Çanakkale’de sanatsal dönüÅŸüm

Çanakkale’de zaten var olan zengin tarihi birikime her gün yeni sanat mekanları eklenerek sanatsal bir dönüşüm de yaşanıyor.

Bu dönüşümün ön önemli aktörlerinin başında da 2008 yılından bu yana, farklı toplulukları günümüz sanatı etrafında Çanakkale’de bir araya getiren bir sivil girişim olan Çanakkale Bienali İnisiyatifi (CABININ) geliyor.

Bu yıl Çanakkale Bienali’nin 9. edisyonu ‘Zamana Bırakmak’ başlığıyla düzenlendi ve Çanakkale merkezli Dardanel’in ana desteğiyle 13 farklı mekânda ve 50’nin üzerinde sanatçının katılımıyla gerçekleştirilen bienal 4 Ekim’de başladı.

Gençlerin günümüz sanatının zengin örneklerini görebileceği, güncel konulara odaklanan canlı bir platform.

Çanakkale Bienallerinde Çanakkale’nin kentsel mimari ve kültürel mirasının önemli mekanları kullanılıyor.

11 Kasım tarihinde sona erecek olan 9. Çanakkale Bienali’ne İstanbul’dan gidip sergileri gezerek hafta sonunu geçirebileceğiniz gibi günübirlik gidip dönmek de mümkün.

BÄ°ENALÄ°N MERKEZÄ° TARÄ°HÄ° PALAMUT DEPOLARI

Çanakkale’deki mimari dönüşümün en önemli örneklerinden biri Mahal. Nuri Bilge Ceylan’ın ‘Ahlat Ağacı’ filminde o müthiş diyalog sahnesinin geçtiği tarihi köprünün hemen başındaki 19. yüzyıldan kalma palamut depolarından oluşan Mahal, bienalin ana mekânı olarak kullanılıyor. 11 yıl önce CABININ tarafından hayata geçirilen Mahal Sanat’ta üç farklı mekâna yayılan sergilerde Ahmet Yiğider, Ataman Girişken, Damla Sari, Jun’ichiro Ishii, Nejat Birecik, Edith Roux, Kaan Tanhan, Johannes Vogl ve Alper Aydın’ın eserleri yer alıyor.

Berkin Gülten, Deniz Kulaksızoğlu & Can Yıldırım, Eda Sütunç, Yabancı, Madlen Hirtentreu ve Yunus Aras’ın yeni üretimlerini bir araya getiren kolektif sergi ise, CABININ küratörlerinden Burak Topçakıl’ın genç kuşaktan sanatçıları odağına alan ‘Yeni Sıradan’ projesinin gelişim evresini yansıtıyor.

KORFMANN KÜTÜPHANESİ VE BORDO BİNA

Çanakkale Bienali’nin kent merkezindeki diğer mekanları ise Korfmann Kütüphanesi ve Bordo Bina.

Troya kazılarına 17 yıl başkanlık yapmış, Anadolu aşığı Prof.Dr. Manfred Osman Korfmann’ın bağışladığı eserlerle otemeli atılan Korfmann Kütüphanesi, Ulrika Flink ve Deniz Erbaş’ın kurguladıkları, David Blandy, Jane Jin Kaisen ve Eric Magassa’nın eserlerinden oluşan sergiye ev sahipliği yapıyor.

Segâh Atay tarafından, kent tarihini yansıtan dokusu korunarak güncel bir kimlik kazandırılan Bordo Bina ise, Aytuğ Aykut, Cem Sonel ve Vasilis Alexandrou’nun eserlerine ev sahipliği yapıyor.

TROYA MÜZESİ’NDE MAÇKA SEÇKİSİ

Dünya kültür tarihinin en önemli merkezlerinden biri olan Troya Müzesi, açıldığı 2018 yılından bu yana Çanakkale Bienali’nin mekanlarından biri olarak geçmiş ve geleceği bir arada sunuyor.

Troya Müzesi geçici sergi salonunda bu yıl Türkiye çağdaş sanat hafızasının önemli temsilcilerinden Maçka Sanat Galerisi’nden bir seçkiyi ağırlıyor. Rabia Çapa ve Varlık Sadıkoğlu tarafından kurulan Maçka Sanat Galerisi, Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine katkı sağlamış, 40 yılı aşkın öyküsü ile bellek niteliğinde bir arşive sahip. Sergide Akın Güreş, Ani Çelik Arevyan, Aysen Urfalıoğlu, Esra Carus, Fatih Kızılcan, Fırat Engin, Füreya Koral, Gönül Nuhoğlu, Güçlü Polat, Halit Demirel, Ömür Tokgöz, Rabia Seyhan, Serhat Kiraz & Hakan Gündüz, Seyhun Topuz ve Tunç Ali Çam’ın eserleri yer alıyor.

MASLAK OTO SANAYİ’DEN ASTİM SANAYİ SİTESİ’NE

Çanakkale Bienali’nin benim için en büyük sürprizlerinden biri Astim Kolektifi oldu. Onların hikâyesi aslında Çanakkale’deki sanatsal dönüşümün en çarpıcı örneği.

Son yıllarda Çanakkale’ye göç eden ve Astim Sanayi Sitesi’nde buluşan Hakan Yılmaz, Süleyman Yılmaz, Kerem Meriç ve Volkan Babaotu’dan oluşan bu kolektif dijital medya, kamusal sanat ve ileri dönüşüm gibi çağdaş sanatın dinamik unsurlarına odaklanan çok disiplinli üretimler yapıyorlar.

Daha önce Maslak Oto Sanayi’deki atölyelerinde çalışan sanatçı Süleyman Yılmaz ve kardeşi Hakan Yılmaz yüksek üretim ve yaşam maliyetleri nedeniyle Çanakkale’ye yerleşmişler. Astim’de atölyelerini kiraladıklarında tesadüfen kendileri gibi başka sanatçıların da oraya yerleştiğini görmüşler. Astim, Çanakkale’nin yeni sanat üretim ve sanat merkezine dönüşmek üzere.