Başbakan Erdoğan, bu açıklamanın ‘düşündürücü ve üzüntü verici’ olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Dünyada yanında hiç kimsenin kalmadığı bir dönemde, İran’ın yanında her şeye rağmen bulanan ülke Türkiye idi. Nükleer enerji konusunda sonuna kadar savunan ülke Türkiye oldu... Hesaba çekilmeden önce İran yönetiminin de kendisini hesaba çekmesi lazım.”
Kendinizi hesaba çekin!
Başbakan Erdoğan'ın "Biz hep İran'ın yanındaydık. Siz kendinizi hesaba çekin" ifadelerinden sonra bir sert uyarı da Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı ve Ankara Vekili Yalçın Akdoğan’ın 'Yasin Doğan' müstear adıyla yazdığı Yeni Şafak’taki ‘İran’a bir haller oluyor...’ yazısında geldi.
İran, Genelkurmay Başkanı üzerinden mesaj verirken Türkiye buna Başbakan Erdoğan’ın başdanışmanı aracılığıyla aynı sertlikte cevap verdi.
Akdoğan, İran Genelkurmay Başkanı'nın sözlerini ‘hezeyan’ olarak nitelendirirken ‘Türkiye'nin Müslümanlığını ölçmek de kimsenin haddine değildir, onu suçlayan hezeyanlarda bulunmak da...’ diyerek Ankara’nın pozisyonunu tarif eden bir analiz yazdı.
Yalçın Akdoğan'ın ‘İran’a bir haller oluyor...’ yazısının içerik analizi yapıldığında;
1. İran'a açık bir uyarı, sitem ve hatırlatma var...
Son olarak dün gece yarısı Geçimli Jandarma Karakolu basıldı.
Geçimli’de beş saat süren çatışmada 8 asker şehit oldu.
Sivillerin görüş beyan etmesi durumunda askerlerde bir üniforma asabiyesi oluşacağı için karakolların neden basıldığını onların ağzından dinlemek sanırım en doğrusu olacak...
İşte komutanların Karakollarla ilgili görüşleri:
Jandarma Genel Komutanı Orgeneral EŞREF BİTLİS 1990’larda yaşanan karakol saldırıları hakkında şunları söyledi:
“...bunların yüzde sekseni tam hudutta. Bunlar daha önce kaçakçılığı önlemek maksadıyla kurulmuş. Sizin tertipleriniz arttıkça hudutta baskın yapacaklarda ona göre kendilerini ayarlıyorlar. İnisiyatif onların elinde”
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral NECİP TORUMTAY karakollarla ilgili şunları belirtti:
“...
Örgüt, TSK’ya kolay hedef gösterip, ‘gel beni vur’ çağrısı yaparken, aynı zamanda onun gücünü ve kararlılığını sınıyor.
Şemdinli’de yaşanan bu güvenlik açığı ilçeyi açık hedef haline getirdi ve bütün zamanlarda gündemin üst sıralarında yer taşıdı.
PKK’nın bu taktik-tuzak hamlesi karşısında asker ise yüksek teknoloji kullanarak sıcak çatışmaya girmek yerine hava birlikleriyle durumu kontrol altında tutmaya çalışıyor.
ŞEMDİNLİ'DE NELER OLUYOR? / FOTO GALERİ
ŞEMDİNLİ'DE NELER OLUYOR? / WEBTV
Resmi açıklama yapılmasa da örgüte büyük kayıplar verdirildiği ve saldırının püskürtülüp, üstünlüğün ele alındığının altı çiziliyor.
Daha önceleri ‘vur-kaç’ taktiğiyle saldırıp geri çekilen PKK bu defa bölgede mevzilenip ‘alan kontrolü’ sağlamaya çalışıyor.
Örgüt kendi pratiğinden farklı olarak büyük gruplarla hareket ediyor ve bir anlamda güvenlik güçlerine meydan okuyor.