Çiçek yerine fidan bağışı

Orkestrayı Şef Gürer Aykal’ın yönettiği konserin solisti viyolonsel sanatçısı Pablo Ferrández’di.

Solistin bölümü bitince ya da konserin sonunda, kendisine ve orkestra şefine çiçek verilir. Bu konserde hem solist Fernandez’e hem de Şef Gürer Aykal’a rulo şeklinde katlanmış birer kâğıt verildi. Her ikisi de şaşkınlık içinde aldı rulolarını. Onlar kadar seyirci olarak bizler de merak ettik çiçek yerine verilenin ne olduğunu.

Öğrendiğime göre BİFO yöneticileri çevreci bir kararla bu sezon konser sonlarında çiçek verme geleneğini değiştirmişler. Her çiçek yerine bir fidan bağışı yapıp sanatçılara da sertifikalarını verme kararı almışlar. İşte o rulolar da bağış yapılan fidanların sertifikalarıymış. Güzel ve örnek bir davranış. Çevre adına atılan en küçük adım bile çok önemli günümüzde.

NÂZIM’IN KİTAPLARINI HAZIRLARKEN ZONA OLMUŞ

GAZETECİ-YAZAR Sibel Oral’ın, Nâzım Hikmet’in oğlu Mehmet Hikmet’in biyografisini kaleme aldığı ‘İşitiyor musun Memet?’ kitabında Gündüz Vassaf’ın Memet Fuat hakkında söyledikleri hayli tartışılmıştı. Vassaf, biyolojik oğlu olmamasına rağmen Memet Fuat’ın Nâzım’ın öz oğlu gibi davrandığını, hatta Amerika’ya yayın haklarını verdiğini iddia etmişti.

Oysa Nâzım Hikmet’in edebi mirasına gerçek anlamda sahip çıkan öz oğlu Mehmet Nâzım değil, Piraye’nin oğlu Memet Fuat’tı. Bugün eksiksiz okuduğumuz Nâzım külliyatını ona borçluyuz.

Literatür Yayınları tarafından basılan ve Memet Fuat’ın ömrünün son yıllarında kalem aldığı ‘Yazarlığın Eteklerinde’ adlı kitabında Nâzım Hikmet’le olan ilişkisini açıkça anlatıyor.

Son olarak İlhan Berk’in Memet Fuat’a yazdığı mektuplardan Sevengül Sönmez’in hazırladığı ‘Elin Üstünde Gezsin’ kitabında ilginç bir bilgiye rastladım. Memet Fuat’ın, Nâzım kitaplarını hazırlarken nasıl yorulduğunu hatta zona çıkardığını öğrendim.

İlhan Berk, 27 Kasım 1991 tarihinde Bodrum’dan Memet Fuat’a gönderdiği mektubunda şöyle yazıyor:

“Bugün aylardan sonra sana (bunun nedeni de seni taciz etmemekti kitap için) telefon ettim de hastalığını öğrendim... Her zamanki gibi yine çok üzüldüm. Yazılarından yorgunluğunu öğrenmiştim gerçi ve bunun hep Nâzım’ın kitaplarını gün ışığına çıkarmana bağlamıştım (tam bir ağır işçilik isteyen bir işti bu çünkü). Zona olduğunu da öğrenince hemen karıma sordum (ben bilmem hastalıkları), ardından da ansiklopediye (TIP) baktım.

Sevgili Memet Fuat, yeniden ‘Poetika’ları yayımlamaya başlayacağım. Senin güzel elin onların üstünde gezerse yine o dünya güzel biçimlerini alır.”

ERGEN GİTTİ
MANSUR KALDI 

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı iki önemli kurum Şehir Tiyatroları ve Cemal Reşit Rey Konser Salonu. Belediye el değiştirdiğinde Şehir Tiyatroları’nın Genel Sanat Yönetmenliği’ne Mehmet Ergen, Cemal Reşit Rey’in Sanat Yönetmenliği’ne de şef Cem Mansur getirilmişti.

Yenilikçi bir tiyatro anlayışı vardı Mehmet Ergen’in. Özellikle pandemi sürecine özel tasarladığı ‘minimal sezon’, programda yerli oyunlara ağırlık vermek, yeni nesil yazarları gözetmek, bağımsız tiyatrolara sahne açmak, kadın yazarların oyunlarını kadın yönetmenlere teslim etmek gibi önemli işler yapmıştı. Projeleri arasında Avrupa’dan çağdaş yönetmenlerle ortak oyunlar yapmak vardı. Şehir Tiyatroları tarihinin meşhur ama uzun zamandır karşılaşmadığımız şaşaalı, büyük oyunları ile müzikaller de Ergen ve ekibinin çalışmalarıyla bu sene dönüyordu. Ancak Belediye Meclisi kadrosunu bir türlü onaylamadı. Görevden alınacağı dedikoduları sonunda gerçeğe dönüştü ve yerine Ayşegül İşsever atandı.

AMA ŞİMDİLİK

Mehmet Ergen ile birlikte CRR Genel Sanat Yönetmeni ve Orkestra Şefi Cem Mansur’un da görevden alınacağı söylentileri çıkmıştı. Mansur’un görevden alınması duyduğuma göre araya ‘hatırlı’ kişilerin de girmesiyle şimdilik durdurulmuş. Kendisine herhangi bir resmi tebligat henüz yapılmamış. Mansur, hazırladığı programlarla CRR’yi yeniden İstanbul’un kültür sanat hayatına aktif bir şekilde katmıştı. Klasik müzik alanında Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası’nı kurmak gibi önemli işlere imza atan, dünyaca tanınan bir isim Cem Mansur. Umarım basit ayak oyunlarına ve iktidar kavgalarına kurban edilmez.