Paylaş
Biri çıkıyor, “Sütte aflatoksin ve antibiyotik var, aman dikkat” diyor.
Sağlık çok satıyor, çok.
Haberi de çok satıyor, uygulamaları da.
Konu, “Bir deli taş attı” misali yanına eklenen onlarca kelimeyle dallanıp budaklanıyor. Kim doğru söylüyor, kim yanlış bilgilendiriyor, o patırdı arasında kaybolup gidiyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün izin verdiği, Avrupa ve Amerika’da yıllardır kullanılan polikarbon damacanalar, birden bire Türkiye’de “tehlikeli mi?” sarmalına giriyor.
Bir bilimadamı çıkıyor, “Günde 300 litre su içerseniz, 10 yıl sonra kanser olma riski olabilir. Bir insan bu kadar su içemeyeceğine göre polikarbon damacanaya devam” mesajı veriyor. Kasa fişlerinin, banka makbuzlarının damacanadan daha tehlikeli olduğunun altına çiziyor.
Sonra piyasaya tanesi 99 TL’den cam damacana sürülüyor. Nasıl taşınır, kullanma manevrası nasıl olur? Evlerde bir süre sonra onu hijyenik olarak temizleme imkanı var mıdır, kimse sorgulamıyor.
* * *
Sütte aflatoksinin, kantinlerde asitli içecek satışının yasaklanmasından sonra çıktığı konuşuluyor.
Bir gerçek var. Sağlık çok önemli. Hem bizim, hem çocuklarımızın sağlığı önemli. O halde üreticiden tüketiciye doğru dürüst köprü kurulması gerekiyor. Üretici ürünü doğru dürüst üretememişse, onu altın kapta sunsanız kaç yazar.
İlaç kalıntılı sebze meyve, straforlu janjanlı ambalajla sağlıklı hale getirilebilir mi?
Hani bir reklamda vardı ya. Sonra çok moda olup ağzımıza yerleşmişti.
Cem Yılmaz, kalpazan rolünde ne diyordu?
“Eğitim şart”
Evet, sağlıkta eğitim şart. Hem üretimde, hem denetim yapanda.
Can çekişen üreticiyi siz kaderiyle baş başa bırakırsanız, gıdalar bozuldu diye daha çok ağlarız.
Benden söylemesi.
Kara kışa teslim olduk
Memleket kara kışa teslim. Çevre ve Mizanpaj Konferansı için geldiğimiz Adıyaman’da mahsur kaldık. Adıyaman’dan ve Gaziantep’ten uçaklar kalkamıyor. Tayfun Talipoğlu’nun söylediği gibi yollar uzun, şartlar çetin. Güneş patlamaları, ozon çatlamaları yaşantımızı inanılmaz etkiliyor. Neden karbon salınımını azaltalım, atmosferin ozan tabakasını delmeyelim dediğimiz, şu günlerde belgeleniyor. Baca gazını arıtmayan işletmelere, şehir çöplerini enerjiye dönüştürmeyen ve metan gazının matkap gibi atmosferi delmesine neden olanlara selam olsun.
ÇEVRECİLERE ÇAĞRI
Çevre konusunda her türlü ihbarı, duyarsızlıkları, çalışmaları ve resimleri iletebilirsiniz. Tabii güzellikleri de.. İbrahim IRMAK Tel: 0533 414 24 57 cevreciiirmak@hotmail.com
Paylaş