FENERBAHÇE, İstanbulspor maçına 3 gün sonra oynayacağı Şampiyonlar Ligi'nin rövanşının telaş ve ürkekliği içinde başladı.
Rüştü'nün sürpriz sakatlığı sonucu kale Oğuz'a teslim edilince, defans ve orta sahada bir uyumsuzluk göze çarptı. Özellikle ilk yarıda aksayan orta sahada Johnson'un defansa dönük oyununa Ceyhun ve Lazetiç'in bozuk günlerinde oluşları eklenince, Fener defansı ile forveti arasında büyük bir boşluk doğdu.
Bundan istifade eden İstanbulspor, bir yanda sağlam defansını çakılı olarak 18'ine kilitleyip, öte yanda tatlı sert oyunuyla Fenerbahçe'yi şaşkına çevirdi. Sarı lacivertliler bu bozuk oyun düzeni ve telaş içinde şuursuzca yüklendikleri sırada İstanbulspor defansının çıkardığı bir top sonucunda Saido'nun golü geldi.
EVDEKİ BULGUR
Denizli, oyunun ikinci yarısında Johnson ve Oktay'ın yerine önce Ogün ve Andersson'u daha sonra da Ceyhun'un yerine Yusuf'u sahaya sürdü. Ancak takım olarak çarşamba günkü Glasgow maçına kilitlenmiş olan F.Bahçe onbiri, ikinci yarıda kötü futbollarını daha da bozuk bir oyun düzeninde sürdürdü. Soldan Abdullah'ın, sağdan Lazetiç'in yaptığı şuursuz ortalara, Andersson'un pasif ve tesirsiz oyunu da eklenince Fenerbahçe adeta Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olup, çok değerli 3 puanı rakibine armağan etti.
Sarı lacivertli takımı dün tanımakta güçlük çektim.
Evet, Fenerbahçe 1-0 mağlup oldu. Ancak eğer kaleci Oğuz'un çabaları olmasa Kanarya son yılların en farklı yenilgisini de alabilirdi.
Maçın hakemi oyunun genelinde iyi görünse de, son dakikada Oğuz'un ceza sahası dışında topu eliyle kurtarmasına kırmızı kart göstermedi. Bu hakemin en büyük hatasıydı.