Türkiye savaşa mı giriyor?

Son günlerde yükselen tansiyon Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir krizi haber veriyor…

Haberin Devamı

Gerilim, yerini soğukkanlılığa mı yoksa sıcak çatışmalara mı bırakacak bunu zaman gösterecek.
Fakat görünen o ki savaş seçeneği ciddi biçimde konuşuluyor ve planlar ona göre yapılıyor.
Sınırda yoğun hareketlilik yaşanırken, Genelkurmay A, B, C senaryoları üzerinde çalışıyor.
Suriye’nin hava savunma sistemi, kimyasal ve biyolojik silahları ayrıntılı biçimde irdelenirken Rusya ve İran’ın olası desteğinin sınırları hesaplanıyor.
Bölgede artan etnik geriliminin risk analizi yapılırken, bütün senaryolar masada tutuluyor
M60 Tanklarının bölgeye sevk edilmesi, Pirinçlik, Erhaç ve İncirlik üslerinde yaşanan hareketlilik yeni bir konseptin devreye sokulduğuna işaret ediyor.
İkinci orduya ve sınırdaki birliklerin başına özel seçilmiş komutanlar gönderildi.
Ankara, İran-Rusya ve Suriye’ye ‘savaşsa-savaş’ diyerek, açık kararlılığını ortaya koyuyor.

Toplum savaşa karşı…

Kamuoyu ölçümlemelerinde Türkiye toplumunun büyük çoğunluğu savaş istemiyor.
Benzer bir tutum hükümet çevrelerinde de var.
Ancak ordu tam olarak böyle düşünmüyor ve farklı bir stratejik analiz yapıyor.
Suriye ve buna bağlı olarak PYD konusunda asker hükümetten farklı düşünüyor.
Ordunun, hükümetten bağımsız hareket etmesinin söz konusu olamayacağını belirtmekle birlikte bu farklılaşmanın altını çizmek gerekiyor.
Birinci Körfez savaşı ve 1 Mart tezkeresinde Türkiye’nin yanlış yaptığını düşünen ‘yeni kurmaylar’ Suriye meselesini, askerin eski prestijini kazanma aracı olarak görüyor.
Bir anlamda ‘yeni ordu’ eski özgül ağırlığına yeniden kavuşmak ve stratejik gücünü göstermek istiyor.

Haberin Devamı

Arap sokağı paralize edilmek isteniyor!

Tüm bunlarla birlikte meselenin bir de dış boyutu var ve bir görünmez el Türkiye’yi çatışmaların içine çekmek istiyor.
Türkiye’yi Suriye bataklığına sürüklemek isteyenleri birkaç başlık altında toplayabiliriz.
Öncelikle, Türkiye’nin ‘van minütle’ zirveye ulaşan Arap sokağındaki etkinliğini sabote etme arayışı var.
Türkiye’nin Arap coğrafyasında kazandığı itibardan rahatsız olan kimi çevreler bir sıcak çatışma durumunda Ankara’ya ‘işgalci’ suçlaması yönelterek onu itibarsızlaştırmak istiyor.

Haberin Devamı

Savaş lobisi silah satma arayışında…

Savaş endüstrisinin bir süredir Türkiye’nin ‘savunma konseptli’ pozisyonunu değiştirmek ve ona ‘kimyasal ve biyolojik’ silahlar yanında yeni füze sistemleri satmak istediği biliniyor.
Milyar dolarlık bütçeye ve kısa süreli raf ömrüne sahip bu silahları Türkiye almak istemiyor ve savaş lobisine ‘hayır’ diyor.
Savaş sanayinin elinde ciddi stoklar olduğu ve bunları eritmek istediği göz önüne alındığında Ortadoğu’yu içine alacak bir ‘kıyamet savaşını’ istediği biliniyor.
Yakın dönemde Maliki’nin yaptığı silah alım anlaşmaları, bu lobinin baskıları sonucunda gerçekleşti.

Savaş tazminatı kimden alınacak?

Diğer yandan son yıllarda önemli bir istikrar sağlayan ve fiilen bir bölge gücü haline gelen Türkiye’nin yükselişinden rahatsız olan bazı çevreler onu Suriye bataklığına çekerek bu gücünü kırmak istiyor.
Bunun yanında Suriye’den savaş zararlarını tazmin etmenin zorluğunu gören ve bu defa Türkiye’nin ön almasını isteyen büyük güçler olayı sürüncemede bırakarak bölgesel kaosu derinleştirmeyi amaçlıyor…

Haberin Devamı

Yeni sıcak gelişmeler olabilir!

Başlıktaki soruya dönecek olursak…
Bütün kışkırtmalara rağmen Türkiye, Suriye ile bir savaşa girmek niyetinde değil.
Ankara, Suriye üzerinden yürütülen bölgesel güç mücadelesinin arka planını okuyup, krizin bileşenlerinin açık ve gizli hesaplarını görüyor.
Ankara’da bütün planlar üçüncü dünya savaşına dönüşebilecek bu savaşın dışında kalmak üzerine yapılıyor.
Bununla birlikte bir oldu bittiye karşıda olası planlar yapılırken, ordu bütün tedbirlerini alıyor.
Sonuç itibarıyla önümüzdeki günler beklenmedik sıcak gelişmelere sahne olabilir…

 

Yazarın Tüm Yazıları