İzmir’in göbeğinde radyasyon tehlikesi

ÇEVRECİLER şikayet yağdırıyor.

Haberin Devamı

Hürriyet’e seslerini duyurduğumuz için teşekkür ediyorlar.
“Yaz İbrahim abi arkandayız” diyorlar.
Yalnız korkuyorum.
Ben yazdıkça, şehrin örtülmüş kirliliklerini kazıdıkça, ürperiyorum.
“Bu kadar vurdumduymazlık olur mu, şehrin göbeğinde çevre cinayeti işlenir mi diyorum.”
İnanın sizlere çevremizdeki güzellikleri de anlatmak istiyorum. Ama şu sıralar öyle bir şikayet bombardımanı altındayım ki... Söz, şikayetler bitince sizlere yeşillikler vadisini anlatacağım. Kuşların serenat, kaplumbağaların kur yaptığı ormanları anlatacağım.
Ama şimdi... Ama şimdi, uykularınızı kaçıracak bir haber vereceğim.
***
“İzmir’in göbeğindeki tehlikeli atıklar radyasyon saçıyor” diyor karşımdaki telefon.
Yapmayın kardeşim. Yetkililer, “İzmir’de tehlikeli atık yok diyor. Siz nereden çıkarıyorsunuz bunları” diyorum. “Çıkarmıyoruz İbrahim abi.. Vallahi çıkarmıyoruz. Yetkililer de çıkarmıyor. Öylece örtülü duruyor. İzmir’deki tehlikeli atıklar kuzu gibi uyuyor” diyorlar ve de anlatmaya başlıyorlar...
“Gaziemir Akçay Caddesi’ndeki Kurşun Döküm Şirketi, yıllarca 60 dönümlük fabrika sahasına ve yanındaki hazine arazisine tehlikeli atık gömdü. Bu atıklar zaman zaman göstermelik olarak 3-5 kamyon oradan sevkedildi. Fabrikanın sahibi ölünce varisler birbirine düştü ve faaliyeti durdurdu. Şimdi o atıklar orada yatıyor ve etrafa radyasyon saçıyor. Çevre İl Müdürlüğü’ne yaptığımız başvurudan da sonuç alamadık. Müdürlük, bu atıklardan Atom Enerjisi Kurumu’nun sorumlu olduğunu belirtti. Firmaya tehlikeli atıklarla ilgili yasal işlem uygulandığını belirten Çevre Müdürlüğü, firma için Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu da açıkladı. Peki, biz şimdi o tehlikeli atıkları kime kaldırtacağız. Çoluk çocuğumuzu nasıl koruyacağız.”
Evet sayın yetkililer, bu sorunla şimdi kim ilgilenecek. O tehlikeli atıklar oradan nasıl atılacak? Biri bize anlatabilir mi acaba?

Haberin Devamı

Nusret Kaptan’ın kirlilik isyanı

ULUSLARARASI denizlerde 20 yıl kaptanlık yaptıktan sonra Didim Altınkum’a yerleşen Samsunlu Nusret Tankal, çevre kirliliğine isyan ediyor. Denizi kirleten balık çiftliklerini protesto için 10 kilometre yüzen Tankal, herkesi duyarlı olmaya çağırıyor. Çağımızda doğayı en fazla tehdit eden tehlikelerin başında deniz kirliliği geldiğini söyleyen Tankal, “Ciddi önlemler alınamadığı için denizlerde yaşayan canlılarda zehirlenme belirtileri başladı. Çünkü, herkes denizleri hoyratça kullanıyor. Her türlü zehirli atık ve pislik denizlere dökülüyor. Bu denizler hepimizin, sahip çıkalım, kirletmeyelim, kirletilmesine izin vermeyelim. Sahil bölgelerinde yaşayanlar olarak, pet şişeleri, kola kutularını, okuduğumuz gazeteleri ve benzeri şeyleri, sahile veya denize atmayalım” dedi.

Haberin Devamı

Çevresel etkiye dikkat

HER şey göz önünde oluyor.
Halkımız uyandığında ise çay köprüyü bölüyor.
Dış makyaja, cilalı laflara kanmışsanız, sonradan atacağınız çığlıklar gölgede kalıyor.

* * *

İsmi Şehircilik ve Çevre Bakanlığı olarak değiştirilen eskinin Çevre Orman Bakanlığı’nın bölge müdürlüklerinin internet siteleri var.
İzmir Çevre ve Orman İl Müdürlüğü diye girerseniz, evinizin önünde ya da mahallenizde kurulacak, sanayi tesislerinin ÇED askı ilanlarını görürsünüz. Bakanlık bu tesislere, “Sana izin veririm, ama zararsız olduğunu, insanların yaşamını tehlikeye sokmayacağını git anlat, varsa endişeler, onları gider” diyor.
Kaç kişi o ÇED denilen Çevresel Etki Değerlerini veya durumlarını inceliyor. Yaşam kalitesini düşürecek tesislere tepki koyuyor?

* * *

Haberin Devamı

Ben şöyle bir göz attım ve iki tanesinden özet yaptım. Siz de bir bakar mısınız lütfen...
1- Aliağa Horozgediği’nde bir fabrikanın “Profil ve Demir Çubuk Haddehaneleri Projesi” ile ilgili olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi süreci başladı. Halk projeye ilişkin görüş, soru ve önerilerini ilgili mercilere ulaştırabilir. Ayrıca, aynı konuyla ilgili 23.08.2011 tarihinde saat 11.00’de Aliağa, Horozgediği Köy Kahvehanesi’nde de toplantı yapılacak, görüş, soru ve öneriler alınacak.
2- Bayındır, Sarıyurt Köyü civarında, “Çinko-Kurşun Zenginleştirme (Flotasyon) Tesisi” kurulacak. Bakanlığın uygunluk raporu verdiği tesis için de ÇED süreci başladı. Sarıyurtlular konuya ilişkin görüş ve önerilerini Valilik ile Bakanlığa yazılı bildirebilir.

Haberin Devamı

Tütüncüoğlu’ndan tekzip var

GEÇEN hafta Ildırı’dan yükselen bir çevre kirliliği haberine yer verdik. ‘Antik Kentin Plajı çöpten geçilmiyor’ diye bizden yardım isteyen Ümit Bozbey isimli okurumuzun feryadını duyurduk ve “Çeşme Belediye Başkanı Sayın Faik Tütüncüoğlu antik kent Ildırı’dan yükselen sesler bize kadar geldiğine göre, size de geliyordur” dedik.
Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu aradı, “Yazınızı tekzip ediyorum. Cevabımın, aynı yerde, aynı büyüklükte yayınlanmasını istiyorum” dedi. Ildırı’nın idari olarak Çeşme Kaymakamlığı’na bağlı köy statüsünde bir yerleşim yeri olduğunu belirten Tütüncüoğlu, “Ildırı Çeşme Belediye sınırlarında değil, Alaçatı Belediyesi mücavir alanı içinde yer almaktadır. Çeşme Belediyesi olarak burası hizmet götürme sahamız değil. Bu bölgenin hizmeti Özel İdare Müdürlüğü’nce yerine getirilmektedir” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları