Orhan Pamuk’un deprem korkusu yıkım kararı getirdi

Cihangir Susam Sokak’taki ‘Taray Apartmanı’ sakinleri bir süre önce binanın içinde yükselen hilti sesleriyle uyanır. Bir anlam veremezler önce. Dairelerden birinde tadilat yapılıyor herhalde diye düşünürler. Sorup soruşturunca anlarlar ki özel bir hukuk bürosunun başvurusuyla binanın depreme dayanıklı olup olmadığını incelemek için delikler açılmıştır. Nereden çıktı şimdi bu, binada çatlak falan da görmedik derken incelemenin sonucu belediyenin tebligatıyla ulaşır ellerine. Büyük bir şok yaşarlar.

Haberin Devamı

Binanın depreme dayanıklı olmadığı ve yıkım kararı alındığı, itiraz haklarının bulunduğu yazılıdır tebligatta. Binayı boşaltmak için de iki ay süre tanınmıştır kendilerine. Kat malikleri şaşkına döner. Hemen avukatlar tutulur, karara itiraz edilir ama bu itirazları kabul edilmez.

Orhan Pamuk’un deprem korkusu yıkım kararı getirdi

Taray Apartmanı sıradan bir apartman değil oysa. Nobel ödüllü romancımız Orhan Pamuk’a ilham veren İstanbul’un en ünlü balkonuna sahiptir her şeyden önce. Dünyaca ünlü romancının yaşadığı ve yazdığı apartman.

Kolay mı öyle hemen yıkmak...

Sonradan anlaşılır ki tam da bu yüzden çıkmıştır yıkım kararı.

Orhan Pamuk’un avukatları başvurmuştur binanın depreme dayanıklılık incelemesi yapılması için.

Haberin Devamı

Kat malikleri İTÜ’den raporlar alır güçlendirme yapılarak binanın kurtarılabileceği yönünde.

Ancak Orhan Pamuk yıkım kararında ısrar eder.

MÜZE Mİ YAPACAK?

Nişantaşı’nda ailesine ait Pamuk Apartmanı’ndan çıkıp Cihangir’deki Taray Apartmanı’na taşınan Orhan Pamuk, yıllar içinde binadaki daire sayısını artırdı. Şu anda 6 dairesi olduğunu söylüyor apartman sakinleri.

Zaman içinde diğer kat maliklerine de dairelerini satın almak için teklif vermiş. Kabul edenlerden satın almış. Taray Apartmanı’nın yüzde 40’ı şu anda kendisine ait.

Çevresinde bu binayı ileride bir ‘Orhan Pamuk Müzesi’ne dönüştürmek istediğini söyleyenler var.

Taray Apartmanı’nın yıkım kararında Pamuk’un deprem korkusu mu yoksa müze yapma isteği mi etkili, zamanla göreceğiz.

‘BALKONUMUN MANZARASI BENİ İÇE BAKMAYA VE SÜKÛNETE DAVET EDİYOR’

ORHAN Pamuk, Taray Apartmanı’ndaki dairesinin balkonundan çektiği fotoğraflardan oluşan bir sergiyi 2019 yılında Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık’ta sergilemişti. Aralık 2012 ve Nisan 2013 arasında çektiği 8 bin 500’i aşkın fotoğraf arasından seçilen 600 fotoğrafın yer aldığı sergiyi Almanya Gottingen’deki fotoğraf kitapları yayıncısı ve serginin küratörü Gerhard Steidl tarafından albüm olarak da yayımlanmıştı.

Haberin Devamı

Orhan Pamuk’un deprem korkusu yıkım kararı getirdi

Kitaplarını yazarken yaşadığı zorlukları fotoğraf çekerek aştığını anlatan Pamuk, “Bu manzarada benim ruhsal durumumu yansıtan ve tarifi zor derin duygularımı gözler önüne seren bir şeyler var. Balkonumun manzarası beni sükûnete ve içe bakmaya, somut dertleri bırakıp daha entelektüel uğraşlara eğilmeye davet ediyordu” demişti.

Serginin tanıtım metninde Pamuk’un fotoğrafla ilişkisi şöyle anlatılıyordu:

“Bu çalışma, kentin, Boğaz’ın, Haliç’in, Marmara Denizi’nin, Adalar’ın, dağların, gemilerin, kuşların sonsuz bir ışık ve ortam etkisiyle çerçevelendiği yoğun bir panoramik manzara oluşturuyor. Fotoğrafçılık tutkusunu ilk olarak gözlerinin önünde akıp giden güzelliği muhafaza etme, ikinci olarak da gördüğü her şeyi kaydetme merakı olarak tasvir eden yazar, ikinci hedefini tutturmanın imkânsızlığını kısa sürede görmüş. Fotoğraflarda kentin ve suyun sürekli değişen hatları, doğunun cazibesiyle kaynaşan sanayi kentine özgü çizgiler, kırmızı, turuncu, parlak leylak rengi, mavi ve grinin her tonuyla aydınlanıyor.”

Haberin Devamı

‘AYAĞIMDAKİ DİKEN’

SANATÇI Hüsamettin Koçan’ın otobiyografik sergisi ‘Ayağımdaki Diken’ 2017’de bir ütopyayı hayata geçirdiği Baksı Müzesi’nde açılmıştı ilk kez. Sanatseverleri destansı bir yolculuğa çıkardığı sergisi, 70’inci yaş kutlamasıydı aynı zamanda.

Sergi altı yıl sonra İstanbul’da, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında Atatürk Kültür Merkezi Galeri’de dün açıldı.

Orhan Pamuk’un deprem korkusu yıkım kararı getirdi

Doğduğu ve yıllar sonra bir müzeyle onurlandırdığı köyü Baksı’ya bir dönüş anlatısı niteliği taşıyan bu otobiyografik sergide Koçan, belleğinden çekip çıkardığı çocukluk imgeleri, yaşamsal kırılmaları, masum ve kendine özgü deneyimleri bir araya getiriyor.

Ayağımdaki Diken için şunları söylüyor Koçan: “İnsan yaşamındaki büyük kırılmaların yansımaları da gösterişli olur. Büyük savrulmalar, konum değiştirmeler, sınıfsal sıçramalar, kariyer; tüm bunlar elbette bir yaşamı derinden etkiler. Ancak benim hayatımda, geri dönüp baktığımda, bu saydıklarımın değil, masum ve bana ait olanların izi her zaman daha derin oldu. Belki de bu sergi, başka hayatları anlamak ve anlatmak için üretmiş bir sanatçının, kendi yaşamına bakışı ve onunla yeniden tanışma yolunda, seçtiği bir arınmadır.”

Haberin Devamı

Sergi 28 Temmuz’a kadar AKM Galeri’de görülebilir.

Yazarın Tüm Yazıları