İçtiğimiz bir puroyu beğenip beğenmememiz onu kokusal algılamamıza, yani dumanı oluşturan farklı öğelerin burnumuzdaki tat algılayıcılarında bıraktığı iyi ya da kötü etkiye dayanır.
Puroya lezzet ve aromasını veren duman, aralarında nikotin ile çeşitli kokuların da bulunduğu binlerce molekülden oluşur. Algılama için moleküllerin koku algılayıcılarını koruyan likit tabakaya nüfuz ederken eriyik halde olması lazımdır. Beynin koku merkezinde dumanla gelen verileri yorumlamak için yirmi beş milyon nöron bulunur. Tütün nispeten homojen bir materyal olduğu için, puro, koku merkezinin çok ufak bir bölümünü etkiler. Farklı tütün yaprakları arasındaki lezzet farkları tütün bitkisi üzerindeki yaprağın toprağa olan uzaklığı/konumu ve de maruz kaldığı güneş ışığının miktarı ile orantılıdır. Bir puro hakkında ilk izlenimimiz; fiziki konstrüksiyonu ile ambalajının kalitesi vs. dışında tamamen kokusaldır. Yani dumanın içinde asılı aerolize durumda olan aromatik moleküller ile nikotinin puronun yakılması ile serbest kalmasının bir ürünüdür. Bu öğelerin birleşimi puroya; odunumsu, çikolatamsı, acımsı vb. belirgin lezzetini verir. Kuvvetli duman zengin ya da zayıf olabileceği gibi, zengin bir duman da iyi ya da kötü olabilir. Kokunun kalış gücü ise, belki parfümler için önemli ve de aranılan bir özellik olabilir ama başlangıçta ne kadar kabullenebilir olursa olsun kalıcılık puro dumanı için gerçekte bir kusurdur. Puroyu yakmadan önce burnumuza getirip kokladığımızda aldığımız kokuya buke, yaktıktan sonra ilk dumanla algıladığımıza ise aroma denir. Kaliteli bir puronun kokusu iyi havalandırılmış odada hemen kaybolmalıdır. Aksi takdirde o puro teoride kaliteli değildir.
Kokusal algılamanın yanında tatsal algılama da çok önemlidir. Tat puronun kalitesinin önemli bir göstergesidir. Puro dudakta tadılır, ciğerde değil. Puro dumanı alkalik olduğundan sigaradan farklı kimyasal reaksiyonu vardır. Nikotin ve diğer kimyasal aromatikler dildeki sümüklü doku tarafından emilir. (Devamı var.)