Pandemiyi hem yazdı hem çizdi

Nobelli yazarımız Orhan Pamuk’un yeni romanının adının ‘Veba Geceleri’ olduğunu ve 1900’lü yılların başında yaşanan veba pandemisini konu aldığını yazmıştım.

Haberin Devamı

Üzerinde yıllardır çalıştığı romanını bitirip tam yayımlama kararı aldığında COVID-19 pandemisi patlak verdi.

Pamuk bu tesadüf üzerine önce New York Times’da bir makale yayınlamış, ardından da ders verdiği Columbia Üniversitesi’nin internet sitesinin sorularını cevaplamıştı.

Veba Geceleri’ (Nights of Plaque) üzerine çalışırken yazdıklarının bir anda sokaklarda yaşanmaya başlamasının kendisini çok üzdüğünü ve yavaşlattığını ancak romanı bitirmek için yeniden motivasyon kazandığını söylüyor.

Pamuk’un bir diğer açıklaması ise ‘Masumiyet Müzesi’ romanında olduğu gibi içindeki sanatçının, edebiyat projesine katılması olmuş. Roman için araştırma yaparken dönemin tıp kitaplarını, ilaç broşürlerini ve yapılan illüstrasyonları incelemiş.

Bütün bu materyalden hareketle romanının atmosferini yaratırken de not defterine çizimler yapmış.

Pandemiyi hem yazdı hem çizdi

Haberin Devamı

Daha önce romandan tadımlık bir bölüm yayımlayan Pamuk, üniversitenin sitesinde de bu çizimleri ilk kez paylaştı.

Sanatçı yönünü ‘Masumiyet Müzesi’ ile kanıtlayan Pamuk’un çizimleri, dönemin havasını ve ruhunu çok güzel yansıtıyor.

Veba Geceleri’ ile birlikte bir de ‘pandemi müzesi’ gelir mi dersiniz?

Bu arada Masumiyet Müzesi’nde yer alan objelerin replikalarından oluşan 40 kolilik bir Masumiyet Müzesi sergisinin Çin’in beş şehrini gezeceği planmıştı daha önce. COVID-19 o sergiyi de vurmuş ve ileri bir tarihe ertelenmiş.


EDEBİYATTA İKİNCİ PAMUK İMZASI

ORHAN Pamuk’un 1990 yılında yayımlanan Kara Kitap’ında roman kahramanı olarak karşımıza çıktı önce Rüya. Yazarın 1991 yılında bir kızı oldu ve adını Rüya koydu. Benim Adım Kırmızı romanını ona ithaf etti. Öteki Renkler’de kızının okul yolunu ve ilişkilerini anlattı uzun uzun.

2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldığında törende kendisini ilk tebrik eden kızı olmuştu.

Rüya, babasına İsveç Kralı 16. Carl Gustav’ın verdiği yemekte de eşlik ederken, kralın masasında oturan en genç konuk olarak tarihe geçmişti.

Haberin Devamı

Yıllar yılları kovaladı, Rüya büyüdü, eğitimini tamamladı, hatta evlendi.

Şimdi İstanbul’da yaşıyor.

Yetenek bu, kaçamazsın. Genetik olarak sirayet eder.

Pandemiyi hem yazdı hem çizdi

Duyduğuma göre Rüya da babası gibi kendini yazı yazmaya adamış, hatta ilk romanını bitirmiş bile.

Ancak romanın yayınlanması söz konusu olunca Orhan Pamuk kendisine karşı çıkmış. Soyadı Pamuk olan ikinci bir romancı olmasın diye.

Rüya Pamuk babasının itirazına rağmen romanını bastırmak ister mi bilemem ama yayıncı olsam hemen kapısını çalardım.

BU RESİMLERİ SAKIN ALMAYIN

HAYATTA olmayan bir sanatçının eserinin sahtesinin piyasaya sürülüp satılmasına artık alıştık da yaşayan bir sanatçının eserinin sahtesinin satılması nasıl olur anlamış değilim.

Haberin Devamı

Satanı anladım da alan kişi merak edip araştırmaz mı, eser gerçekten o sanatçıya ait mi değil mi diye?

Ressam Komet, bir süredir Instagram hesabından müzayedeye çıkarılan sahte eserlerinin fotoğrafını yayınlayıp “Bana ait değil bunlar” diye feryat figan ediyor neredeyse.

O bunları paylaştıkça bir yenisi daha çıkıyor piyasaya.

Pandemiyi hem yazdı hem çizdi

Son olarak ressam Kezban Arca Batıbeki yine Instagram hesabından paylaştı başından geçen olayı.

Alif Art Müzayede Evi online olarak düzenlediği müzayedede kendisine ait olmayan bir eseri adını kullanarak satmış. Batıbeki hukuki yollara başvuracağını belirterek, “İşin ilginç ve trajikomik yanı, yetkili bir kişinin, aynı resmin üçüncü kez müzayedeye çıkarıldığını ve eksperlerinin de buna onay verdiğini belirterek neredeyse üste çıkmaya çalıştığı bir üslupla bana serzenişte bulunması oldu. Oysa pek değerli eksperlerine gerek kalmadan bana telefonla sorsalardı bu rezalet hiç yaşanmazdı” diyor.

Haberin Devamı

Gerçekten çok mu zor sanatçıya bir telefon açıp eserin kendisine ait olup olmadığını sormak...

Yazarın Tüm Yazıları