Nasıl koleksiyoner olunur?

4 Mart’ta Elgiz Müzesi’nde açılan ‘Arkas Koleksiyonu’nda Doğa, Bahçeler, Düşler’ sergisinin ardından 26 Mart’ta Arkas Sanat Merkezi’nde ‘Elgiz Koleksiyonu’nda Mitler ve Hayaller’ sergisi de cuma günü ziyarete açıldı.

Ağırlıklı olarak güncel ve çağdaş sanata odaklanan bir koleksiyona sahip Elgiz Müzesi. Mart ayının başından beri ziyaretçisinin orada görmeye pek alışık olmadığı bir seçkiye ev sahipliği yapıyor bu işbirliği sayesinde. ‘Doğa, Bahçeler, Düşler’ sergisinde, 16’ncı yüzyıldan 20’nci yüzyıla uzanan döneme ait, doğayı yücelten resim, heykel, cam ve halı sanatının önemli örnekleri yer alıyor. Alfred Sisley, Maurice de Vlamick, Alfred de Breanski gibi Avrupa sanatının önemli temsilcilerinin eserleri ile Hoca Ali Rıza, İsmail Hakkı, Sami Yetik gibi önemli Türk ressamlarının ağırlıklı olarak peyzaj konulu eserleri doğanın henüz insanoğlu tarafından bu kadar tahrip edilmediği bir döneme götürüyor ziyaretçisini. Erken bir bahar havasını da böylece müzenin bulunduğu Maslak’tan İstanbul’a sanat eserleri aracılığı ile sokuyor.


Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ve Elgiz Müzesi Kurucusu Can Elgiz koleksiyon yapmaya nasıl başladıklarını ve eser seçimlerini neye göre yaptıklarını anlattılar.

İzmir Kordon’da Mimar Emmanuel Pontremoli tarafından 1906 yılında inşa edilen ve İzmir Yangını’ndan kurtulan ender binalardan biri, Fransa Konsolosluğu’nun 2011’den beri Arkas Sanat Merkezi olarak kullanılan denize bakan bölümünün salonları da bu kez güncel sanatın önemli isimlerinin eserlerini misafir etmeye başladı.

Billur Tansel’in küratörlüğünde hazırlanan ‘Mitler ve Hayaller’ sergisi ise izleyiciyi günümüze getirip çağın en önemli sorunu olan ekoloji üzerine düşünmeye davet ediyor.

İnsan ve doğa ilişkisi, insanın davranış ve varoluş biçimi, toplumdaki yeri, içinde bulunduğu topluma ve dünyaya karşı sorumlulukları gibi temalar etrafında şekillenen sergide Alex Prager, Antonio Riello, Aslı Torcu, Azade Köker, Darren Almond, David LaChappelle, David Tremlett, Ergin Çavuşoğlu, Hale Tenger, Hiroshi Sugito, Murat Germen, Oleg Dou, Ömer Uluç, Özlem Günyol, Pan Yue, Paul Hodgson, Piero Gilardi, Pieter Ombregt, Robert Gligorov, Steinunn Thorarinsdottìr, Thomas Struth ve Tomur Atagök gibi sanatçıların eserleri bir araya getirilmiş.

Birbirleri arasındaki diyalog ve ortak konuları doğa olan iki sergi de ücretsiz olarak ziyaret ediliyor.

Serginin açılışı öncesi yapılan basın toplantısında Lucien Arkas ve Can Elgiz, proje direktörü Müjde Unustası, ‘Mitler ve Hayaller’ sergi küratörü Billur Tansel ve ‘Doğa, Bahçeler, Düşler’ sergi küratörü Jean Luc Maeso’nun moderatörlüğünde yapılan söyleşide sanat tutkularını anlatıp koleksiyonerlik üzerine sorulan soruları cevapladılar.

Bu söyleşiden çıkardığım sonuçları kısaca özetleyeyim. Koleksiyoner olmak için temel olarak üç şeye ihtiyacınız var. Derin bir bilgi, sonsuz bir tutku ve son olarak bir hayli paranızın olması gerekiyor.

İZMİR’E ÜÇ YENİ MÜZE YAPIYOR

ARKAS Koleksiyonu’nu sergilemeyi ve geniş kitlelerle paylaşmayı her zaman arzulayan Lucien Arkas, 10 yıl önce açtığı ilk sanat merkezi olan Arkas Sanat Merkezi’nden sonra Arkas Deniz Tarihi Merkezi ve son olarak Eylül 2020’de Arkas Sanat Urla’yı açtı. Arkas, İzmir’e yakın zamanda üç yeni sanat merkezi daha kazandırmaya hazırlanıyor.

Bornova’daki Matthey Köşkü onarılarak bir halı müzesine dönüştürülecek. Müzenin eylül, ekim gibi açılması planlanıyor.



Türk ve dünya halılarından oluşan zengin bir koleksiyona sahip Arkas. Daha önce İzmir ve İstanbul’da sergilenen halıların sürekli görülebileceği bir merkeze kavuşacak koleksiyon.

Güzelyalı’dake Ayşe Mayda Köşkü ise yine Arkas Koleksiyonu’ndaki Türk ressamların eserlerinin sergileneceği müzeye dönüştürülecek.

Son olarak da Buca’daki Vali Rahmi Bey Köşkü İzmir Kent Müzesi olacak.

Sergi açılışı için İstanbul’dan gelen misafirlerine Arkas Sanat Urla’yı bizzat gezdirip bilgi verdi Lucien Arkas. Her bir eseri nasıl aldığını, eserle kurduğu kişisel bağı, eserlerin hikâyelerini tek tek anlattı.

Pek çok farklı sanat ve zanaat alanını barındıran Arkas Sanat Urla’da farklı dönemlere ışık tutan resim, heykel, halı, zırh, cam obje gibi Türkiye’den ve yurtdışından sanatçılara ait eser bulunuyor.

Artı3 Mimarlık tarafından tasarlanan bina yalın ve etkileyici mimarisiyle, Turgut Cansever Uluslararası Mimarlık Ödülleri’nde mansiyon almış. Arkas Sanat Urla’nın zemin katında, 19’uncu yüzyıl sonu – 20’nci yüzyıl başı Avrupa resim ve heykel sanatının önemli temsilcilerinin eserleri ziyaretçileri karşılıyor. Üst katta ise 16-17. yüzyıl Avrupa hanedanlarına ait, işlevselliklerinin yanı sıra birer sanat eseri niteliğine sahip zırh, miğfer ve silah koleksiyonu, Rönesans duvar halıları ve klasik dönem Anadolu halıları sergileniyor.

Üst katta bir de Antik Dönem tapınaklarından mermer replikalar ve Roma imparatorlarının mermer büstlerine ait seçki sunan bir cam galeri bulunuyor.