Paylaş
Şiddete maruz kalan köpek ne olduğunu anlamadan kendisine savrulan tekmelerden kaçmaya başlıyor. Sonrasında bu ikili hiçbir şey olmamış gibi gülerek yollarına devam ediyor.
Bu olaydaki tek sorum NEDEN?
NEDEN bir insan durup dururken nefretle kaldırımda uyuyan bir köpeğe tekme atar?
NEDEN yanındaki arkadaşı masum bir köpeğe tekme atmaya başlayan arkadaşına tepkisiz kalır?
NEDEN yoldan geçen diğer kişi tüm bu olanları görmezden gelir?
Gerçekten anlayamıyorum. Yerde yatan o masum köpeğe tekme atacak kadar nefreti nasıl biriktirdin kalbinde? Nasıl yaşayabiliyorsun o hisle?
Bir sözlükte bu kişinin Facebook profili paylaşılmış. Paylaşımlarına bakmak için profilini inceledim. Niyetim nasıl bir kişi olduğuyla ilgili biraz çıkarım yapabilmek, belki o kafayı bir ihtimal anlayabilmek.
Kalbinizin temizliğini rica edeceğim sanal ortamda yapmayın!
Hiç şaşırmadım, Facebook’ta elbette haktan, iyilikten masumluktan bahsedecekti. Klavye delikanlıları gibi klavye masumları (!) da iş başında demek ki. Paylaşımlarından biri savaş karşıtı akademisyen Howard Zinn’in “Masum insanları öldürmenin utancını kapatacak büyüklükte bir bayrak yoktur” sözü. Peki ya masum bir köpeğe şiddet uygulamanın utancı nasıl örtülür?
İnsana yapılan şiddetin bile sonucuna hızlıca varılmadığı ülkemizde maalesef hayvana karşı şiddet vakalarında da cezalar yetersiz. Korumasız bir canlıya yapılan bu vicdansızca saldırının kamera kayıtları bu kadar belirginken umarım olay hızlıca sonuçlanır ve bu kişi acilen ceza alır diye ümit ederken 12 ayrı suçtan sabıkalı olduğu öğrenilen N.Y. maalesef ben bu satırlarımı bitirmeden serbest bırakılmış.
Alıştığımız bu dünya daha da kötü hale geliyor. Belki aynıydı ama daha önceden daha az görüyor, daha az duyuyorduk. Şimdi ise her şey çok daha hızlı yayılıyor. Tek güzel tarafı kötülük karşısında bir olabilmek daha hızlı mümkün oluyor. Mesela Mia bu paylaşımlar sonrasında hızlıca bulunmuş, emin ellerdeymiş. Mia’yı bulup onu sahibine teslim eden kimse duyarlılıkları ve sevgileri için çok büyük teşekkürler.
İnternetteki İziniz Sizin Kimliğiniz!
Suçluların aynı gün ellerini kollarını sallayarak yeniden hayatlarına döndüğü ülkemizde, bu kişilere yapılan sosyal medyadaki linçleri bazen haklı bulduğumu itiraf etmeliyim. Sosyal medyanın bu konudaki en büyük gücünü aslında çok yakın zamanda akademisyen olan Özlem Kumrular’ın apartmanda koku yaptığı için mahallenin bakımını üstlendiği yaşlı ve kanser hastası olan köpeği Çıtır’ın ölmesine neden olduğu olayda gördük. Özlem Kumrular, olay öncesinde internet aleminde “akademisyen, yazar” gibi çok da hoşa giden aramalarla kendine yer bulurken şu anda arama sonuçlarında yaptıklarıyla yani vahşetin detaylarıyla kendinden söz ettiriyor. Yüzlerce kişi Çıtır’ın öldürülmesiyle ilgili Twitter, Instagram, blog, forum ve sözlük gibi bağımsız yayınlardan düşüncelerini paylaştı. Bu paylaşımlar büyüdükçe Özlem Kumrular’ın çalıştığı üniversite konuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı, sonrasında ise Kumrular “sürecin doğru ilerleyebilmesi adına” üniversitedeki görevinden ayrıldığını, istifa ettiğini açıkladı.
Masum bir köpeğin öldüğü olay sonunda bunu yapan kişi yastığa başını rahatça koyarak uyuyabilecek mi bilmiyorum ama yaptığı vicdansız eylemin izi onu ömür boyu takip edecek onu biliyorum.
Paylaş