Ara Güler’in ‘bir avuç güzel insanı’
Sanat üretimine edebiyatla başlamıştı Ara Güler. Yıllar içinde ‘foto muhabirliği’ ağır bassa, dünyaca tanınmış bir fotoğrafçı olsa da bir yanıyla hep edebiyatın, sanatın içinde kaldı. Yıllar sonra öykülerini ‘Babil’den Sonra Yaşayacağız’ adını verdiği bir kitapta topladı. Ama kalemden çok fotoğraf makinesi oldu elinde hep. Onun kendini ifade biçimi fotoğraftı.
“Onlar benim için yalnızca fotoğrafı çekilen kişiler değil, dünyamı kuran insanlardır” dediği sanatçıların, edebiyatçıların hem portrelerini çekti hem derin bir dostluk kurdu. Sayfalarca yazıyla anlatılacak bir portreyi o denklanşöre basarak aktardı.
GÖRSEL EDEBİYAT TARİHİ
Sabahattin Eyüboğlu’nun Bronz Apartmanı’ndaki dairesinde, Fikret Adil’in evinde, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Narmanlı Han’daki atölyesinde, Yeditepe dergisinin Cağaloğlu’ndaki idarehanesinde, Samim Kocagöz’ün İzmir’deki evinde dostlarıyla bir araya gelerek bu buluşmaları ölümsüzleştirir. Yakaladığı bu özel anlarla Ara Güler, yıllar içinde görsel bir edebiyat tarihi oluşturur.
Yalnızca Türkiye ile sınırlı değildir bu çalışmaları. Gittiği ülkelerde de edebiyatçıların kapısını çalar ve onların portrelerini çeker; James Baldwin, Arthur Miller, Antonio Tabucchi, John Updike, Philip Roth, Alberto Manguel ve daha nicelerini ‘kurdukları dünyanın içinde’ izleyiciye gösterir.
Ara Güler’in bu dost portrelerinden oluşan sergisi Şişli’deki Bomontiada’da bulunan Ara Güler Müzesi’nde ‘Bir Avuç Güzel İnsan’ adıyla yarından itibaren sergilenmeye başlıyor.
NÂZIM HİKMET’İN BİLİNMEYEN PORTRELERİ
Sergide Nâzım Hikmet’in bugüne dek sergilenmemiş portreleri, karanlık oda baskılar, Ara Güler’in edebiyatçı dostlarıyla yıllar içindeki mektuplaşmaları gibi pek çok belge ile onlardan gelen ve evinin duvarlarını süsleyen sanat eserleri de yer alıyor.
Sergideki eserler Fazıl Say’ın müziğiyle de zenginleşiyor. Sanatçının ‘Nâzım Hikmet Oratoryosu’ ve ‘Yaşar Kemal’ eserlerinin yanı sıra; Can Yücel ve Cemal Süreya’nın şiirlerini bestelediği eserlerden oluşan müzik seçkisi QR kodlar üzerinden sergideki ziyaretçilerle buluşturuluyor.
Halil Paşa (1852-1939) ‘Dikiş Diken Büyükanne’
‘DİKİŞ DİKEN BÜYÜKKANNE’ YENİ SAHİBİNİ BEKLİYOR
ARTAM Antik’in her ay online olarak düzenlediği müzayedelerinin 20 Kasım’da sonuçlanacak 379’uncusu başladı.
Müzayedede, Halil Paşa’dan Burhan Doğançay’a, Hikmet Onat’tan Adnan Çoker’e, Neş’e Erdok’tan Komet’e, Mehmet Güleryüz’den Zeki Faik İzer’e, Abidin Dino’dan Burhan Uygur’a, Nuri İyem’den Ferruh Başağa’ya, Oya Zaim Katoğlu’ndan Turan Erol’a değin Türk resim sanatının önde gelen isimlerinin imzasını taşıyan 360 eser yer alıyor.
Klasik Türk resminin ustası Halil Paşa’nın ‘Dikiş Diken Büyükanne’ tablosu müzayedenin öne çıkan eserleri arasında yer alıyor. 1908 tarihli tuval üzerine yağlıboya, 2 milyon 500 bin TL’lik açılış fiyatıyla müzayedenin en yüksek rakamlı eseri olarak da dikkat çekiyor.
Burhan Doğançay’ın ışık gölge oyunları sunan, hattan, kaligrafiden beslenen ve en ünlü serilerinden biri olarak tanımlanan ‘Kurdeleler’i ile resminin başat konusu olan duvarları ele alan eserleri de müzayedede satışa sunuluyor. 1960’lardan itibaren duvarlar aracılığıyla toplumsal, kültürel ve politik dönüşümleri görünür kılan Doğançay’ın beş resminin yer aldığı seçkisinde özel bir tuval çalışması öne çıkıyor. 1986 tarihli yapıt, tuval üzerine karışık teknik ve 102x78 cm ebatlarına sahip.
Geleneksel sanatlardan esinle Anadolu kasabalarını, eski sokakları betimlediği işleriyle tanıdığımız Oya Zaim Katoğlu’nun ‘Sonbahar’ı müzayedenin öne çıkan eserlerinden biri.
Oya Zaim Katoğlu (1940) ‘Sonbahar’
Müzayedenin en değerli seçkilerinden bir bölümü ünlü sanatçı Zeki Faik İzer’e ait, sanatçının sanat hayatına ışık tutan özel bir seçki ilk kez satışa sunuluyor. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Eyüboğlu eserleri de müzayedenin dikkat çeken eserleri arasında.
Müzayedede yer alan tüm yapıtlar 20 Kasım’a kadar Maçka’daki Antik Palace’ta görülebiliyor.
www.artam.com
