Paylaş
Bir baba ve yanında küçük oğlu, üzerinde 2022 yazan balonlardan almak için baloncunun başında durmuşlar. Çocuk kırmızı beyaz balonlara kilitlenmiş, başka bir şey görmüyor gözleri. Sevinç içinde. Balonun ipini eline dolayınca mutluluktan ayakları yerden kesilecek belli. Baba da çocuğunu mutlu etmek istiyor ama hep bir beden büyük alınan eşya gibi bir sonraki yılbaşını da çıkarsın istiyor o balonla. “Bunların 2023’ü var mı kardeşim! Seneye de kullanabilsin” diye soruyor.
Bu yılbaşında da pek çok baba çocuğuna 2023 yazan balonları mutlaka alacak, 2024’ü yok mu bunun diye sormayı ihmal etmeden. Ama bizim bu alışverişten, bu diyalogdan haberimiz olmayacak.
Çünkü bize bunları çizerek anlatan Latif’i kaybettik bu yıl. Çok büyük bir acı bıraktı içimizde, yeri asla doldurulamayacak kocaman bir boşluk.
Ama eminim ki neşemizi kaybetmemizi istemezdi Lato. Çizgilerinde hiç karamsarlık yoktu. En karamsar zamanlarımızda bile yaptığı tek kelimelik bir espri bir anda her şeyi değiştirdi.
Tam da böyle anlarda olduğu gibi belki de, geçen yılbaşı verdi bu yılın üzerinde 2023 yazan balon siparişini. Yine mutlu olalım, o küçük çocuk gibi balonlar ayağımızı yerden kessin istedi.
Biz de Hürriyet’in yılbaşı geleneğini bozmayalım ve 5 Haziran’da aramızdan ayrılan Latif’i çizgileriyle bir kez daha analım, yeni yılı ‘Latif’çe kutlayalım istedik. Zamansız çizgilerinden bir seçki hazırladık.
Bize uyarlar, benzetir Latif bütün dünyayı. O yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yılbaşı öncesi ziyaret eden Noel Baba, Türk vatandaşlığına geçerek Nail Baba olur onun çizgilerinde, mahalle baskısı yüzünden yeşil Noel Baba kıyafeti giyip eline zil yerine tesbih alarak dolaşır ortalıkta ya da geyiklerin çektiği kızak yerine 65 yaşını bekler ücretsiz ulaşım kartı alabilmek için.
Çizdiği helal yılbaşı sepetinde hurma, zemzem, makarna ve ayran olur.
Press Bey ve eşi Media Hanım ‘chateau margaux’ içerek geçirseler de yıl başını o Güllü Hanım’ın kuruyemiş, çay ve televizyon keyfini de koruma Sabit’in birahanesini de unutmaz.
Yoksulluğun yoksulluk olarak kabul edilmediği evlerin içlerine sokar bizi Latif, sokaklarında elleri arkasında kenetlenmiş zaman öldüren emekli amcalarla dolaştırır. Bir sokak kedisi vardır mutlaka evlerden birinin çatısında, köşe başında umarsızca gelen geçeni seyreden bir köpek. Nohut pilavcı da almıştır yerini o karede.
En itici tiplemeleri bile sevimlidir onun. Kızamazsınız bir türlü. Komik yanını bulup çıkartır çünkü onun. Mizahtan daha güçlü ne olabilir ki?
Yaşar Kemal’in dediği gibi, o iyi insanlar o güzel atlara binip çekip gitmediler, Latif’in çizgilerinde yaşıyorlar.
Paylaş