Paylaş
Benim gibi çok insan var; kilo problemi olmadığı halde senelerdir aynı 3 kiloyu vermeye çalışan… Yanlış diyet uyguladığı için verse bile, hemen geri alan… Mesela neredeyse her arkadaşım, 2-3 kilo fazlası olduğunu düşünüyor, normal kiloda olmasına rağmen, o 2-3 kilo yüzünden giydiklerini yakıştıramıyor, kendini mutsuz hissediyor.
Yeni trend o 3 kiloyu sahiplenmek!
Değişim hikayelerini pek severiz. Sindirella’nın başlattığı bu tip öyküler yüzyıllardır merak konumuz. Filmlerde, dizilerde, internette; “çirkin” kız ya da erkeğin “güzel/yakışıklı” olması, bıkmadan izlediğimiz, dinlediğimiz, ilham aldığımız bir durum.
Ancak, dünya nasıl değişiyorsa artık bu trend de değişiyor. Sosyal medyada denk geldiniz mi bilmiyorum ama “önce/sonra” fotoğraflarının şekli ve mantığı tamamen değişiyor.
Ben, ilk denk geldiğimde “Yanlış mı görüyorum?” diye düşündüm, zira artık, eskiden zayıf ve kaslı olan kızlar, daha kilolu yeni vücutlarının fotoğraflarını gururla paylaşmaya başladılar. İnstagram’da böyle paylaşım yapan on binlerce insan va ve hepsinin yüz binlerce takipçisi…
Genel mesaj şu yönde:
"Eskiden spora gitmek, zayıf kalmak için kendime çok baskı yapıyordum. Yediğim her lokmayı sayıyor, spora gidemediğim günler vicdan azabı çekiyordum. Bir süre sonra ne kadar zayıflarsam zayıflayayım bana yetmediğini fark ettim.
Artık istediğimi yiyor, sadece istediğim zaman spor yapıyorum. Evet eskisi gibi kaslı değilim, hatta biraz topluyum ama vücudumu olduğu gibi kabul ediyorum. Kıvrımlarımdan mutluyum ve kendimi seviyorum."
Kilolu insanların bikini giymesinin bile ayıplandığı toplumumuzda, kendini seven bu cesur kızların paylaşımları benim çok hoşuma gitti. İnsana en çok yakışan şeyin zayıflık değil, kendine güven olduğunu bir kez daha anladım.
Neden tek tip olmaya çalışıyoruz ki?
Hepimizin genetik özellikleri, beslenme alışkanlıkları, vücut tipi farklı. Artık, sağlıklı olmanın zayıflıktan geçmediğini de biliyoruz. Aksine diyetisyenler, fazla zayıflığın sağlıksız olduğunu söylüyor... E o zaman neden kiloya bu kadar takılıyoruz?
Ben, Instagram’da gördüğüm bu cesur kızlardan ilham alıp, o 3 kiloyu kafama takmaktan, kalori hesabı yapmaktan vazgeçtim! Bazen kendini tutamayıp fırlayan göbeğimi de kabullenmeye ve sevmeye karar verdim.
Varsın bir tek Gülşen “0 beden” olsun, bizim de kendine güvenimiz var, fena mı?
“Bu kadar yemek yapıp nasıl formda kalıyorsun?” bana en çok gelen soru. Dengeli besleniyorum! Yediğim yiyeceklerin % 85’inin besleyici ve faydalı olmasına gayret gösteriyorum, böylece geri kalan %15’inde pastalar, böreklerle kendimi şımartabiliyorum. Yasak yok, kalori hesabı yok, doymadan sofradan kalkmak yok. Kilo vermiyorum ama almıyorum.. Kafama takmadığım için ve yasaklarla boğuşmadığım için çok daha huzurluyum! Benim gibi, “Ben dengeli beslenmeme bakarım, tartıya takılmam” diyenler için, severek yaptığım besleyici tariflerimi aşağıda paylaşıyorum. Yarın yine beklerim!
Kinoalı Kısır Tarifi
Malzemeler:
Adımlar:
1 Soğanı kavurun, salçaları ekleyin çiğ kokusu çıkana kadar biraz daha kavurun.
2 Bütün mlzemeleri birleştirin, afiyet olsun!
Muhteşem Somon
Malzemeler
Adımlar
1 Somonlara tuz ve karabiber serpin. İlk önce derili taraf alta gelicek şekilde kızgın tavada, somonların iki tarafını 1’er dakika mühürleyin. Fırın tepsisine alın.
2 Aynı tavaya zeytinyağı ekleyin, sarımsakları soteleyin. Renk alınca mantarları ekleyip pişirin.
3 Somonları önceden ısıttığınız fırında 180 derecede 8 dakika pişirin.
4 Ispanakları mantarlara ekleyip kavurun. 1 yk balzamik sirke ekleyin.
5 Mantarlı, ıspanaklı karışımı bir servis tabağına alın, üzerine somonları ekleyip servis edin. Afiyet olsun!
Avokado Puding
Malzemeler:
Adımlar
Bütün malzemeleri blender’dan geçirin. Servis etmeden önce buzdolabında yarım saat dinlendirin. Afiyet olsun!
Not: Dilerseniz tarife 1 adet muz ekleyebilirsiniz.
Paylaş