Öncelikle şunu söyleyeyim; hem formasını giydiğim hem de taraftarı olduğum Fenerbahçe’nin Avrupa’nın en üst liginde kupayı kaldırdığını görmek beni çok mutlu etti. Maçın bir final ve rakibin Olympiakos olmasından dolayı temkinli konuşmak gerekiyordu ama Fenerbahçe’nin son dönemdeki çıkışına baktığınız zaman her oyuncunun yapması gerekenin en iyisini yaptığını görüyordunuz.
Fenerbahçeli oyuncuların performansı Final Four’daki Real Madrid ve Olympiakos maçlarında doruğa çıktı. Dün gece özellikle 3. çeyreğinden ortasından itibaren maç tamamen Fenerbahçe’nin kontrolündeydi. Fenerbahçeli oyuncular inanılmaz bir savunma motivasyonuyla oynadı. Udoh’un önderliğinde pota altını çok iyi savundu.
KOLAY KOLAY YENEMEZLER
Olympiakoslular her penetre’de karşılarında Udoh’u buldu. Spanoulis ile pick and roll sonrası ters eşleşmelerde müthiş savunma yaptı, hiç geri adım atmadı, Spanoulis’in sağa çekilerek attığı kendine has üçlük atışların hepsini bozdu. Olympiakos’un en önemli silahını etkisiz hale getiren Udoh, MVP ödülünü sonuna dek hak etti.
Böyle bir savunma direnci olan Fenerbahçe’yi hiçbir takım kolay kolay yenemez.
- Udoh dışındaki oyuncuların performansını nasıl buldunuz?
Kalinic iki maçta da performansının zirvesine çıktı. Bogdanovic faul problemi yaşamasına rağmen önemli bir skorer olduğunu gösterdi. Datome özellikle ikinci yarıda müthiş oynadı. Aslında Fenerbahçe’de sahaya giren her oyuncu görevini eksiksiz yerine getirdi.
- Finalin sürpriz adamı kimdi?
Bir saniye bile kaybetmeyi düşünmeden maçın son saniyesine kadar çabalayan ve bu uğurda yerden yere atlayan bu 70 milyon insana bu gururu yaşatan bu MİLLETİN ÇOCUKLARIYLA ne kadar gurur duysak az.
Sırbistan takımı, beklenen şekilde çok soğukkanlı hücum ederek ve hücumda doğru atışı bularak, bizim savunmadaki sertliğimizi ve direncimizi kırdılar. Teodosic’in önderliğinde maçın son periyoduna kadar tempoyu Sırbistan ayarladı. Son periyotta, kazanmaya yürekten inanmış millilerimiz, tribünlerin büyük desteği ile öyle bir geri dönüş yaptı ki, Sırbistan buna yanıt veremedi.
Tunçeri’nin sayıları
Tüm oyuncularımız, müthiş bir mücadele verdi ve kazanamk için her şeyi yaptı. Son periyotta skorda sıkıntı yaşadığımız ve geri düştüğümüz anlarda Kerem Tunçeri’nin arka arkaya attığı 8 sayı, maçın dönüm noktasıydı. Ama tabi ki son topu büyük bir soğukkanlılıkla potaya giderek Sırbistan defansının içinden turnikeyi atıp, maçı kazandıran adam oldu.
En iyi takımıyız
Ömer Onan’ın hücumda ve savunmadaki gayreti Hidayet’in ilk yarıdaki skora katkısı Semih’in ve Ömer Aşık’ın Sırbistan uzunlarıyla verdiği olağanüstü mücadelesi maçı kazanmamızdaki büyük etkendi.
Bizim takımımızın en büyük özelliği farklı bir oyuncunun skora katkı yapacak kapasitede ve form düzeyinde olması. Turnuvanın fizik kondisyon açısından şüphesiz en iyi takımıyız.
ABD, Rusya karşısında bir hayli zorlandı. İlk çeyrekte, savunma ve hücumda oldukça kötü bir görüntü çizen ABD, 3. çeyrekle birlikte yaptığı baskı ve kaptığı topları hızlı hücumlarla sayıya çevirerek maçın sonuna rahat girdi. Özellikle 3 ve 4. çeyrekte Durant ve Billups’ın katkıları ABD’yi galibiyete taşıdı. ABD, Durant ve Billups’a endeksli bir takım olduğunu kanıtladı.
- ABD, bu savunma ile şampiyon olur mu ?
Yarı final ve finalde oynayacağı maçların onlar için zor geçeceği kanısındayım. Özellikle dün oynadıkları basketbol, şampiyonluk için yeterli değil. Ama tabi ki, fiziksel üstünlükleri ve yıldız oyuncuları Durant’in önderliğinde turnuvanın şampiyonluk adaylarından bir tanesi ama favori değil.
Türkiye şampiyonluğa aday
- Finalde Türkiye ile karşılaşırsa ne olur?
Basketbol Milli Takımımız’ın oynamış olduğu oyun tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Basketbol kamuoyu, bu turnuvada ABD’yi sadece Türkiye’nin yenebileceği konusunda hemfikir. Bu düşüncenin oluşması bile Milli Takımımız’ın ne kadar önemli işler yaptığının bir göstergesi. Artık Türkiye dünya şampiyonluğuna aday bir konuma geldi.
- Litvanya, Arjantin’i böyle rahat ve farklı nasıl yendi?
Dün oynanan iki maç da beklentilerimin dışında gelişti. Arjantin, Litvanya karşısında hiç ummadığı bir basketbolla karşılaştı. Ama Arjantin’in bu düşüşü tamamen kadro derinliğinin olmamasından kaynaklandı. Turnuvanın başından beri 6 kişi ile mücadele eden Arjantin, dün gece bunun faturasını ağır ödedi. Scola’ya çok iyi önlem alan Litvanya hücumda da oldukça yüzdeli oynayarak rahat bir galibiyet aldı. Böylelikle gruplarını birincilikle bitiren 4 takım da yarı finale kaldı.
Galibiyete yüzde 100 inanmıştım. Ama bu kadar kolay olacağını tahmin etmemiştim. Slovenya’dan üstün olduğumuz taraflar vardı. Ama bu kadar farkı kimse tahmin etmiyordu. Hem savunmadaki agresifliğimiz, hem de hücumdaki olağan üstü yüzdemiz bize ilk periyotta farkı açmamızı sağladı. Güven kazananan milliler maçın sonraki bölümünde üçlükleri sıralamaya başladı. Yüzde 59’luk bir üçlük oranıyla maçı tamamlayan devler, farkı da getirdi. Çocuklar inanmıştı. Bu gözlerinden okunuyordu.
- Kenar yönetiminin oyuna katkısı nasıldı?
Tanjeviç’in ve kenar yönetiminin maçlara katkısı mükemmel. Takımımız maçlara çok agresif ve sert başlıyor. Tanjeviç de ikinci periyottan itibaren yerinden kalkma ihtiyacı bimle hissetmiyor. Sahadaki oyuncular, hocalarının verdiği direktifleri eksiksiz yerine getiriyorlar. Bu birliktelik, dışarıya da çok güzel bir pozitif enerji saçıyor. Bize bu coşkuyu yaşatan herkese teşekkür ediyorum. Hepsini teker teker kutluyorum. Çok duygulu anlar yaşattılar. Bir ilki yaşadık. İnsanlara hep sonrası için ümit verdiler.
- Sırbistan karşısındaki şansımız nedir, nasıl oynamalıyız?
Böyle oynamaya devam edersek, Amerika dahil hiç kimseden çekinmemeliyiz. Ben bu takımın son gün, son maçta sahada olacağına yürekten inanıyorum. Bu yaşattıkları mutluluğu sonuna kadar devam ettireceklerdir. Sırbistan’ın hocası Ivkoviç, Slovenya karşısındaki muhteşem performansımıza üzülmüştür. Çünkü, gerçekten bize karşı neler yapacağı konusunda kara kara düşünüyordur. Kulaklarında, “Türkler geliyor” sloganı çınlıyordur.