Askerler kazandı

 Ben, ‘düğümü şu yıldız çözer’ demek yerine, ‘Takımı için savaşanlar kazanır’ diye görüş belirttim ve fikrimi sonuna kadar savundum. Derbi hakikaten güzeldi. Peki F.Bahçe nasıl kazandı? İşte, F.Bahçe’ye galibiyeti getiren 8 etken.

1-Deniz, Marco, Serkan, Nobre, Appiah, Tuncay gibi takımları için savaşan oyuncular, maçın şeklini değiştiren isimlerdi. G.Saray’da ise Song, Tomas, Saidou ve oyuna sonradan giren Sabri bu işi üstlenmişti.

2-G.Saray defansının ölü toplarda öne çıktığını bilen F.Bahçe, sarı kırmızılıların bu zaafından iyi yararlandı. Top havada iken Tuncay, Nobre, Anelka ve Appiah, rakibin arkasına sarkıp, hata yapmalarını bekledi.

3-G.Saray orta alanı yalnızca Saidou ve İliç’le kontrol etmeye çalışırken, F.Bahçe huni şekline çevirdiği bu bölgeyi kalabalık tuttu. Ve böylece G.Saray’ın oyun kurmasına engel oldu. Tuncay ve Appiah kanatlarda fazla durmayıp, orta alanı kalabalıklaştırdı. G.Saray burada hava alamadı.

4-F.Bahçe daha çok pas yapıp, G.Saray’ı oyundan düşürdü.

5-G.Saray’ın top kazanma düşüncesi, duygusu olmadığı gibi bunu yapmaya gücü de yoktu. Sadece Hakan’ın kafasından hücum adamına gidecek pasla gölü düşündü.

6-Hasan Şaş, topla fazla oynarken, topsuz oyunu ve alan boşaltmayı hiç tercih etmedi. Çok fazla top kaybetti ve hücuma gidemedi.

7-Mondragon’un yediği golde zaman ayarlaması hatalıydı. Ardından Anelka gibi usta bir futbolcu karşısında mutlak golleri kurtardı ama iş işten geçmişti.

8-F.Bahçe, hafta içinde Milan maçı oynadı, yorgundu. Buna rağmen dün sahada daha çok koşan, yardımlaşan takım sarı lacivertilerdi. G.Saray da kopuk kopuk oynayınca, F.Bahçe’nin ekmeğine yağ sürdü.

Böyle bir maçı analiz ederken, generallerle askerlerin savaşını gördüm. Bir de maç bitiminden sonra futbolcuların birbirlerine forma vermesi, tokalaşması güzel bir görüntüydü.

G.Saray taraftarının tribünlerdeki koltukları kırıp sahaya atmaları için güzel maçtaki tek çirkinlikti. Hakem Serdar Tatlı, hakikaten oyunun akışına göre maç yönetti. Gereksiz yere düdük çalmadı. Oyuncu canlandıran isim de Tatlı’ydı.