Bu dünyadan Genco Erkal geçti

Bir süredir kan kanseri ile mücadele eden Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden Genco Erkal, 86 yaşında hayatını kaybetti. Usta sanatçı, yarın saat 14.00’te Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda düzenlenecek törenin ardından ikindi vakti kılınacak cenaze namazıyla Zincirlikuyu Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanacak.

Haberin Devamı

HAYATINI sahne üzerinde geçirmeye daha çok küçük yaşlarında karar vermişti Türk tiyatrosunun son büyük ustalarından Genco Erkal. Ne mutlu ki öyle de yaşadı. Politik tiyatronun ülkemizdeki en önemli temsilcisiydi, toplumsal olayların içindeydi hep, sanatını ve hayatını ideallerine adamıştı. Kurucusu olduğu Dostlar Tiyatrosu ile 50 yıldan uzun süre Nâzım Hikmet’ten Can Yücel’e, Bertolt Brecht’ten Gogol’e, Aziz Nesin’e Türk ve dünya edebiyatının önemli adlarının eserlerini sahneye taşıdı. Ödünsüz bir tiyatro tutkunuydu. Sahnede nefes aldı, nefes verdi.

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

Önceki gece yarısı 86 yaşında hayata veda ettiği kendi sosyal medya hesabından, kızı Ayşe Erkal tarafından beni en çok etkileyen isim dediği ve sahnede sesi olduğu Nâzım Hikmet’in dizeleriyle duyuruldu:

Haberin Devamı

“Hoşça kalın / dostlarım benim / hoşça kalın!

Sizi canımda / canımın içinde, / kavgamı kafamda götürüyorum.

Hoşça kalın / dostlarım benim hoşça kalın...

Resimlerdeki kuşlar gibi / dizilip üstüne kumsalın, mendil sallamayın bana.

İstemez...

Tek hecesiz elveda”

İSTANBUL’UN İLK GENCO’SU

İstanbul’da doğup, İstanbul’da yaşadı, ölçeği biraz kısarsak Pera’daki tiyatro salonlarında geçirdi ömrünü. 28 Mart 1938 yılında bahriye subayı Reşat Bey ile terzi Nebahat Hanım’ın oğlu olarak Taksim’deki Alman Hastanesi’nde doğdu. Hayatında önemli bir yeri olan, bir dönem tiyatro sahnesine dönüştürülüp oyunlar sergilediği Çorlulu Ali Paşa Hanı’nın isminin verilmesinde de önemli bir yeri var.

Bir gün amcası çok üzgün geliyor eve. Annesi kendisine hamile o sırada. “Bugün handa ne oldu biliyor musunuz. Gözümüzün önünde bir Kürt delikanlıyı kan davasından bıçakladılar. Adı Genco’ymuş” deyince annesi bu olaydan çok etkilenip oğlu olursa adını Genco koymaya karar veriyor. Daha sonra pek çok aile çocuğuna Genco adını verse de 1936’da İstanbul doğumlu ilk Genco kendisiydi.

Galatasaray’ın Ortaköy’deki okulunda yatılı olarak başlıyor eğitimine. Daha sonra gittiği ve ciddi bir tiyatro damarı olan Robert Kolej’de o da kapıyor tiyatro virüsünü. Babası daha sonra tiyatro okumasına izin vermeyince psikoloji eğitimi alsa da hayatı boyunca ne o tiyatronun peşini bırakıyor ne de tiyatro onun.

Haberin Devamı

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

DEV KADRO İLE İLK OYUN

Profesyonel tiyatro hayatına ilk adımını 22 yaşında, Muammer Karaca Tiyatrosu’nda atar. Çöl Faresi oyununda rol arkadaşları Yıldız Kenter, Müşfik Kenter, Sadri Alışık, Cahit Irgat ve Lale Oraloğlu’dur. Oyunun yönetmeni ise Türk tiyatrosunun en büyük ismi Muhsin Ertuğrul’dur.

Muhsin Ertuğrul kendisini, arkadaşlarıyla birlikte Erdek’te düzenledikleri bir tiyatro festivalindeki oyunlarında görmüş ve bu yıldızlar topluluğuna dahil etmiştir. “Profesyonel oyuncu olmanın tadını, gururunu ilk orada yaşadım, ilk paramı oradan kazandım. Ustam Yıldız Kenter’le burada çalıştım” diye anlatır o ilk profesyonellik heyecanını.

ASLAN ASKER ŞVAYK DOĞUYOR

Haberin Devamı

1963 yılında Asaf Çiyiltepe’nin Sıraselviler’de kurduğu Arena Tiyatrosu’na dahil olur. Burada daha sonra tiyatro anlayışına yön verecek olan Jaroslav Haşek’in Aslan Asker Şvayk oyununu oynar. Bu antimilitarist oyunla, tiyatrodaki ilk ödülünü alır ve halkı askerlikten soğutma suçlamasıyla ilk soruşturmasını geçirir.

Arena Tiyatrosu ülkedeki politik tiyatronun öncülerinden biridir. Daha sonra kuracağı Dostlar Tiyatrosu’nun da atası.

Ertesi yıl Asaf Çiyiltepe Ankara’ya gidince, İstanbul’da kalarak Engin Cezzar-Gülriz Sururi Tiyatrosu’na dahil olur. Pek çok başarılı oyuna imza atarlar.

MUAMMER KARACA TİYATROSU’NUN KADERİ

- PROFESYONEL olarak ilk kez sahneye çıktığı Muammer Karaca Tiyatrosu’nun hayatında çok büyük yeri vardır Genco Erkal’ın.

Haberin Devamı

Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı oyununu ilk kez burada oynarlar. Muammer Karaca Tiyatrosu bir dönem belediyeye devredildi ve yemekhaneye dönüştürüldü. Tiyatro dünyasının elbirliğiyle, yıllar sonra onarılarak tekrar tiyatro dünyasına kazandırıldığında sahnede Dostlar Tiyatrosu olarak Genco Erkal vardı yine. 22 yılda pek çok oyun sahnelendi. Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılmasını konu olan belgesel oyun Sivas 93, Aymazoğlu ile Kundakçılar, Marx’ın Dönüşü, Can Yücel’in şiirlerinden oluşturduğu Can oyunu, Nazım Hikmet’ten İnsanlarım gibi toplumsal oyunları sahneledi. Tiyatro, metro hattı inşaatı nedeniyle bir kez daha kapatıldı ve ölüme terk edildi. Erkal, yeniden tadilata sokulan tiyatronun tamamlanmasını ne yazık ki göremedi.

Haberin Devamı

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

1965-1968 yılları arasını Ankara’da geçirir Genco Erkal. Hem yedek subay olarak askerliğini yapar hem de tiyatroya devam eder. Asaf Çiyiltepe ile bir kez daha yolları keşir. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Gogol’ün ‘Bir Delinin Hatıra Defteri’nden uyarladığı oyunu sahnelemeye karar verir. Ülkemizde sahnelenecek ilk tek kişilik oyundur bu. Metne ve aldığı psikoloji eğitimine güvenerek sıvar kolları. Ankaralılar büyük ilgi gösterir ve kapalı gişe oynar. Dört farklı versiyonunu 50 yıldan fazla oynadığı Bir Delinin Hatıra Defteri üzerine yapışan oyunlardan biri olarak efsaneleşir.

Bu dünyadan Genco Erkal geçtiNot: Selçuk Metin’in yaptığı Genco belgeselinden yararlanılmıştır.

ADIYLA BÜTÜNLEŞEN DOSTLAR TİYATROSU

- “ÖZELLİKLE bizim gibi aydınlanma devrini tamamlamamış toplumlarda tiyatro yön göstermeli ve sanatsal bir ışık olmalıydı” diyerek bu anlayışla yakın arkadaşlarıyla birlikte yeni bir yapı kurmak üzere yola çıkarlar ve 1969 yılında Dostlar Tiyatrosu’nu kurar Genco Erkal. Politik ve belgesel tiyatronun önemli örneklerini sahneye taşırlar. 1970 yılında Küçük Sahne’de Rosenbergler Ölmemeli, Havana Duruşması gibi oyunları oynarlar. 12 Mart darbesinde oyunları yasaklanır.

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

1971’de askeri darbeye cevap niteliği taşıyan Aslan Asker Şvayk’ı sahneye taşırlar. Dostlar Titrosu bir göçebe tiyatrosu gibidir, pek çok sahne değiştirirler Abdülcambaz’ı Elhamra’da, 1973 yılında Aziz Nesin’in Azizname’sini Ümit Tiyatrosu’nda oynarlar. Aziz Nesin onu etkileyen bir diğer büyük isimdir. Türk tiyatrosundaki geleneksel mizah anlayışını onda bulur. Bu yıllarda en uzun süre kaldıkları tiyatro Baro Han’ın sahnesi olur. 10 yıl kaldıkları Baro Han’da başta Bertold Brecht’in oyunları olmak üzere pek çok eser sahnelerler. Galileo Galilei, Ben Bertolt Brecht’in oyunları ilk kez burada hayata geçer. 

Brecht’in hayatında çok önemli bir yeri vardır. Çünkü Nâzım’la birlikte onu en çok eğiten ve etkileyen yazar Bertolt Brecht’tir. Daha sonra 22 yıl Karaca Tiyatrosu evleri olur.

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

İLLE DE NÂZIM HİKMET

- NÂZIM Hikmet hayatımda ayrı bir fasıldır diyerek açıyor perdeyi büyük usta.

Kitapları yasaklı olduğu için çok geç keşfetmiştir Nâzım Hikmet’i. Yıllar sonra Kuvayi Milliye Destanı’nı okuduğunda heyecandan titremiş, yürekten tutulmuştu. Sevgisini ve coşkusunu seyircileriyle paylaşmalıydı. 1975 yılında bütünüyle şiirlerden oluşan ilk tiyatro örneği, Kerem Gibi’yi Dostlar Tiyatrosu olarak sahneye koydu.

2010 yılında bu kez ‘Kerem Gibi, Nâzım Hikmet’le 35 Yıl’ adıyla yeniden sahneledi. Mehmet Ulusoy’un uyarladığı Sevdalı Bulut da büyük ilgi gördü. 1994 yılında uyarlayıp sahnelediği İnsanlarım’ı 26 yıldan uzun bir süre oynadı.

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

Nâzım çalışmalarının doruk noktasını, 2001 yılında Fazıl Say’ın Kültür Bakanlığı için yaptığı Nâzım Orotoryosu’nu seslendirmesi olarak görüyordu. Bir senfonide ses vermişti Nâzım’ın dizelerine. UNESCO’nun 2002’yi Nazım Hikmet Yılı ilan etmesinden sonra Paris’te, Londra’da, New York’ta kutlamalara katılıp İngilizce ve Fransızca seslendirdi Nâzım’ı bu kez. Aynı yıl İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Tiyatro Festivali davetiyle Rumeli Hisarı Açıkhava tiyatrosu için Nâzım’a Armağan gösterisini hazırladı. Türk tiyatrosunun büyük kadın yıldızlarını bir araya getirdi bu gösteriyle.

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

12 EYLÜL BASKISI VE HAKKÂRİ’DE BİR MEVSİM

- HER askeri darbeden payına düşeni alır Genco Erkal da. 12 Eylül’de İstanbul Baro Han’da bulunan tiyatro salonunda oynadıkları ‘Her Gün Yeni Baştan’ adlı oyunları Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından yasaklanır. Ardından Barış Derneği Davası’na dahil edilir. Suçu yine toplantılarda Nâzım Hikmet şiirleri okumaktır. Pasaportuna el konur, yedi yıl yurtdışına çıkış yasağı konur. Yurtdışından gelen hiçbir teklifi kabul edemez, hatta kızı Ayşe’nin yurtdışında yapılması gereken kalp ameliyatında yanında bulunamaz. Bu dönemde sinemayla ilgilenmeye başlar Genco Erkal. İlk filmi Ali Özgentürk’ün yönettiği At olur. Tokyo’da büyük ödülü kazanan film Erkal’a da Antalya’da En İyi Oyuncu Altın Portakal’ını getirir.

Bu dünyadan Genco Erkal geçti

Ardından Erden Kıral’ın Fedit Edgü’nün romanından uyarladığı Hakkâri’de Bir Mevsim’de oynar. Berlin’de Gümüş Ayı kazanan film ülkemizde 7 yıl yasaklı kalır. Fehmi Yaşar’ın Camdan Kalp ve Çağan Irmak’ın Prensesin Uykusu filmleri sinema kariyerinin diğer eserleri olur.

Yazarın Tüm Yazıları