Paylaş
Dile kolay, 56 yıl boyunca sinemamızı domine etmiş bir festivalden söz ediyoruz. İlk kez gösterilen filmleriyle, ödülleriyle, dedikodularıyla, skandallarıyla...
Böylesine büyük olayların yaşanacağına dair bir beklentim yoktu ama tarihinin en sakin festivalinin yaşandığını söyleyebilirim.
İşte başrolünde koronavirüsün olduğu bu yılın festival notları...
- Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Muhittin Böcek tedavisi devam ettiği için açılış törenine katılamasa da bütün konuşmacılar “Geçmiş olsun” temennilerini dile getirdiler. Başkanın eksikliği bütün bu temennilere rağmen kendini hissettirdi diyebilirim.
- Bu yıl jüri Ercan Kesal başkanlığında, Zeynep Oral, Gülse Birsel, Kıvanç Sezer ve Taner Birsel’den oluşuyor. Sinemacıların tahmini bu jüriden sürpriz sonuçların çıkabileceği yönünde.
- Film gösterimleri Cam Piramit’in yanına ve Konyaaltı Sahili’ne kurulmuş ve ‘Yıldızların Altında’ adı verilmiş iki açık hava sahnesi ile AKM yanındaki Amfi Tiyatro’da gerçekleştiriliyor.
- Açık havada film izlemek büyük keyif. Belli yaş grubundakiler için nostaljik olsa da bu sahneler Antalya’ya çok yakışmış. Konyaaltı’ndaki gösterimlerin yapıldığı ‘Yıldızların Altında 2’ sahnesinin etrafında sinemaseverler hemen ‘beleştepe’lerini oluşturmuşlar bile. Pandemi geçse de bu uygulama devam etmeli.
ANTALYA’DA KARS GECESİ
- Festivalde hiç kuşkusuz en büyük heyecan Ulusal Yarışma’da. Yarışma filmleri 19:20 ve 22:00’de art arda gösteriliyor. Her gece üst üste iki festival filmi izlemek hayli yorucu. Hele aralıklı konmuş ahşap sandalyeler üzerinde yaklaşık 4 saat oturmak biraz zor.
- Yarışma filmlerinin gösterildiği ilk akşam gösterilen filmler Atalay Taşdiken’in ‘Kar Kırmızı’sı ile Reis Çelik’in ‘Ölü Ekmeği’. Sıcak bir Antalya ekim akşamında iki yönetmen de seyirciyi Kars’ın karlı ve buz tutmuş coğrafyasına götürdü. Yani festival bir Kars gecesiyle başlamış oldu.
- Evet, festival filmi gişe-filmi diye bir ayrım kesinlikle var. Eğer sinema eleştirmeni ya da bir koşulsuz şartsız yedinci sanat sevdalısı değilseniz bu filmler doz aşımından anksiyete yapabilir.
- Bir festivalden çok sinematek havası hâkim bu yıl Antalya’da.
- Festivale katılan filmlerin yapımcı, yönetmen ve oyuncuları ile basın mensupları Su Hotel’de konaklıyor. Yaygaracı birkaç turist dışında konuşmalar hep fısıltı halinde yapılıyor. Akşam izlediğiniz film hakkında konuşurken maske yüzünden sağınızda solunuzda kimin olduğunu anlamak mümkün değil ne de olsa.
BEY DAĞLARI VE AKDENİZ MANZARALI CAZ KONSERİ
ERTELEMEK, iptal etmek değil, her ne koşulda sanatı hayatımızdan çıkarmamak...
İşte tam da bu nedenle Antalya’da şu günlerde düzenlenen bir başka festival, Antalya Akra Caz Festivali de seyircisiz ama çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Bu yıl üçüncü yılıydı. Festivali düzenleyen Kadir Dursun ne olursa olsun festivale ara vermek istemediklerini belirtiyor.
Konserlerin ilki, kendine has yorumu, renkli ve güçlü sesiyle beğeni toplayan, Hollanda’da yaşayan Türk kökenli sanatçı Karsu’nun katılımıyla 26 Eylül tarihinde çevrimiçi olarak gerçekleşti. Pazar akşamı ise çevrimiçi konserde New York’ta yaşayan saksafon sanatçısı İlhan Erşahin ve grubu, tüm dünyada büyük ilgi gören projeleri ‘İstanbul Sessions’ ile sanatseverlerle buluştu. Akdeniz’in ve Bey Dağları’nın eşsiz manzarası eşliğindeki bu konserleri Akra Jazz’ın sosyal medya sayfalarından ve YouTube kanalından izleyebilirsiniz.
HEMEN AL
ÇEVRİMİÇİNE dönmüş sektörlerden biri de müzayedeler. Artam Antik AŞ, düzenlediği büyük çevrimiçi müzayedelerin yanı sıra şimdi de ‘Hemen al’ uygulaması başlattı. Eserin fiyatı belli, direkt satış yapılıyor bu yöntemle. Klasikten çağdaşa, antika eserlerden dekoratif tasarım işlere kadar geniş bir seçkinin yer aldığı bölümün bu ay satışa sunulan eserleri arasında Türk resim sanatının ustalarından Halil Paşa’nın ‘Kahve Hazırlığı’ konulu eseri 550 bin liradan satışa sunulmuş. Hikmet Onat’ın ‘İstanbul’ konulu tuval çalışması, İbrahim Çallı’nın ‘Manolyalar’, Hoca Ali Rıza’nın ‘Peyzaj’ tablosu da satışa sunulan eserler arasında. Çağdaş Türk resminden önemli bir seçkinin satışa sunulduğu uygulamada Nejat Melih Devrim, Nuri İyem, Ömer Uluç, Güngör Taner, Azade Köker, Kemal Önsoy’a ait tuval çalışmaları da bulunuyor. Detaylı bilgi için www.artam.com
Paylaş