Mardin'de bir Çinli

Böylesine büyük isimlerin eserlerini görmek genelde ölümlerinden sonra nasip olur ya bize. Sabancı Müzesi bu yazgının değişmesinde öncü bir kurum oldu, hakkını teslim etmek gerekir.

İstanbul’daki ‘Ai Weiwei Porselene Dair’ sergisi gördüğü yoğun ilgi nedeniyle iki kez uzatılmasının ardından 15 Nisan’da sona ermişti. Sergiyi 140 bin sanatsever gezdi.

Büyük şehirlerde büyük sanatçıların eserlerini görebiliyoruz da Anadolu’nun diğer kentlerinde yaşayanlar için aynı şeyi söylemek güç.

Ama şimdi Mardin bir istisna olarak çıkıyor karşımıza.

Sabancı Müzesi, İstanbul’da sona eren Ai Weiwei sergisindeki eserlerden bir seçmeyi önümüzdeki hafta Mardin Kent Müzesi Dilek Sabancı Salonu’nda açmaya hazırlanıyor. Aynı dönemde Mardin Bienali’nin de başlayacağını düşünürseniz, kent bir anda güncel sanatın başkenti olacak.



Serginin açılacağı Mardin Kent Müzesi binasının da ilginç bir hikâyesi var aslında. 19. yüzyıl sonlarından kalma bir süvari kışlası olan bu tarihi binanın onarımı için 2004 yılında Çekül Vakfı öncü olmuştu. Kaynak bulma aşamasında ise o dönem İstanbul Valisi olan Mardinli Muammer Güler’in aracılığı ile Sakıp Sabancı devreye girdi. Sakıp Bey’in vefatından sonra ailenin ve Sabancı Vakfı’nın desteğiyle bina onarıldı ve 2009 yılında açıldı. Üst katı kent müzesine dönüştürülürken alt katta da güncel sergilerin yapılacağı bir sergi alanı oluşturulmuştu.

Sonra binanın mülkiyeti ve yönetimindeki belirsizler nedeniyle yeni sergilerin açılması mümkün olmadı.

Üç yıl süren bu belirsizliğin ardından müze binası şimdi 49 yıllığına Sabancı Vakfı’na verildi.

Ai Weiwei sergisi de işte bu süreçte gündeme gelmiş. Sabancı Müzesi yetkilileri İstanbul’daki sergi süresinin uzatılması görüşmeleri sırasında sanatçıya bu fikirlerini açmışlar.

Pek çok sanatçı bırakın Anadolu’daki küçük bir kente eser göndermeyi, İstanbul’da sergi açmaya bile çekinirken Weiwei teklifi hemen kabul etmiş. “Başkası istese hiç tereddütsüz hayır derdim ama şimdiye kadar açtığım en iyi sergi oldu sizinki, o yüzden güveniyorum” diyerek kabul etmiş.

Binanın ve sergi mekânının fotoğrafları çekilip kendisine gönderilmiş. O da ekibiyle birlikte çalışıp planları göndererek sergisini oluşturmuş.

İstanbul’da sergilenen porselen vazolar, çiçekler, yengeçler ve ayçekirdekleri şimdi Mardin’de.

Mardin Kent Müzesi’nin dönüşü gerçekten muhteşem oluyor.

Dünyaca ünlü bir sanatçının sergi haberlerini okumakla kalmayacak bölgedeki sanat izleyicisi. Bizzat gidip görecek.

Serginin Mardin Bienali ile eşzamanlı açılmasıyla kent de tarihinin en renkli baharını yaşayacak bu yıl.


TİYATROYA İLGİ DOLANDIRICILARIN BİLE İŞTAHINI KABARTTI
TİYATROYA ilginin son yıllarda arttığını gittiğim oyunlardaki gözlemlerimden biliyorum. Pek çok oyunun biletinin satışa çıkar çıkmaz tükenmesi de bunun en somut göstergesi. Bu durum meğer sadece sanat çevrelerinde, tiyatro camiasında sevinçle karşılanmamış, dolandırıcıları da umutlandırmış. Yeni bir iş alanı olarak görmüşler tiyatroyu. Önceki gün Doğan Haber Ajansı’ndan Aytekin Kalender’in haberinde okudum. Rize’de bazı kişiler, Bedensel Engelliler Sanat Tiyatrosu adı altında hazırladıkları ve 4 seansta oynanacağını belirttikleri ‘Annem’ adlı tiyatro gösterisi için 10 TL’ye sahte bilet satmışlar. Üzerinde ‘Yapmakta olduğumuz sosyal sorumluluk projesine verdiğiniz destek ve göstermiş olduğunuz yüksek hassasiyetten dolayı bu belgeyi almaya hak kazandınız. Hassasiyetinizden dolayı teşekkür ederiz’ yazılı biletlerle İsmail Kahraman Kültür Merkezi’ne giden vatandaşlar böyle bir tiyatro oyunu olmadığını öğrenince dolandırıldıklarını anlamışlar. Hiç tiyatroya gitmeyip “Tiyatro öldü” diye ahkâm kesenlere gelsin bu haber de.