Paylaş
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden başlayıp Galataport, Tünel, İstiklal Caddesi ve Atatürk Kültür Merkezi’nde sona eren güzergâhta 41 adet kapalı, 24 adet açık mekân olmak üzere toplam 65 noktada sanat ve kültür etkinlikleri düzenleniyor. Tüm sergi ve etkinlik mekânlarına ek, Beyoğlu sokakları ile Beyoğlu’nda bulunan müze ve galerilerin de festival mekânlarına eklenmesiyle bu rakam 65 noktaya ulaşıyor.
Klasik sanattan güncel sanata, dijital sanattan sinemaya, çağdaş sanatçıların çalışmalarından üniversiteli öğrencilerin çalışmalarına, özel koleksiyon eserlerinden festival için üretilmiş eserlere, edebiyattan dansa ve müziğe kadar birçok farklı disiplini bir arada görebiliyorsunuz bu maraton boyunca.
MAKSİM SÜRPRİZİ
İstiklal Caddesi boyunca pek çok noktada sürpriz etkinlikle karşılaşmak mümkün. Benim için sürpriz mekânlardan biri eski Maksim oldu. ‘Dönüşüm Taksim Maksim’ sergisinde bölgenin karmaşasını, uyumsuzluğunu anlatan eserler bir araya getirilmiş. Pınar Akkurt, Hüseyin Bahri Alptekin, Selçuk Artut, Robert Montgomery, Manaf Halbouni, Serkan Demir, Vahap Avşar, Özlem Günyol, Şakir Gökçebağ, Nancy Atakan ve Seçkin Pirim’in eserlerini burada görebilirsiniz.
BİR GÜNÜ AKM’YE AYIRIN
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, daha inşaatı devam ederken AKM’nin 7/24 yaşayan bir merkez olacağını söylemişti. Sadece opera, konserler ve tiyatro gösterileri değil, atölyeleriyle, sergileriyle, kütüphanesi, hediyelik eşya dükkânı ve kafeleriyle gerçekten bütün gününüzü geçireceğiniz bir mekân olmuş. Festival kapsamında şu anda binanın çeşitli bölümlerinde, fuaye ve koridorlarda pek çok sergi var. AKM’nin tarihinin anlatıldığı ‘Dün ve Bugün’ sergisi, 16 sanatçının katıldığı sergi salonundaki ‘Yeniden’ sergisi, Çok Amaçlı Salon Giriş Katı’ndaki ‘Tankut Öktem Retrospektifi: Kristal Çağ Kapılarında’, dijital sanat sergisi ‘Akış’, klasik Türk sanatları sergisi ‘Ehl-i Hiref’, kostüm ve aksesuar sergisi ‘Operanın Büyülü Dünyası’, Devlet Tiyatroları kadın kostüm tasarımcıları sergisi ‘Repliklerden Sahneye’, geleneksel sanatlar sergisi ‘Mirasın İzinde’ ve dijital sanat deneyimi ‘Yapay Zekâ Piyanist’ bunlardan bazıları.
Tavsiyem 14 Kasım’a kadar devam edecek bu kültür maratonunu parça parça gezmeniz. Her sanatsever faninin nefesi yetmeyebilir çünkü.
VİTALİ HAKKO KÜTÜPHANESİ
AKM’nin içindeki en cazip alanlardan biri şüphesiz kütüphanesi. Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko’nun, Vitali Hakko’nun sanat ve eğitimdeki vizyonundan ilham alarak kurduğu; moda, mimari, fotoğraf, resim, heykel, sinema gibi sanatın tüm başlıklarındaki en güncel ve kapsamlı koleksiyonları içeren “Vitali Hakko Kreatif Endüstriler Kütüphanesi”, Vakko Nakkaştepe’deki merkezinden Atatürk Kültür Merkezi’ne taşındı. Üç katı kaplayan bu bölüm, uzman kütüphanesi olarak hizmet verecek. Binanın en huzurlu bölümü burası.
HEP ÇİÇEK
SONBAHARIN son güzel günlerinden biri yaşandı geçen pazar Kilyos Demirciköy’deki müstakil bir evin ormana bakan bahçesinde. ‘Çiçek gibi’ bir gündü.
Yapımcı, senarist, yönetmen, yazar ve işletmeci Arif Keskiner’in, yaygın olarak bilinen, şarkılara geçen ismiyle Çiçek Arif’in 83’üncü doğum gününü kutlamak için toplandı dostları.
Sinema, edebiyat, tiyatro, müzik, resim, kısaca sanatın her alanından insanın yolunun bir kez de olsa mutlaka geçtiği bir mekândı Çiçek Bar. 1985’in sonunda kuruluşundan sonra 30 yıl boyunca tam anlamıyla İstanbul’un eğlence ve kültür hayatına damgasını vurmuştu. Arif Keskiner’in sahibi olduğu Çiçek Film’in yönetim ofisinden dönüştürülerek Sinema Sevenler Derneği’nin lokali olarak açılmıştı kapıları. Kısa sürede kültür sanat, basın ve iş dünyasının buluşma noktası oldu. Bir masada Tarık Akan’ı, bir diğerinde Kadir İnanır’ı, Kemal Sunal’ı, Yaşar Kemal’i, Aziz Nesin’i, Şakir Eczacıbaşı’nı, Ara Güler’i, aklınıza kim gelirse görebileceğiniz bir mekândı.
Doğum gününe doğal olarak ‘Çiçek Bar’lı anılar damga vurdu. Hümeyra Erdoğan Rahman’ın organize ettiği partide Cevat Çapan, Yalvaç Ural, Selçuk Altun, Haluk Oral, Turhan Günay, Menderes Samancılar, Kenan Kocatürk, Nazım Alpman ve Baran Seyhan’ın da aralarında olduğu Çiçek Arif’in yakın dostları vardı. Sezen Aksu’nun ‘Yine mi Çiçek’ parçası eşliğinde Arif Abi’nin ilki ‘Cilalı İbo’daki postacı rolü olmak üzere rol aldığı filmlerden bölümlerin gösterildiği videoyla başlayan parti, akşamın ilerleyen saatlerinde Ender Balkır’ın ateş başında bağlamasıyla söylediği türkülerle sona erdi.
Anılarını ‘Çiçek Gibi’, ‘Yine mi Çiçek’, ‘Elbette Çiçek’ ve ‘Binbir Renk Binbir Çiçek’ kitaplarında toplayan Arif Abi’ye hep çiçek gibi geçecek nice yaşlar diliyorum.
Paylaş