Paylaş
Ölmeden önce aman bunları göreyim, okuyayım diye değil belki ama pratik, renkli ve eğlenceli bir liste sundukları için. Hatta Caretta Yayıncılık ‘Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Film’ ile ‘Ölmeden Önce Okumanız Gereken 1001 Kitap’ ve ‘Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Resim’ derlemelerinin çevirilerini yayımlamıştı.
Kültür-sanat sitesi ‘sanatatak’ın Instagram hesabında gördüm. Hollanda’nın ünlü müzelerinden Rijksmuseum kitap sayfalarında kalacak bu tavsiyeyi hayata geçirmiş. Müze, ağır hastaların son dileğini yerine getirerek görmek istedikleri tabloyu ziyaret etmelerine olanak sağlayan bir uygulama başlatmış. Hastalar arasında bir soruşturma yapılıyor, eğer istekler arasında müze koleksiyonunda bulunan ve sergilenen eserler varsa, hasta özel bir ambulansla getirilerek o çok görmek istediği eserle baş başa kalması sağlanıyor.
İnsanın aklına hemen, böyle bir durumda olsam ve bir fırsat verilse ben hangi tabloyu görmek isterdim sorusu geliyor. Sanat tarihinde uzun uzadıya bir yolculuk yapıp hayattan biraz daha zaman çalmak ister insan ama benim aklıma ilk gelen tablolardan biri Hollandalı ressam Pieter Bruegel’in ‘Karda Avcılar’ı oldu. Viyana Sanat Tarihi Müzesi’nde sergilenen 1565 tarihli tablo Batı resminde ilk kış manzaralarından biri olarak kabul ediliyor. Kışsever biri olarak beni neşelendiriyor ve içime yaşama sevinci katıyor bu tablo.
Hasta yatağınızda son bir istek olarak sorulsa, siz hangi tabloyu görmek isterdiniz?
ÜLKÜ TAMER ŞİİRİNİ YAZMIŞTI
PIETER Bruegel’in tablosunu sevmemin nedenlerinden biri de Ülkü Tamer’in şiiri olabilir. Hani şu Tamer’e esin kaynağı olan ve ‘İçime çektiğim hava değil, gökyüzüdür’ diye biten şiiri yazdıran tablo. İşte o şiirden bir bölüm:
“Gökyüzü ayaklarımın ucundan başlıyor.
Köpeklerin bakışlarında birer keman tadı.
Avcılar ve kuşlar avdan dönüyor.
Zaten her yanda hüzün görülür,
Uzakta çocuklar kayıyorsa,
Kızaklar tahtadan yapılmışsa,
Kar dinmişse, avdan dönüyorsa avcılar,
İnsan anlamışsa ansızın, başladığını
Gökyüzünün, ayaklarının ucunda.”
İSTANBUL MODERN’DEN ROYAL ACADEMY TURU
SON istek gibi trajik bir noktada olmanıza gerek yok. Sanal olarak dünyanın pek çok müzesinde sevdiğiniz eserleri görmeniz mümkün. Hatta İstanbul Modern işi bir tık daha ileriye taşıdı ve rehberli turlar düzenlemeye başladı. Sadece kendi sergilerini de değil üstelik. Üyelerine özel çevrimiçi etkinlikleri yurtdışına taşıyor. Pandemi sebebiyle kapalı olan Londra Royal Academy’nin son sergisini İstanbul Modern’in üyeleri küratör eşliğinde canlı olarak gezecek.
Müzenin Altın, Gümüş, Kadın Sanatçılar Fonu ve Genç Modern üyeleri ‘Tracey Emin/Edvard Munch: The Loneliness of the Soul’ adlı sergiyi, küratör Rhiannon Hope’un rehberliğinde yarın çevrimiçi görecek. Sergi kapsamında, Tracey Emin tarafından Munch’un Oslo’daki zengin koleksiyon ve arşivlerinden özenle oluşturulan seçkiye, Emin’in bazıları ilk kez sergilenmekte olan yapıtları eşlik ediyor. Son olarak ünlü ‘Çığlık’ tablosuna düştüğü notla gündeme gelen Edvard Munch’un dünyasına girmek kaçırılmayacak bir fırsat.
ÇAĞDAŞ USTALARLA RANDEVUNUZ VAR
PORTAKAL Sanat ve Kültür Evi bir süredir açık müzayede yapmak yerine koleksiyonerlere yönelik özel satış yöntemini uyguluyor. Koleksiyonerler ve sanatseverler özel randevu ile gidip sanat eseriyle baş başa kalabiliyor, yetkililerden bilgi alabiliyor.
Portakal’ın son olarak düzenlediği ve 28 Şubat Pazar gününe kadar devam eden özel satışında, çağdaş Türk sanatının önde gelen isimlerinden Erol Akyavaş, Fahrelnissa Zeid, Mustafa Ata, Mübin Orhon, Nedim Günsür, Neşet Günal, Neşe Erdok ve Nuri İyem’in eserleri yer alıyor. Eserlerin fiyatları 100-900 bin TL arasında değişiyor. Eserleri görmekle yetinmeyip sahip olmak isteyenlere...
Paylaş