Paylaş
Buluştuklarında, kendince Uyar’a iltifatta bulunur ve “Ben aslında sizin romanlarınızı daha çok seviyorum” diye söze başlar. Bunun üzerine “Bak aklıma yeni bir roman konusu geldi, unutmadan hemen yazmaya başlayayım. Bitince konuşuruz” diyerek ortamı terk eder Tomris Uyar.
Edebiyatımızda hikâye türünün özel ve öncü isimlerinden biriydi Tomris Uyar. Çevirileri, günlükleri, denemeleri vardı. Ama başka bir türe heves etmedi. Hiç roman yazmadı.
Hikâye yazarlarına sürekli sorulan “Romana ne zaman geçeceksiniz?” sorusundan sıkıldığı içindi belki de verdiği bu tepki.
Tomris Uyar
SORU MU YOKSA CEVAP MI YANLIŞ
Ya artık hayatta olmadığı için tepki gösteremedikleri...
Tomris Uyar denilince yazdığı hikâyeler, çeviriler, günlükler değil de İkinci Yeni akımı etrafında buluşan şairlerle yaşadığı evlilikler ve ilişkiler geliyor akla öncelikle. Magazin merakı bırakmıyor edebiyat tarihinin peşini.
Bu kabul, geçen hafta yayımlanan ‘Kim Milyoner Olmak İster’ yarışmasında soru olarak çıktı karşımıza.
“‘Yalnızca Turgut Uyar değil, Edip Cansever ve Cemal Süreya’nın da ona yazdığı şiirler var’ diyen biri, muhtemelen hangi şairden bahsediyordur?” şeklindeydi yarışma sorusu.
Seçenekler, Didem Madak, Füruğ Ferruhzad, Gülten Akın ve Tomris Uyar olarak sıralanmıştı.
Yarışmacı Tomris Uyar cevabıyla soruyu doğru bilmiş olarak kabul edildi.
Ne yazık ki sorunun cevabı doğru değildi ya da en başta soru yanlış sorulmuştu. Çünkü Tomris Uyar hayatı boyunca hiç şiir yazmamıştı. Yaşasaydı, romancılığından sonra şairliğinin gündeme getirilmesine tepkisi ne olurdu acaba?
CİHAT BURAK’TAN ‘REİS’E ŞİİR
TÜRK sanatının ve edebiyatının ekol isimlerinden Bedri Rahmi Eyüboğlu, 21 Eylül 1975 tarihinde Cerrahpaşa Hastanesi’nde yakalandığı pankreas kanserine bağlı olarak hayata veda eder. Sanatçının vefatından kısa süre önce kendisini ziyaret eder Cihat Burak. Yattığı odanın kapısına “Hastayım reisler, çok yorgunum, misafir kabul edecek halim yok” diye not koysa da Burak’ın geldiğini öğrenince kabul eder. Cihat Burak da onun için yazdığı şiiri kendisine vermek istemiş ancak çok halsiz olduğunu görünce vazgeçmiştir.
Cihat Burak
“Hem kendisi de şair olan Reis’e bunu vermek, tereciye tere satmak gibi de olmaz mı...” diye düşündüğünü yazar notlarına. ‘Reis’ adını verdiği bu şiir ve eklediği not ilk kez Ömer Faruk Şerifoğlu’nun sunumuyla Kitaplık dergisinin son sayısında yayımlandı. Burak’ın ‘Lâedri’ (söyleyeni bilinmeyen) diye imzaladığı şiirinden bir bölüm:
“Sen, sana uzanan her eli tuttun / Öptün öpülesi ellerinle / Dile getirdin Anadolu’nun sesini, bizim sesimizi / Hepimizin sesini / İnsanın sesini / Resmin sesini / Ballardan tatlı / Şekerden leziz / Şekillere şekil / Beneklere benek / Çizgilere çizgi katan ellerinle.
...
Dünyada hiçbir / şey kalmasa da / Yapılan iş, söylenen söz / Bir bakış ya da NAKIŞ / Kalacak / İnsanları mutlu etmek için / En sonunda / REİS.”
Bedri Rahmi Eyüboğlu
‘BAŞKOMUTAN’ DEMİREL
ARTAM Antik A.Ş. 9 Nisan’da ‘Modern ve Çağdaş Tablolar’ başlıklı bir müzayede yapacak. Müzayedede Erol Akyavaş, Burhan Doğançay, Nejad Melih Devrim, Mehmet Güleryüz, Ferruh Başağa, Eren Eyüboğlu, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Turgut Zaim, Komet, Turan Erol, Asım İşler gibi önde gelen sanatçıların 435 eseri satışa çıkıyor.
Bunlardan biri, hem siyasi hem sanat tarihi açısından dikkatimi çekti. Türk resminin sıra dışı ustalarından Cihat Burak’ın Süleyman Demirel portresi. ‘Başkomutan’ isimli tuval üzerine yağlıboya tablo 1969 tarihli. Resmin arka fonunda dönemin siyasal atmosferini görmek mümkün. Sanat tarihimizin en ilginç siyasi portrelerinden biri.
Paylaş