Paylaş
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) koordinasyonunu üstlendiği serginin toplantı daveti geldiğinde mekân seçimini yadırgamıştım. Merkezi bir yerde, kolay ulaşılabilen Şişhane’deki vakıf binası dururken neden burası seçilmişti? İPA Kampüs’teki ‘Havuz’a girince anladım nedenini.
Türkiye Pavyonu’nda bu yıl, küratörlüğünü Sevince Bayrak ve Oral Göktaş’ın üstlendiği ‘Hayalet Hikâyeleri: Mimarlığın Çuval Teorisi’ adlı projesi sergilenecek. Serginin kavramsal çerçevesini oluşturan ‘Çuval Teorisi’ meğer bu havuzdan çıkmış.
Geçmiş dönemde özel havuz olarak kullanılan, ancak alanın tamamı İPA Kampüs olarak değerlendirilirken küratörler Sevince Bayrak ve Oral Göktaş tarafından yürütülen bir projeyle atıl kalan 850 metrekarelik yüzme havuzu, kamuya açık geniş katılımlı etkinliklerin düzenlendiği bir konferans ve sergi alana dönüştürülmüş. Yapı, ‘Havuz’ adıyla kullanılmaya devam ediyor.
YIKMAK DEĞİL CANLANDIRMAK
Küratörler Sevince Bayrak ve Oral Göktaş, projenin çıkış noktasının, kullanılmayan yapıları açığa çıkarmak ve yenilerini inşa etmek yerine bu yapıları canlandırmak için gerekenleri tartışmak olduğunun altını çiziyor.
Proje kapsamında ‘Hayalet Hikâyeleri’ Instagram hesabı üzerinden yapılan çağrıya Türkiye’nin dört bir yanından gelen yanıtlar sayesinde, yüzlerce konuttan oluşan atıl siteler, terk edilmiş üretim yerleşkeleri ve lojmanlar, kısmen ya da tamamı boş gökdelenler, oteller, okullar, hastaneler, restoranlar ve sosyal tesislerden meydana gelen bir arşiv oluşturuldu. İşte bu arşiv, Venedik Arsenale’deki Türkiye Pavyonu’nda yer alacak sergide ‘Bulut’ alanında sergilenecek. İsmi gibi ikili bir sergilemenin olacağı mekânda bulunan ‘Tezgâh’ta ise dönüşüm için yapılması gerekenler ve hazırlanan manifesto yer alacak.
Kısa süre önce yaşadığımız deprem felaketinden sonra yapılacaklara dair bir fikir vermesi, öneri sunması açısından da önemli bir sergi olacak.
63 ÜLKE KATILIYOR
18. Venedik Mimarlık Bienali, 20 Mayıs-26 Kasım tarihleri arasında mimar, akademisyen ve yazar Lessley Lokko küratörlüğünde ‘Geleceğin Laboratuvarı / The Laboratory of the Future’ başlığıyla düzenlenecek. Bienalde ana serginin yanı sıra Arsenale, Giardini ve şehrin farklı mekânlarında Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 63 ülkenin sergileri yer alacak.
OĞLUNUN FİLMİ İÇİN İSTANBUL’A GELİYOR
2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Fransız yazar Annie Ernaux bugün başlayan 42. İstanbul Film Festivali kapsamında İstanbul’a geliyor. Institut français İstanbul’un ev sahipliğinde ilk kez Türkiye’ye gelen Ernaux, oğlu David Ernaux-Briot’nun yönetmenliğini yaptığı ‘Super-8 Yılları’ filminin gösterimine katılacak.
13 Nisan Perşembe günü yapılacak gösterimin ardından yönetmenle bir söyleşi gerçekleştirilecek.
Aynı gün saat 18.00’de ünlü yazar Annie Ernaux da Fransız Kültür’de kitaplarını imzalayacak.
14 Nisan’da ise İKSV tarafından bir basın toplantısı düzenlenecek ve toplantının moderatörlüğünü yazarın Can Yayınları’ndan çıkan kitaplarının bazılarının da çevirmeni olan Siren İdemen üstlenecek.
Belgesel, Annie Ernaux’nun yazarlığa adım atmadan önce çekilmiş 8mm hatıra filmlerini bir araya getiriyor.
‘Super-8 Yılları’, “Evlilik, annelik ve olup biten her şey üzerine büyülü bir ev filmi/görsel makale” olarak yorumlanıyor.
Annie Ernaux’nun ‘Babamın Yeri’ ‘Boş Dolaplar’, ‘Seneler’, ‘Yalın Tutku’ ve ‘Kürtaj’ adlı romanları Can Yayınları tarafından Türkçe olarak yayımlanmıştı.
Paylaş