28 yıllık hayal

3 Aralık akşamı saat 20.00’deki konserle Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın yeni binası açıldı. Sezar’ın hakkı Sezar’a. 27 yıldır bitmeyen inşaatın sonlanması ve binanın Ankara’nın hizmetine açılması çok önemli.

Haberin Devamı

Salon Semra Uygur ve Özcan Uygur’un tasarımı. Demiryol arazisinde Rasattepe ve eski Ankara’ya (Hisar) yönelik bir görünüme sahip. Yarışmanın sonlandığı 1992’den beri 28 yılda tamamlandı. Hayırlı olsun.

28 yıllık hayal

Bana göre Ankara Türkiye’de senfonik müziğin en iyi dinlendiği, dinleyicinin iyi yetiştirildiği bir merkez. Yıllardır salonsuzdu. Konser günü şartlar nedeniyle kapalıydı. Lakin bu televizyonlardan naklen yayın yapılmamayı açıklamıyor. Böyle önemli bir olay birkaç kanaldan naklen verilmeliydi. Şef Cemi’i Can Deliorman yönetimindeki konserde soprano Angela Gheorghi ile Güher ve Süher Pekinel kardeşler bir buçuk saat program yaptılar. Neyse ki müzik kanalı Mezzo bu konserin kayıtlarını zaman zaman verecek. 2.000 kişilik salon Ankara için büyük bir sürpriz. Programda Mozart, Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Donizetti Paşa (Büyük Donizetti Paşa’nın kardeşi), Guatelli Paşa ve Ferit Tüzün’ün eserleri ile Aziziye ve Mecidiye marşları icra edildi. İsabetli bir program. Batı musikisinin Türkiye’deki gelişimini ifade ediyor.

Haberin Devamı

KÜLTÜR TARİHİMİZİN PARÇASI

II. Mahmud’dan itibaren Tanzimat dönemi, Mızıka-yı Hümâyun’un kurulması, yabancı bestecilerin celbi, Türk bestecilerin yetişmesi, bunların haricinde Sultan Abdülaziz, V. Murad ve Halife Abdülmecid gibi klasik Batı müziğinde eser veren bestekârlar, ama asıl Cumhuriyet de Batı müziğinin okullaşması icra ve dinlenmesinin yayılması kültür tarihimizin önemli bir veçhesidir. Şark’ta bu paralelde gelişen İran ve Mısır’ı da belirtmek gerekir.

28 yıllık hayal

CUMHURİYET DÖNEMİNDE KURUMSALLAŞTI

Atatürk Türk operasının kurulmasını, operada icraların başlamasını ısrarla beklerdi. Carl Ebert’e sürekli bunu sorardı. Maalesef İran şahının ziyaretinde icra edilen tek perdelik “Özsoy” Operası dışında bu isteği gerçekleşmedi. Batı musikisi Türkiye’ye Cumhuriyet’le gelmedi, ama bizzat Atatürk’ün direktifleriyle Cumhuriyet döneminde kurumlaştı ve yayıldı. Asıl önemli safha budur. Musiki Muallim Mektebi’nin devamı Gazi Eğitim Enstitüsü ve Devlet Konservatuvarı Batı musikisinin yerleşmesini sağlayan iki kurumdur. Atatürk Sofya’da ateşe militer iken Türk mebuslardan Şakir Zümre ile Sofya Operası’na gidiyor. Arada Şakir Zümre’ye yaptığı değerlendirmede, “Şakir Bey, adamların Balkan Muharebesi’nde niye diğer müttefiklerine göre muvaffak olduklarını daha iyi anlıyorum. Opera icra eden bir memleketin her alanda diğerlerinden farklı olması kaçınılmazdır. Normal karşılanmalıdır” demiş.

HEDEF GERÇEKLEŞTİ

Bütün ihmallere rağmen opera ve senfonik müzik yaşıyor. Genç operacılarımız dünyanın bütün sahnelerinde sanatlarını icra ediyor. Hedef gerçekleşmiştir. Bizim gençliğimizde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserleri bir heyecan fırtınası yaratırdı. Ankara’nın eski kültürel hayatının bu sayede yeniden canlanması beklenir. Sıra büyük bir tiyatro ve opera binasında...

Haberin Devamı

ARATOS’UN ANIT MEZARI

PROFESÖR
Remzi Yağcı Ankara Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümü mezunudur. Eski Eserler Umum Müdürlüğü’ndeki çalışması sırasında doktorasını tamamladı ve İçel Devlet Üniversitesi’ne intisap etti. Şu anda Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Müzecilik Bölümü Başkanlığı’nı yürütüyor.

28 yıllık hayal

GRAMER, MATEMATİK, TABİP...

Soli’deki kazılarıyla tanınıyor. Eski Mersin diyebileceğimiz Soli, dünyada birçok özelliğiyle tanınır. İlki Helen kolonizasyonuna kadar Farsçanın eski biçimi Pehlevice konuşulan bir bölgeydi. Helenizm döneminde Yunancaya geçiş, garip bir dilin ortaya çıkmasına neden oldu. Halk eski dilden kelimeleri ve deyimleri bolca karıştırıyordu. Bu nedenle filolojide Solisizm terimiyle dildeki yabancı öğeler anlaşılır. Mesela Sırpçada ya da modern Yunancadaki Türk Solisizimleri gibi. İkinci önemli özelliği ise Helenistik dönemdeki ünlü düşünürleri. Tarihçi Strabon’un uğradığı bu şehirde ünlü Aratos’tan bahsedilir, Helen çağının (M.Ö. 315-240) ünlü astronomi, gramer, matematik uzmanı, tabip ve şairi. Gök olayları, meteoroloji üzerine eserleriyle tanınıyor.

Haberin Devamı

ASTRONOMİNİN BABASI

Başlıca eseri “Phaenomena” başvuru kaynağı olarak devirler boyu çeşitli dillere çevrilmiştir. Aratos’un eserleri yaşadığı Helenistik devirden hemen sonra daha Roma Erken İmparatorluk döneminde Cicero (MÖ 106-43) ve Germanicus (MS I. yüzyıl) tarafından derlenip Latinceye ve Roma dünyasına tanıtılmıştır. MÖ 50-51’de Kilikya valiliği yapmış Cicero döneminde Soli halkı Aratos’un hemşerileri olmakla övünürlerdi. Cicero aynı zamanda Aratos’un eserlerini (bir diğeri Germanicus) Latinceye çeviren ilklerdendir. Eserlerinin tamamı günümüze ulaşmasa da Aratos astronominin babası olarak her devirde hatırlanmıştır.

RESTORASYONA BAŞLANDI

Geçtiğimiz kazı mevsiminde uzun zamandır seyyahların bahsettiği Aratos’un mezarının yanı başında Aratos’a ve Soli’nin önde gelenlerine ait heykeller bulundu. Günümüzde de anıt mezar temizlenmiş ve restorasyonuna geçilmiştir. Soli’nin üçüncü özelliği de Akdeniz dünyasının Kilikya denen bölgesinde iki önemli şehrinden biri olmasıdır. Bugünkü Tarsus ve Mersin’in yanı başındaki Soli, sonra Roma devrinde ünlü Trivium (diğerleri Sezar ve Crassus) üyesi ve bu bölge sahillerini korsanlardan temizleyen Pompei’nin yeniden inşa etmesiyle adının verildiği bölge (Pompeiopolis). Üstüne Cicero’nun valilik yaptığı ve günümüze kadar bereketi, zenginliği, özgünlüğüyle tanınan Mersin. Pompeipolis kazıları şüphesiz ki imkân dahilinde ilerledikçe eski dünyayı aydınlatan daha çok buluşlar olacaktır.

 

Yazarın Tüm Yazıları