Türkeş, Leyla Zana'ya ne dedi

Çözüm ‘Türklerin iknası, Kürtlerin tatmini’ prensibi üzerinden ilerleyecekse MHP ve BDP vazgeçilmez iki parti…

BDP, Öcalan’ın telkinleriyle düne nazaran görece daha olumlu bir noktada.

MHP ise Bursa mitingiyle süreçteki potansiyel riskleri bir kez daha ortaya koydu.

90’lı yıllarda kullanılan ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ sloganın yeniden tedavüle sokulması gözleri bir anda bu partiye çevirdi.

‘Ya sev, ya terk et’ aforizmasıyla birlikte kullanılan bu slogan uzun zamandır duyulmuyordu.

ÇÖZÜMÜ DEVLET BAHÇELİ Mİ ENGELLİYOR?

Bahçeli kimi zaman sert mesajlar verse de tabanını bu ötekileştirici dilden daima uzak tuttu.

2009 sürecinde de Devlet Bey sert bir söylem takınmış ancak kitlesini sokağa indirmemişti…

MHP’nin başında Devlet Bahçeli Bey’in olması ülke ve hükümet için büyük şans.

MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin tavrını anlayabilmek için 20 yıl öncesine bakmak gerekiyor.

Faruk Bildirici’nin Leyla Zana’nın yaşamını anlattığı ‘Yemin Gecesi’ kitabına referansla bunu daha önce anlatmıştım ancak tartışmalara bakınca yeniden hatırlatmak istedim…

TÜRKEŞ, HEP’LİLERİ NASIL KARŞILADI?

1992 yılının kanlı geçen Nevrozuyla beraber siyasi tansiyon iyice yükselmişti.

Nevroz’a tepki olarak Batıda Türkler ve Kürtler arasında ciddi gerginlik yaşanıyordu.

Fethiye'de şehit yüzbaşının cenazesinde çıkan olaylarda gerginlik had safhaya ulaştı.

Fethiye'ye giden HEP heyeti yaptığı incelemeler sonucunda 'Türk-Kürt çatışması ihtimaline' dikkat çeken bir rapor hazırlayıp, bunu liderlere anlatmaya karar verdi.
Başbakan Demirel HEP'lilerin görüşme taleplerini reddetti.

Heyet Erdal İnönü, Ecevit, Erbakan, Mesut Yılmaz ve Alparslan Türkeş'le görüştü.

HEP’lilerin en ilginç görüşmesi MHP lideri Alparslan Türkeş'le oldu.

Yarım saatlik randevu bir buçuk saate uzadı ve Türkeş HEP'lilerle yakından ilgilendi.

Türkeş sohbet boyunca, daha çok kızım dediği Leyla Zana'yı muhatap aldı ve uzun uzun kardeşlikten bahsetti.

TÜRK-KÜRT ÇATIŞMASIYLA ÜLKE BÖLÜNÜR…

Türkeş heyete '...biz 900 yıldır kardeşiz. Benim yeğenlerim Kürt'tür. Kız kardeşim Kürt'le evli. Bizim birbirimizden ayrılmamız mümkün değildir.' diyerek heyeti rahatlatan bir konuşma yaptı.

Yükselen toplumsal gerilim hakkında ise “Bu ülke Türk-Kürt çatışmasıyla bölünür. Kürtlere karşı reaksiyonun ülkücülerden geleceği hesaplanıyor. Ben tabanıma hâkimim ve sözümü geçiriyorum. Siz de tabanınıza hâkim olun. Bu tür çatışmaları elbirliğiyle engelleyelim” ifadesini kullandı.

Bu görüşmeden sonra olaylar son buldu ve toplumsal tansiyon düştü.

LEYLA ZANA NE DİYOR?

Yıllar önce gerçekleşen bu görüşmeyi Leyla Zana’ya yeniden sordum.

Zana, görüşmenin olumlu bir havada geçtiğini ve Türkeş’in heyetle yakından ilgilendiğini hatırlattı.

Zana, görüşmede kamuoyuna açıklanmayan başka önemli bir anekdotun daha olduğunu ancak bunun spekülasyonlara neden olmamak için paylaşılmadığını ifade etti…

Zana, bugün de MHP’nin çözüm sürecindeki tavrını önemsiyor ve Devlet Bahçeli’nin ‘tabanını sokaktan uzak tutmasını’ olumlu buluyor..

TORUNLAR NASIL PAYLAŞILACAK…

Demokratik Açılım sürecinde Devlet Bey’le uzun bir görüşmemiz olmuştu.

Bahçeli, açılıma dair kaygılarını dile getirirken sürecin doğru yönetilmemesi durumunda büyük bir toplumsal kaos olacağının altını çizmişti.

Bahçeli, ‘ayrılmanın mümkün olmadığını’, ziyaretine gelenlere ‘varsayalım gelin evine döndü, çocukların nasıl paylaşılacağını’ sorduğunu ifade etti…

Usulü doğru belirlendiği takdirde ‘Türk’ü sevmeyen Kürt’ün, Kürtlüğünden; Kürt’ü sevmeyen Türk’ün, Türklüğünden şüphe ederim’ prensibi benimseyen bir hareket çözümsüzlüğün, değil çözümün tarafında yer alır…

hyayman@hurriyet.com.tr
Twitter.com@HuseyinYayman