Paylaş
Time dergisi ve New York Times tarafından yapılan listelemelerde görülmesi gerekenler arasına girmişti.
Architectural Digest’in ‘2024’ün Harika Eserleri’ listesine seçilen ve sonrasında da National Geographic’in ‘Dünyanın En İyileri’ sıralamasında yer alan İstanbul Modern, prestijli bir ödülün daha sahibi oldu.
İstanbul Modern’in Renzo Piano’nun kurucusu olduğu Renzo Piano Building Workshop tasarımı yeni müze binası, dünyanın önde gelen mimarlık platformlarından ArchDaily’nin 15 yıldır düzenlediği ‘Yılın Binası’ (Building of the Year) ödüllerinde kültürel mimari kategorisinde ödül kazandı.
ArchDaily tarafından 15 kategoride verilen ödüller, aday olan projelerin barındırdığı niteliklere ve bulundukları konumdaki topluluğa nasıl yarar sağladığına göre platformun okuyucuları tarafından belirleniyor.
Dünya çapındaki müzeler ile kültür-sanat kurumlarına odaklanan kültürel mimari kategorisi, o yıl inşa edilen en dikkat çekici yapılara yer veriyor.
PERA MÜZESİ’NDE KAÇAN BÜYÜK FIRSAT
Bütün dünyada müzeler barındırdıkları eseler kadar hatta daha fazla mimari tasarımlarıyla da öne çıkıyor ve bulundukları şehirlere değer katıyor. Ziyaretçi sayılarına ciddi katkısı olduğu da bilinen bir gerçek.
İstanbul Modern binası aldığı ödüllerle adından söz ettirdikçe aklıma Suna İnan Kıraç Vakfı’nın Pera Müzesi’ni de içine alan projesinin nasıl engellendiği aklıma geliyor.
İstanbul’un kaçırdığı fırsatın ne kadar büyük olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
2008 yılında Suna İnan Kıraç Vakfı dünyaca ünlü Kanadalı mimar Frank Gehry’e bir müze projesi ısmarlamış ve yaklaşık 150 milyon doları aşan bütçesinin de vakıf tarafından karşılanacağını açıklamıştı.
Projeye göre, Tepebaşı’ndaki katlı otopark ile TRT binaları yıkılacak ve onların yerine Frank Gehry imzalı ‘Suna Kıraç Kültür Merkezi’ yapılacaktı. Binanın içinde yıllar önce yanan Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nun yerine bir tiyatro salonu, konfeser ve konferans salonları bulunacaktı ve Suna ve İnan Kıraç Vakfı’na ait Pera Müzesi ile İstanbul Araştırmaları Enstitüsü binalarına yeraltından bağlanacaktı.
Tepebaşı’nın imajını ve görünümünü tamamen değiştirecek büyük bir proje.
2008’de yapımına başlanması planlanan binanın İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olduğu zamana kadar da bitirilmesi öngörülmüştü.
Ne yazık ki dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile TRT yönetimi bu projeye bir türlü izin vermediler ve İstanbul için büyük bir fırsat kaçmış oldu.
Üstelik İnan Kıraç o dönem yaptığı açıklamada Frank Gehry’nin “Yaptığım proje sayesinde İstanbul’a fazladan bir milyon turist gelmezse para almam” dediğini söylemişti.
Düşünsenize, İspanya’nın Bilbao şehrinin adını tüm dünyaya duyuran, marka haline getiren Frank Gehry’nin tasarladığı Guggenheim Müzesi oldu.
İstanbul Modern aldığı ödüllerle işte kaçan bu fırsatın ne kadar büyük olduğunu bize sürekli hatırlatıyor. Ve ben her ödül haberinde kaçan bu fırsat için üzülüyorum.
Paylaş