Plácido Domingo’yla yüzüncü yıl buluşması

Volkswagen Arena’da, Türkiye İş Bankası’nın 100. yılına özel Gala Konseri’nde Plácido Domingo ile dünyaca ünlü tenorumuz Murat Karahan ve başarılı soprano Elena Stikhina’ya, şef Carlo Tenan’ın yönettiği Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşlik etti.

Orkestra ve solistler opera repertuvarının popüler parçalarının seçildiği konser programında solo performanslar ve düetlerle izleyicilere benzersiz bir müzik şöleni sundular. Giuseppe Verdi, Giacomo Puccini, Georges Bizet, Jacques Offenbach, Umberto Giordano, Manuel De Falla, Pablo Sorozábal, Johann Strauss II ve Franz Lehár’ın, operanın farklı tarz ve dönemlerini yansıtan eserleri seslendirildi.

Türkçe eserlerin de yer aldığı programın sürprizleri ise Karahan’ın seslendirdiği Şehrazat parçası ‘Kıyamam’, ‘Yaralı Gönül’, Domingo’nun Karahan’a eşlik ettiği ‘Senede Bir Gün’ ve tüm solistleri sahnede bir araya getiren ‘Baba’ film serisinin tema şarkısı ‘Parla Più Piano’ oldu.

DAHA ENERJİK

Domingo ve Murat Karahan’ı birlikte ilk kez yaklaşık iki yıl önce Aspendos Antik Tiyatro’da izlemiştim. Aspendos’taki konsere göre çok daha enerjik bir Domingo vardı dün gece sahnede. 83 yaşındaki sanatçı seyirciyle öyle bir bağ kurdu ki sahneden inmek istemedi sanki. Konser bislerle birlikte yaklaşık üç saat sürdü.

Bunda şef Carlo Tenan yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın performansının da etkisi büyüktü.

Konserin bir diğer sürprizi ise Rus soprano Elena Stikhina’ydı. Güçlü yorumu, sempatik tavırları ve danslarıyla seyirciyi coşturdu.

Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı unutulmaz bir şekilde kutlanırken İş Sanat’ın 24. sezonu da müzikseverlerin hatırından uzun süre çıkmayacak bir kapanış yaptı.

ÖZLEM KUMRULAR’I KAYBETTİK

BİR yıl önce İsviçre’nin Zürih kentinde geçirdiği kaza sonucu komaya girmişti tarihçi ve yazar Prof. Dr. Özlem Kumrular. Haberi aldığımda ‘Dayan Özlem’ diye yazmıştım. Tedavisi uzun süre orada devam etmiş, daha sonra Türkiye’ye getirilmişti. İyi haberlerini umutla bekledik. Ölümle adını yan yana getirmek mümkün değildi çünkü.

Ne yazık ki girdiği komadan çıkamadı, o pırıl pırıl bilinci bir daha açılmadı Özlem’in. Önceki gün geldi vefat haberi ve dün İstanbul’da uğurlandı sonsuzluğa.

Çok parlak bir akademisyendi. Lisansını Boğaziçi Üniversitesi Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nde, yüksek lisansını aynı üniversitenin Tarih Bölümü’nde, doktorasını ise İspanya’da Salamanca Üniversitesi’nde yaptı.

Avrupa’nın farklı ülkelerindeki arşivlerde ulaştığı belgelerin ışığında ‘Dünyada Türk İmgesi’, ‘Türk Korkusu’, ‘İslam Korkusu’, ‘Osmanlı Habsburg Düellosu’ gibi araştırma kitaplarına imza attı.

Kapsamlı tarih bilgisinin ışığında ‘Kösem Sultan’, ‘Haremde Taht Kuranlar - Nurbanu ve Safiye Sultan’ gibi kurgu romanlar da yazmıştı. ‘Sultanın Mutfağı’ incelemesiyle Osmanlı saray mutfağına soktu okurunu. En son 1870-1850 yılları arasında İstanbul’un eğlence hayatını anlatan ‘İstanbul Eğleniyor’ kitabı yayımlanmış ve bu kitabı üzerine bir konuşma yapmıştık.

Hayat enerjisi öyle yüksekti ki bulunduğu ortamda bunu hissetmemek mümkün değildi. Bir bilgi aşığıydı ve daha anlatacağı çok şeyi vardı. Teselli olarak kitaplarını bıraktı bize.

HAZİNE DEĞERİNDE BİR KOLEKSİYON

TÜRK Tarih Kurumu, hekim ve akademisyen kimliğinin yanı sıra kültür ve sanat alanında da değerli eserler veren Süheyl Ünver’in şahsi emeğiyle oluşturduğu ve kuruma bağışladığı sanat koleksiyonu 2022 yılında kitap olarak yayımlanmıştı.

Gülbün Mesara tarafından yayına hazırlanan ve Ersu Pekin tarafından tasarlanan dört ciltten oluşan eser, Ünver’in zengin koleksiyonun ‘Kent Görünümleri’, ‘Kitap Sanatları ve Hat’, ‘Mimari Süslemeler’ ve ‘Diğer Sanatçıların Eserleri’ başlıklarını taşıyor.

Koleksiyon suluboya/karakalem resim grupları başta olmak üzere, çeşitli klasik hat örnekleri, tuğralar, kûfî hatlar ve tezyinî yazıların yanı sıra, tezhipler, minyatürler, klasik cilt kapaklarından toplanmış örnekler, çiçek ve çini desenleri ile muhtelif konulu imzalı çizimler ve tasarımların bulunduğu 1219 parçadan oluşuyor.

Koleksiyon Ünver’in eserlerinin yanı sıra onun hayatında çok özel bir yeri olan ressam Hoca Ali Rıza Bey, Edirneli Dr. Rıfat Osman Bey, yetişmesinde etkisi olan Kütahyalı ressam Ahmet Yakupoğlu ve yüksek mimar Bedri Kökten gibi isimlerin resim, çizim ve kroki gibi değerli eserlerini de içeriyor.

Mimari, kitap ve kitap sanatlarına meraklı olanlar için eşsiz bir hazine.