Paylaş
İster bu süreyi tatil yörelerinde dinlenerek değerlendirin, ister akraba ziyareti yapın ya da yaşadığınız kentte kalın; okumak, gezmek ve izlemek için bol bol vaktiniz var. İşte son dönem yayımlanmış 10 kitaplık bir okuma listesi.
*
- ‘Kaplanın Sırtında’, Zülfü Livaneli, İnkılâp Kitabevi
Zülfü Livaneli’nin yeni romanı ‘Kaplanın Sırtında’, Sultan ll. Abdülhamid’in tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürgün edilmesiyle başlıyor. İlber Ortaylı roman için “Sultan ll. Abdülhamid devrine bir de aynanın öbür tarafından bakıyor. Bu belki çok fazla abartılan Abdülhamid devri karşıtı düşünceye karşı bir reaksiyon” diyor.
*
- ‘Bay Cadmus’, Peter Ackroyd, Çev. Şahika Tokel, YKY
Günümüz İngiliz edebiyatının önde gelen isimlerinden Peter Ackroyd, köye gelen gizemli bir yabancı hikâyesi anlatıyor ‘Bay Cadmus’ romanında. Birbirleriyle çok iyi anlaşan iki komşu kadının evlerinin tam ortasındaki boş eve Bay Cadmus’un yerleşmesiyle her şey değişiyor. Beklenmedik olaylarla dolu, gizemli, sürükleyici ve hızlı akan hikâyelerden hoşlananlar için...
*
- ‘Sahneye Adanmış Bir Ömür: Metin Akpınar’, Zeynep Miraç, Mundi
Tiyatro ve sinemanın büyük ustası Metin Akpınar ile geçmişe renkli bir yolculuk yapmak istemez misiniz? Tiyatroya nasıl başladığından büyüdüğü Aksaray’a, hocalarından canlandırdığı karakterlere ve başta Zeki Alasya olmak üzere dostlarına dair her şeyi anlatıyor. Uzun zamana yayılan sofra muhabbetleriyle bilinen Metin Akpınar’la bayram günlerini geçirmek size de iyi gelecektir.
*
- ‘Saygıdeğer Bir Öğrenci’, John Le Carre, Çev. Ali Cevat Akkoyunlu, Kırmızı Kedi
Casus romanları dendiğinde kuşkusuz ilk akla gelen isimlerden John Le Carre. Kendisi de İngiliz istihbaratında çalışmış bir ajan olan Le Carre, birikimini romanlarında sonuna kadar kullanıyor. Hong Kong’u merkezine alan ‘Saygıdeğer Bir Öğrenci’yi bizzat yerinde yazdığını söylüyor. Casusiye olmadan tatil geçmez diyorsanız eski bir dostla yola çıkmak gibi olacak.
*
- ‘İskenderiye Dörtlüsü’, Lawrence Durrell, Çev. Ülker İnce, Can Yayınları
Yirminci yüzyılın başyapıtlarından biri sayılan ve Akdeniz’in ruhunu ortaya koyan Lawrence Durrell’in ‘İskenderiye Dörtlüsü’nün yeni basımlarını yaptı Can Yayınları. Ülker İnce’nin usta işi çevirisiyle.
*
- ‘Billy Summers’, Stephen King, Çev. Gökçe Yavaş, Altın Kitaplar
Stephen King, fantastik olaylarla dolu bilimkurgu ve korku romanlarının bir numarası olarak bilinir. King’in pandemi döneminde yazdığı ‘Billy Summers’ da canavarlarla dolu. Ama bu kez canavarlar doğaüstü yaratıklar değil katiller, tecavüzcüler, hırsızlar; kısacası her türden suçlular.
*
- ‘Başkalarının Tanrısı’, Mine Söğüt, Can Yayınları
Mine Söğüt’ün İstanbul’un sokaklarını ve hayatın bir şekilde kıyısına köşesine itilmiş insanlarını anlattığı romanı ‘Başkalarının Tanrısı’. Kendilerine dayatılan, ideal olarak sunulan hayatı reddetmişlerin çarpıcı hikâyesi.
*
- ‘Bir Kediyi Terk Etmek’, Haruki Murakami, Çev. Ali Volkan Erdemir, Doğan Kitap
Haruki Murakami’nin en kişisel anlatısı olarak kabul edilen kitabı. Yazar ‘Bir Kediyi Terk Etmek / Babam Hakkında’ anlatısında aile geçmişine ve ülke tarihine dair düşüncelerini anlatıyor. Kısa ama derin bir hesaplaşmanın kitabı. Murakami sevenler diğer eserlerine yaptığı göndermeleri de fark edecektir.
*
- ‘İnsanın İnanılmaz Yolculuğu’, Alice Roberts, Çev. Kerem Kaynar, Alfa
BBC kanalının ünlü belgesel dizisinden yola çıkılarak hazırlanan kitap insanoğlunun dünyaya nasıl yayıldığının izini sürüyor. Homo sapiens adı verilen türümüz dünyaya nasıl ve ne zaman yayıldı? Diğer iki tür, Neandertal ve Homo erectus neden yok oldu? İnsanlık tarihinde öğretici ve heyecanlı bir yolculuk.
*
- ‘Nüzhet, Nâzım Hikmet’in ‘Minnacık’ Kadını’, Arın Dilligil Bayraktaroğlu, Remzi Kitabevi
Nâzım Hikmet’e “O mavi gözlü bir devdi. / Minnacık bir kadın sevdi. / Kadının hayali minnacık bir evdi, / bahçesinde ebruliii / hanımeli / açan bir ev” şiirini yazdıran ilk eşi Nüzhet Berkin’in hayatını anlatan roman. Sadece Nâzım değil, dönemin önde gelen entelektüel ve siyasetçileri de yer alıyor kitapta.
Kamer Arıkan dükkânın önünde, 1942 / Arman Arıkan
80 YILLIK PUL MABEDİ
1942’den bu yana pulcuların buluşma noktası olan Kamer Pul Evi’nin 80’inci yaşı için PTT tarafından hazırlanan pul ve özel gün zarfı piyasaya çıktı.
Pul meraklılarının, koleksiyoncuların buluşma noktasıdır Beyoğlu, Galipdede Caddesi’ndeki Kamer Pul Evi. Hem de 80 yıldır. 1942’den bu yana pulcuların sığınağı olan Kamer Pul Evi’nin 80’inci yaşı için PTT tarafından hazırlanan pul ve özel gün zarfı piyasaya çıktı. Eylül ayında da 80 yılın hikâyesinin anlatıldığı bir kitap yayımlanacak.
Henüz lise öğrencisiyken pul toplamaya başlayan, dünyadaki pulcularla yaptığı takaslarla pul sevgisini kısa sürede profesyonel uğraşa dönüştüren Kamer Arıkan, 1942’de Galipdede Caddesi’nde önce 51, şimdilerde 43 numaradaki Kamer Pul Evi’ni kurar. Kamer Pul Evi kısa zamanda İstanbul’da pulculuk dünyasının önemli isimlerinin bir araya geldiği, Türkiye pulculuğunun dünyaya açıldığı ve ‘Pulculuk Dünyası’ dergisinin yayımlandığı bir buluşma noktası olur.
Kamer Pul Evi’nin 80. Yaşı İçin Pul ve Özel Gün Zarfı
Kamer Pul Evi kurulduğu günden bu yana aynı caddede faaliyetlerine devam ederken bir zamanlar çok sayıda pulcunun, ardından müzik dükkânlarının bulunduğu Yüksekkaldırım ve Tünel’in değişimine de tanık olur.
Kamer Arıkan’ın 1983’teki vefatından sonra dükkânı ve pek çok pulculuk organizasyonunu oğlu Arman Arıkan devralmış. O da tüm yaşamını pulculuğa adamış, bu alana önemli katkılarda bulunmuş bir filatelist.
Arman Arıkan’ın babasından edindiği bilgiler, kendi araştırmaları ve pulculuk görgüsüyle Türkiye ve dünya pulculuğunda önemli bir yer edinen Kamer Pul Evi’nin 80 yıllık tarihini anlatan 80’inci yıl kitabı da eylül ayında Aras Yayıncılık tarafından yayımlanacak. Kitapta Kamer Arıkan’la başlayıp bugüne gelen Kamer Pul Evi’nin tarihçesi, baba-oğul Arıkanların pul merakı ve Türkiye pulculuk tarihinin renkli simaları ve olayları son derece zengin fotoğraf ve belgelerle anlatılıyor.
Paylaş