Paylaş
Astrolojiden anlamam ama bunu gökyüzünde gezegenlerin bilmem kaç yıl sonra bir araya gelmesi gibi düşünebilirsiniz.
İstanbul Senfoni Orkestrası’nın bu cuma günü Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda vereceği İDSO DenizBank Konseri’ni geleceğin büyük orkestra şeflerinden biri olmaya şimdiden aday, genç yaşı ve başarılı kariyeriyle dikkat çeken İtalyan-Türk şef Nil Venditti yönetecek. Konserin solisti ise dünya sahnelerinin bir diğer yükselen yıldızı Jamal Aliyev.
ÇEV Sanat’ın Genç Yetenekler projesi kapsamında eğitimi devam eden Azeri asıllı Türk çello sanatçısı Jamal Aliyev, 5 yaşında Ankara’da çello eğitimine başladı. 13 yaşından bu yana müzik eğitimi için Londra’da bulunan Aliyev, İngiltere merkezli Classic FM tarafından ‘Dünyanın 30 Yaş Altı En Önde Gelen 30 Müzisyeninden Biri’ olarak seçildi.
Annesi Türk, babası İtalyan olan genç orkestra şefi Nil Venditti ise İtalya’nın prestijli Claudio Abbado Ödülü’nü şeflik dalında kazandı. 6 yaşında çello ile başladığı müzik kariyerine şef olarak devam ediyor. Toscana Orkestrası’nın şefi, Amsterdam NedPho’nun yardımcı şefi.
Her iki sanatçının da hayatına dokunan, onlara destek olan isim ise ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say.
Fazıl Say; “Eminim bu yüzyılın en iyi kadın şeflerinden biri olacak. Onun ‘dahi’ olduğunu hissedebiliyorum. Bu yetenekli müzisyene müzik kariyerinde yardımcı olacağım” diyor Nil Venditti için.
Fazıl Say, Jamal Aliyev’i de kariyerinin başından beri destekliyor. Pek çok konserinde sahneye çıkardığı genç yeteneğe albüm kayıtlarında da yer verdi.
Gerçek anlamda ‘abilik’ yapıyor yetenekli gençlere Fazıl Say ve onlardan ikisi cuma akşamı aynı sahneyi paylaşacak.
Konser programı Haydn’ın ünlü ‘Do Majör Viyolonsel Konçertosu’ ve Bartók’un Avrupa’da yazdığı son eser olan ‘Yaylı Orkestra için Divertimento’dan oluşuyor.
İleride ‘Oradaydım’ denilebilecek konserlerden biri.
BEKLENEN RESTORASYON
İSTANBUL Film Festivali’nin sinema kültürünün oluşmasına yaptığı katkı film gösterimleri ile sınırlı değil. Gösterimler dışında yapılan önemli katkılardan biri de eski Türk filmlerinin kopyalarının onarılması. Festival kapsamında her yıl Zurich Sigorta’nın desteğiyle Türk sinemasının önemli yapıtlarını biri restore ettirilerek gün ışığına çıkarılıyor ve bu klasiklerin yeni kopyaları Türk sinemasına kazandırılıyor.
Bu yıl sinemamızın ilk kadın yönetmeni Cahide Sonku’nun yapımcılığını üstlendiği, Sami Ayanoğlu ve Orhon M. Arıburnu ile birlikte yönettiği, Cahide Sonku ile Zeki Müren’in başrollerini paylaştığı 1953 yapımı ‘Beklenen Şarkı’, Atlas Prodüksiyon tarafından restore edilmiş kopyasından izleyebilecek. Film, İKSV tarafından 8–19 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek 41. İstanbul Film Festivali’nin ‘Dünden Bugüne Türk Klasikleri’ bölümü kapsamında, yenilenmiş kopyasıyla yeniden beyazperdede izleyiciyle buluşacak.
Adı anıldığında akıllara aynı adlı şarkısını ve Cahide Sonku ile Zeki Müren’in piyano başındaki ikonik pozlarını getiren ‘Beklenen Şarkı’, birçok ilki bünyesinde barındırdığı için Türk sinemasında ayrı bir yere sahip. O dönemde Zeki Müren radyo sayesinde tüm Türkiye’de tanınırken Sonku ise büyük bir sinema yıldızıydı.
Cahide Sonku’nun hem başrolü hem yapımcısı hem de yönetmenlerinden olduğu ‘Beklenen Şarkı’, sonra birçok şarkılı filmde başrol oynayan fakat o sırada Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenimi süren Zeki Müren’in ise ilk filmi.
İKSV’DEN DASDAS’A
İSTANBUL Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen Tiyatro Festivali’nin direktörlüğünü uzun yıllardır yürüten Leman Yılmaz görevinden ayrılarak son dönemin yükselen tiyatro grubu DasDas ile anlaştı. İKSV bundan böyle Tiyatro Festivali’ni her dönem ayrı bir küratörle düzenleyecek.
Bu ayrılığı önceki gün Medyascope’ta verdiği röportajda açıklayan Leman Yılmaz bünyesine yeni katıldığı ekiple yapacakları birkaç projeyi de açıkladı. Bunlardan ilki 23 Nisan’da yapacakları büyük bir çocuk festivali. Ayrıca DasDas yurtdışına da açılarak Moskova’da bir sahne açacakmış. Yurtiçinde ise ikinci sahneyi kuracakları yer Bursa olacakmış.
GALERİ NEV’DEN DİRİMART’A
GALERİ dünyasında da bir hareketlilik göze çarpıyor son dönemde. Adı İstanbul’daki Galeri Nev ile bütünleşmiş sanatçıların başında geliyordu Canan Tolon. Sanatçı ani bir kararla Türkiye’deki galerisini değiştirdi ve Dirimart’a geçti. Çalışmalarını California’da sürdüren Tolon, çağdaş Türk sanatının önde gelen isimleri arasında yer alıyor. Dünyanın önemli müze ve koleksiyonlarında eserleri olan sanatçının ‘Sen Söyle’ adlı geniş kapsamlı sergisi son olarak 2019-2020 yılları arasında İstanbul Modern’de açılmıştı.
Dirimart sanat dünyasında şaşkınlık yaratan bu değişikliği, sosyal medya platformu Instagram’dan şu cümlelerle duyurdu:
“Dirimart Tolon’un temsiliyetini duyurmaktan mutluluk duyar.
Canan Tolon’un sanatsal pratiği, doğanın sürekli yenilenmesine ve bir kültürel girişim olarak mimariye odaklanır. Tolon, doğa ve mimari arasındaki direniş ve bunların karşılaşmasından doğan çelişki ve sonuçlar etrafında entelektüel ve görsel bir dünya kurgular.”
Paylaş