İdil Yazar

Balkabağı Tarifleri

28 Ekim 2017
Bayılırım balkabağına! Tatlı tuzlu fark etmeden girdiği her tarifi zenginleştirir, nefis bir aroma katar. Faydaları ise saymakla bitmez, mucizevi besinlerden biridir. Madem tam mevsimindeyiz, ben de sizler için balkabağı tariflerimi toparladım. Şimdiden afiyet olsun.


Balkabaklı Humus

Malzemeler: 

 

250 gram balkabağı püresi

200 gram haşlanmış nohut

2 yemek kaşığı Tahin

Yazının Devamını Oku

Farklı Sıcak Çikolata Tarifleri

22 Ekim 2017
Sıcak çikolatanın neredeyse 4000 yıldır içilen bir içecek olduğunu biliyor muydunuz? Tarihi, Aztekler ve Mayalara kadar gidiyor. O zamanlarda kralların içeceğiymiş; zaferlerde, kutlamalarda, festivallerde dağıtılırmış. Hatta uzun süre enerji verdiği için savaşlarda askerlere servis edilirmiş. Mayalar çikolatalarını sıcak, Aztekler ise soğuk ve kırmızı biberli içermiş.

1500’lü yıllarda çikolatanın İspanya’ya gelmesiyle birlikte, İspanyollar sıcak çikolatayı şekerli ve sıcak içmeye başlamışlar. 1700’lü yıllarda Londra’ya geldiğinde İngilizler, sıcak çikolatayı akşam yemeklerinden sonra sütle servis etmeye başlamış.

 

Ben sıcak çikolatanın neredeyse her türlüsünü seviyorum. İçer içmez verdiği sıcaklık, hissettirdiği mutluluk benim için vazgeçilmez. Sizlerle de kış aylarında tadını çıkartabileceğiniz beş farklı sıcak çikolata tarifimi paylaşıyorum.

 

Şimdiden afiyet olsun!

 

Klasik Sıcak Çikolata

Malzemeler:

Yazının Devamını Oku

Hindistan Cevizi Hakkında Her Şey!

21 Ekim 2017
Biliyorsunuz son yıllarda bir anda trend olan besinler var. Mesela avokado, smoothie’ler ya da Japonya’nın meşhur matcha çayı… Bu besinlerden en meşhuru da kuşkusuz hindistan cevizi! Bir kaç sene önce yalnızca tatlıların üzerine serperdik hindistan cevizini. Ancak şuan sütü, yağı, yoğurdu, her şeyiyle bir anda mutfaklarımıza sık sık uğrar oldu. 

Hindistan cevizi tam bir lif deposu! Vitamin ve mineral açısından oldukça zengin. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, yaşlanmayı engelliyor, enerji sağlıyor, karın yağlarını eritiyor ve genel olarak sağlığımıza katkıda bulunuyor!

 

Geçen hafta mutfağıma Coco Mambo hindistan cevizlerinin sahibi Ayşe İyigündoğdu geldi. Ayşe Türkiye’ye Endonezya’dan hindistan cevizi getiriyor. Tabi Ayşe’yi bulmuşken, hindistan cevizi ile yapabileceğimiz bütün tarifleri öğrendim, sizlere de aktarmak istedim.

 

Hindistan cevizinin üzerinde bowling topu gibi 3 farklı nokta var. Bu  üç noktadan en zayıf olanı tirbüşon yardımıyla deliyor içine pipet sokarak suyunu içiyorsunuz. Kaliteli bir hindistan cevizinden yaklaşık 300 ml su çıkıyor.

Hindistan cevizinin kabuğunun altında beyaz etli bir kısım var. Bu kısmı çiğ yiyebilir ya da süt yapmak için kullanabilirsiniz. Hindistan cevizini yatay olarak tutup, dairesel hareketlerle hindistan cevizi kıracağı ile vurarak kırabilirsiniz. Ardından içini çıkartıp, blender’dan geçirip, daha sonra da bir tülbent ile süzdükten sonra sütünüz de hazır!

 

Yazının Devamını Oku

Aşuresiz Yakalanma!

14 Ekim 2017
Mutlaka denk gelmişsinizdir, şu aralar sosyal medyada aşure çok trend! Herkes kavanozları çiçeklerle süslemiş, gümüşleri ovmuş, süslü püslü sunumlar ile pişirdikleri aşurenin türlü türlü fotoğraflarını paylaşıyor. Mutfağa hiç girmeyen arkadaşlarım bile buğdayı nohutu bir gece önceden suya koyuyor, aktarlarda harıl harıl karanfil suyu arıyor.

Aşurenin anlamı büyük. Misafirperverliğimizin, paylaşma kültürümüzün inceliklerinden. Süsü püsü, gösterişi bir kenara bırakıp esas bu özelliğini sahiplenmemiz gerektiğini düşünüyor, aşure tarifimi aşağıda paylaşıyorum.

 

Yarın yine beklerim.

 

AŞURE

Malzemeler:

2 su bardağı Aşurelik Buğday

1 su bardağı Nohut

Yazının Devamını Oku

Dünya değişiyor... 

8 Ekim 2017
Kelimeler yerini emojilere bırakıyor...

Ellerimiz kalem yerine tablet tutuyor...

İltifatlar sosyal medyadaki ‘beğen’ butonundan ediliyor...

Flörtleşmeler DM’den gerçekleşiyor...

Toplantılar video’lu aramayla yapılıyor…

 

Yani dijitalin bize sunduğu imkanlar bütün hayatımızı değiştiriyor. Kimimiz kendimizi fazlasıyla kaptırıyor, kimimiz ise acımasızca eleştiriyor, eski günleri mumla arıyoruz. Ancak bir gerçek var ki; bütün alışkanlıklarımızı artık sosyal medya belirliyor.

 

Tabi bu durum markaları da etkiliyor. Reklamlar dijitale dönüyor, araştırmalar facebook’tan yapılıyor, 15 dakikalık TV reklam filmleri 6 saniyelik youtube preroll’lerine dönüşüyor. Ve artık bütün defoların sosyal medyaya düştüğü anda milyonlara ulaşması sebebiyle markalar çok daha titiz davranmak zorunda kalıyor. Bize senelerce yanlış yapan dünya devleri bile kendilerine çeki düzen vermek durumunda kalıyor.

Yazının Devamını Oku

Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun

7 Ekim 2017
Bundan yaklaşık 2500 yıl önce tıp biliminin “babası” Hipokrat; “Besinler ilacınız, ilacınız besininiz olsun” demiş. 

Biliyorsunuz dünyada yeni trend besinlerin iyileştirici özelliğini kullanmak. Artık bir çok tıp fakültesinde “Food for Medicine” dersi veriliyor; yani geleceğin doktorları hastalar besinler ile nasıl tedavi edilir öğreniyor.

 

Besinleri ilaç niyetine kullanmak aslında Çinlilerin yüzyıllardır yaptığı bir şey. Ancak Hipokratın 2500 yıl önce keşfettiği bu bilgiyi, batı kültürü uzun bir süre kullanamadı. En ufak bir hastalığımızda hepimiz hemen ilaç dolabımıza koştuk.

 

Madem havalar soğudu hepimizin hastalandığı bir döneme girdik, ben de özellikle mevsim geçişlerinde her gün içmeye çalıştığım vitamin ve mineral deposu içecek tariflerimi toparladım.

 

Sağlıklı bir kış geçirmeniz dileğiyle.

 

Yazının Devamını Oku

Sonbahar Tatlıları

1 Ekim 2017
Sonbaharı çok seven insanlar vardır... Yağmurlu hava, kalın kazak, sıcacık çay, düşen yapraklar… Sonbahar çoğu insana romantik gelir, ancak maalesef ben o insanlardan biri değilim. Sonbahar demek, benim için yaza geri sayımın başlaması demek. Çok sevdiğim denizime, güneşime gün saymak, kiraza karpuza hasret kalmak demek. 

Ancak yine geldi çattı soğuk havalar!

Dünyaya kendimiz olarak gelmemizin olasılığı dört yüz bin katrilyonda birmiş. Anne babamızın tanışma ihtimali bile yirmi binde birmiş. İlişkilerine devam etmeleri, cinsel ilişki yaşamaları, bizi biz yapan sperm ve yumurtanın buluşması… Hepsi hesaplandığı vakit, gördüğünüz gibi ortaya mucize denecek bir şans çıkıyor. Madem hayatta olmamız bu kadar büyük bir mucize o zaman her günün tadını çıkartalım diyor, sonbaharı sevdirecek tatlı tariflerimi aşağıda paylaşıyorum.

 

Haftaya yine beklerim!

 

Elmalı Muffin

Malzemeler:

Yazının Devamını Oku

Gururuma dokunma!

30 Eylül 2017
“Kadının kadına yaptığını kimse yapmaz!”

Sosyal medyada başlatılan “Kocama Dokunma” kampanyasında katılabileceğim tek cümle bu, zira bu devirde kadınlığı bu kadar yerin dibine sokan bir başka kampanya görmemiştim.

Aslında yazmayacaktım bu konuyu, üzerine konuşmanın bile saçmalık olduğunu düşünüyordum. İnsanlar bu içerikte bir kampanyaya elbette sadece güler diyordum… Ancak sosyal medyada çığ gibi büyüyen takipçiler, gazetecilerle girilen polemikler, linç niteliğinde binlerce yorumu görünce kendimi tutamadım. 

Öncelikle baştan anlaşalım; bir evlilikte eğer aldatma söz konusu ise bunun tek suçlusu aldatan kişidir. “Fettan”, “kötü”, “yoldan çıkaran” kadın yoktur, aldatmak isteyen erkek vardır. Ve eğer Ayşe ile olmuyorsa büyük ihtimalle Fatma ile olacaktır. Eğer etrafındaki bütün kadınlar onu geri çeviriyorsa, yurt dışına gidip aldatacaktır, “bekarım” deyip aldatacaktır ancak eninde sonunda aldatacaktır. (Konumuz aldatan kocalar olduğu için sadece erkeklerden bahsediyorum. Yoksa aynı durum aldatan kadın için de geçerli.)

Ve bu durum bir çiftin başına geldiğinde verebilecek farklı kararlar vardır.

Affetmek...

Aldatılmayı kabul etmek...

Aldatıp öç almak, ya da kendi yoluna bakmak gibi…

Ancak bu durumun tek muhatapları karı-kocadır. Dışarıdan burun sokmak, fikir belirtmek hadsizliktir.

Yazının Devamını Oku