Haydi Türkiye uzat elini

Bir burs yarışmasında jüride yer alan Fazıl Say, kazanamayan 28 gencin de çok yetenekli olduğunu söyleyerek onlar için de burs çağrısı yaptı.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’nin genç yeteneklerine her zaman elini uzatan, onlara yol gösteren sanatçılarımızın başında gelir Fazıl Say.

ENKA Sanat’ın düzenlediği ‘Lale Tara Sanat Bursu’nun geçen hafta yapılan final jürisinden sonra sosyal medya hesaplarından duygularını paylaşarak yarışmada elenen yetenekli genç sanatçı adaylarına devletin ve özel kurumların yardımda bulunmaları çağrısında bulundu:

Haydi Türkiye uzat elini

“Her yıl müzikte 2 üstün yetenekli gencimizin yurtdışı eğitimi için veriliyor burs.

Ciddi bir kurum. Değerli bir Jüri kararı veriyor. Piyano, keman, çello, flüt ve tüm enstrümanlarda.

30 başvuru oldu. İlk eleme turundan sonra 10 kişi finale kaldı. Hem ilk elemede hem de finalde seviye çok yüksekti. Bursu alan 2 gencimize çok mutlu olduk, ama finalde kazanamayan 8 kişiye de çok üzüldüğümü belirtmeliyim.

Haberin Devamı

Ayrıca da ilk eleme turunda elenen 20 gencimiz çok çok az puan farklarıyla finale kalamamışlardır.

Bu fevkalade yetenekli gençlerimize ailelerini de sorduk, hepsi memur öğretmen aileler, yani çocuklarını kendi imkanlarıyla yurtdışında okutma imkanları şu dönemde yok.

Arda kalan 28 çok yetenekli ve değerli gencimizin de okutulması lazım, Türkiye için önemli; müzikte dünya yarışında var olmak için.

Bir gelecek için.

Bunun için eskiden devlet bursları vardı. Dolaysıyla öncelikle bakanlıklara elbet çağrı gerekir.

Aynı zamanda elbette ki herkese çağrıdır.

Bir sanatçı genci okutmak, bir umut olmak, bir insana, Türkiye’ye ve dünyaya...”

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Harika Çocuklar Yasası’nın 24 yıl sonra tekrar yürürlüğe sokulmasının gündeme geldiği şu günlerde bu çağrı ayrı bir anlam kazanıyor.
Pek çok özel kurum ve vakıf verdikleri burslarla yetenekli gençlerimize destek oluyor ama ne yazık ki yeterli değil.

Umarım Say’ın bu samimi çağrısı karşılık bulur.

ÖZLEM KUMRULAR’DAN VEDA ROMANI

TARİHÇİ, yazar Prof. Dr. Özlem Kumrular 2023 yılının haziran ayında İsviçre’nin Cenevre kentinde geçirdiği bir trafik kazasından sonra bitkisel hayata girmiş ve ne yazık ki 29 Mayıs tarihinde 50 yaşında veda etmişti bu dünyaya.

Haberin Devamı

Bir yıl boyunca bütün sevenleri umutla beklemişti hayata tutunmasını. Ama olmadı.

İnsanları şaşırtmayı, sürpriz yapmayı severdi Özlem.

Haydi Türkiye uzat elini

Bu kez sürprizi polisiye bir roman oldu.

Kazadan önce yayınevine teslim ettiği, editörlük aşamasındaki romanı ‘Kafes’ geçen hafta Doğan Kitap tarafından yayımlandı.

Akademik hayatında Türklerin dünyadaki izlerini sürmüş, Avrupa’nın farklı ülkelerindeki arşivlerde ulaştığı belgelerin ışığında ‘Dünyada Türk İmgesi’, ‘Türk Korkusu’, ‘İslam Korkusu’, ‘Osmanlı Habsburg Düellosu’ gibi araştırma kitaplarına imza atmıştı.

‘Kösem Sultan’, ‘Haremde Taht Kuranlar - Nurbanu ve Safiye Sultan’ gibi tarihi kurgu romanlar kaleme aldı, ‘Sultanın Mutfağı’ incelemesiyle Osmanlı saray mutfağına okurunu sokmuştu.

Haberin Devamı

‘Bir Konstantinopolisiye’ alt başlığı ile yayımlanan ‘Kafes’, Özlem Kumrular’ı özleyenlerin çok seveceği bir roman.

KENDİSİ GİBİ BİR ROMAN KAHRAMANI

Kitabın editörü ve Özlem’in yakın arkadaşı Hülya Balcı yazdığı önsözde bu romanın onun en iyi kurgu eseri olduğunu belirtiyor.

Kitabın kahramanı Cinayet Büro’dan Nosta’ya kendi kişiliğinden çok şey katmış Özlem Kumrular.

Hülya Balcı şöyle özetliyor bu benzerlikleri: “Özlem okurları günümüz İstanbul’unda, İstanbul’un tarihi mekanlarında dolaştırırken bize etimolojiye meraklı, bilgili bir tarihçi olduğunu sürekli hatırlatıyor. Dünyayı ne çok gezdiğini, birçok kültürü kavramış ve bağrına basmış biri olduğunu da. Ve bu açıdan tarihi basitçe fon olarak kullanan yazarlardan ayrışıyor. Tarih mezunu polis Nosta, aynı Özlem gibi, hiç durmadan okuyan, bulduğu ipuçlarını zihninde hızlıca birleştiren ve referanslarını sürekli değerlendiren bir başkahraman. Onun kadar komik, kafasının dikine giden, seçtiği epigrafa bakarsak unutarak öldüren bir kadın...”  

Haberin Devamı

Garip bir tesadüf, roman kahramanı tarihçi Nosta da bir kaza geçirmiş ve buna bağlı hafıza kaybı yaşıyor.

Kendisinden çok şey kattığı kahramanıyla özleyenlerinin açıp açıp okuması için bir veda romanı yazmış adeta Özlem Kumrular.

NİŞANTAŞI’NIN KOMEDİ KULÜBÜ ALAÇATI’YA TAŞINDI

BU yılın başında Nişantaşı’ndaki The Stay Boulevard otelinin içinde açılmıştı Komedi Kulüp. Konserler, stand-up şovları ve tiyatro oyunlarıyla kısa sürede popüler oldu.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte onlar da programlarını tatil yörelerindeki mekanlarına kaydırdılar.

Komedi Kulüp de İstanbul sezonuna ara vererek kültür sanat gösterilerini Alaçatı’da The Stay Warehouse Sahnesi’ne taşıdı.

Haberin Devamı

Otelin sahneye dönüştürülebilen oldukça işlevsel lobisinde daha önce DasDas yapımı ‘Joseph K.’ oyununu izlemiştim.

Geçen yıl da Latife Tekin’in ünlü romanı Sevgili Arsız Ölüm’den uyarlanan Dirmit oyununda Nezaket Erden’in tek kişilik müthiş performansına tanıklık etme şansını yakaladım.

Perşembe akşamı ise Komedi Kulüp sahnesine dönüştürülen mekânda son yılların başarılı ismi Baturay Özdemir vardı tek kişilik gösterisiyle.

Öğrencilik yıllarında Ankara pavyonlarında stand-up yaparak başlayan kişisel hikayesinden yola çıkarak kurguladığı gösterisi oldukça başarılıydı. ‘Güleriz ağlanacak halimize’ absürtlüğünün hepimizin hayatına sirayet etmiş yanlarına kahkahalarla karşılık verdik biz de.  

The Stay Warehouse’a özel hazırlanan Komedi Kulüp tatilde programında şimdiye kadar duayen tiyatrocu Ali Poyrazoğlu, Bora Akkaş, Cihan Talay, Olgu Baran Kubilay, Uraz Kaygılaroğlu, Deniz Göktaş, Bengi & Sarp Apak izleyiciyle buluşmuş.

Yazarın Tüm Yazıları