Paylaş
Yeni bir Milli takım, yeni gençler, yeni isimler ve yeni bir futbol anlayışı.
ATATÜRK ne demişti;
“Ordu Yok dediler, Kurulur; Para yok dediler, Bulunur; Düşman Çok dediler, Yenilir” dedi. Ve bütün dedikleri oldu.
Şimdi Fatih Terim böyle bir topluluğu bir araya getirip, geçmişe bir sünger çekmek için kolları sıvadı.
Fatih Terim için asıl önemli olan 2016 Avrupa Şampiyonası için daha güçlü bir ekip kurmak. Hazırlık maçlarına bakıldığında her oyuncu milli takımı daha üst seviyelere taşımak için yarış içinde.
Fatih Terim’in felsefesi ve oynatmak istediği oyun kalıbı içinde çok incelikler var. Öncelikle her iki kanatta oynayan oyuncuların birbirleri ile yarış halinde olmasını istiyor.
Sağda Gökhan Gönül , Tarık ikilisi bir dikiş makinesi gibi yıllardır beraber oynuyorlarmış gibi tıkır tıkır.
Sol kanatta, İshak , Caner ikilisi devamlı vites değiştiren bir görüntü verdiler, biri gaza bastığı zaman diğeri vites küçültüp rakip takımın gelecek ani kontrataklarına karşı hazır beklediler.
Artık futbolda ortadan verkaç ile gole gitmek biraz zorlaştığı için, Fatih Terim de açık alanlarda hücum hareketlerini hızlandırmak istiyor. Sağ ve sol kulvardan atılacak topların rakibin dengesini bozacak bir oyunu talebelerine aşılamak istiyor. Merkez savunma içinde olan iki oyuncunun sigortası önemlidir. Oyun içinde birbirleri ile temas halinde olmadıkça, rakibe gol yollarını açmış olursunuz. Milli takım kaleci bakımından çok eskilere dönmüş durumda. Onur , Volkan, Tolga ve onların yedekleri sırada bekleyenler arasında.
Fatih Terim’in elinde Mevlut, Mustafa Pektemek ve Burak gibi gibi oyuncular var. Mevlut henüz hazır değil gibi gözükse de, gelecekte belki de Milli takımın en çok gol atan oyuncuları arasına girebilir.
Milli takımın önünde uzun bir zaman dilimi var. Bu kadar genç ve azimli olan toplulukta yeni işıkları görmek her Türk insanın hakkı. Artık ah , vay ile kendimizi avutmamız, geçmişler de kalmalı. Yukarıda söylediğim gibi, Kurt olup Arslan’a saldırmak gerekir.
Paylaş