Paylaş
Teknoloji dünyasının en büyük etkinliklerinden biri olan, binlerce ziyaretçinin katıldığı zirvede yine birbirinden ilgi çekici oturumlar ve konuşmacılar yer aldı. Zirvede yer alan farklı kategori ve konu başlıkları arasında ‘Müzik Dinleyicisi, Sanatçı ve Marka Üçgeninde Neler Oluyor?’ başlıklı ilginç oturum kaçırılmaması gereken bir toplantıydı.
Turkcell Müzik ve Eğlence Direktörü Berna Şamiloğlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği panelde MFÖ’nün Fuat Güner’i, Milliyet Gazetesi yazarı Mehmet Tez, Universal Publishing Taxim Edition Genel Müdürü Mine Aksoy ve Coca Cola İnteraktif Pazarlama Müdürü Yüce Zerey konuşmacı olarak sahnedeydiler. Salonu deyim yerindeyse tıklım tıklım dolduran izleyicilerin arasında Demir Demirkan ve Mithat Can Özer’i görmek açıkçası günün sürpriziydi.
Yurt dışındaki müzik sektöründe telif hakları her ne kadar net olsa da, streaming modelinde Taylor Swift ile geçtiğimiz hafta kopan tartışma belli ki bu konunun yurt dışında da yeniden gözden geçirileceğinin sinyallerini veriyor. Tam da bu sıcak gündemde, Turkcell Teknoloji Zirvesindeki bu etkinlik, katılımcılarının tecrübe ve bilgi birikimiyle telif hakları başta olmak üzere müzik dünyasına dair birçok merak edilen soruya cevap oldu.
Panelde müzik dinleme alışkanlıklarından, günümüzdeki müzik satışlarının değişimine, dijital dünyanın müzik alışkanlıklarına olan katkısı ve tabi ki tüm bunları kapsar nitelikte telif hakları konusuna değinildi. Özellikle telif hakları konusundaki kafa karışıklığını açıklamak için gerek Fuat Güner, gerekse Mine Aksoy müzik üretiminin devamlılığı açısından bu konunun önemini vurguladılar.
Müziğe ulaşmanın eskiye nazaran daha kolay olmasının yanı sıra dinleyicilerin erişebildiği müzik çeşitliğinin zenginliğini vurgulayan Mehmet Tez, müzik tüketimi için ödenen miktarın ne kadar düşük maliyetlere indiğini belirtti. Tez, dinleyicilerin müzik tüketim alışkanlıklarını detaylandırırken fiziksel albüm satışlarının net olarak düştüğünü, dijital satışlar artsa bile esas dinleyicinin streaming modelleri üzerinden şarkı veya karışık listeler şeklinde müzik dinleme alışkanlığına dönüştüğünü aktardı. Her ne kadar satışlar azalsa, tüketim alışkanlıkları farklılaşsa da son senelerde artan plak satışları da aslında farklı bir durumu işaret ettiğini söyleyen Tez, insanların hala müziğe dair bir metaya sahip olmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Türkiye’nin ilk yasal müzik dinleme platformu olan Turkcell Müzik’in önemine değinen Aksoy, ülkemizde telif konusunda hala atılması gereken adımların olduğunu birçok kez dile getirdiği konuşmasında, bu konunun daha sık gündeme getirilmesinin ve telif haklarının korkulacak durum olmadığının anlatılması gerektiğinin altını çizdi.
Coca Cola’nın müziği pazarlama aracı olarak çok etkin bir kullanan bir marka olmasınıörnekleyen Yüce Zerey, ‘hikaye anlatma’ yolu olarak müziği işlerine dahil etmelerinin önemini vurguladı. Yaptıkları projelerde telif konusuna ne kadar önem verdiklerini anlatan Zerey, bu konudaki hassas bakışlarının aslında gereklilikten çok işin doğası gereği bir bakış açısıyla yaklaştıklarını, bunun firma genelinde bir prensip olduğunu belirtti.
Yaklaşık 1 saate yakın süren toplantıdan geriye aklımda kalanlara baktığımda müzik dünyasında bazı taşlar iyi anlamda yerinden oynadığını anlamamak imkansız diyebilirim. Müzik alanında müzisyen ve plak şirketlerinin yanı sıra Turkcell gibi iş dünyasının önde gelen firmaların bu alanda yer alması sektöre ihtiyacı olan önemi tekrardan kazandıracağına inanıyorum.
*Fotoğraf için Haluk Cerahman’a teşekkür ederim.
MARINA AND THE DIAMONDS - FROOT
En son bu kalp ağrısını 2012 senesinde Marina yeni albümü Electra Heart’ı çıkartırken çekmiştim. İkinci stüdyo albümü olan ‘Electra Heart’ ile nerdeyse İstanbul’da da konser verecekken ucundan bu şansı kaçırmış olsak da, hala içimde bir uhdedir Marina’yı canlı izlemek. Yaklaşık 2 sene sonra Marina And The Diamonds yeni bir albüm haberiyle karşımızda. ‘Froot’ adını verdiği sanatçının 3. stüdyo albümü tüm dünyada aynı anda satışa çıkacak olması da büyük bir olay.
Yeni albüm ‘Froot’ 6 Nisan 2015’te piyasaya çıkacak. Aslında Nisan’a kadar epey süre olsa da Marina bu süreyi kısaltmak ve eğlenceli hale getirmek için türlü oyunlar hazırlıyor. Marina ‘Froot Of The Month’ adıyla albümün çıkmasına kadar her ay yeni bir single yayınlayacak ve adım adım albüm çıkışına kadar bu heyecan tavan yapacak. 12 şarkıdan oluşan ‘Froot’un bu ay yayınlanan ilk şarkısı ‘Grape’ albümü ön sipariş edenlere sunuldu bile, merak edenlere duyurulur!.
TAYLOR SWIFT- 1989
Son günlerin en fırtına kopartan ismi şüphesiz Taylor Swift ve satış rekorları kıran yeni albümü ‘1989’ olsa gerek. Genel olarak pek anlayamadığım ama Amerika’da inanılmaz bir dinleyici kitlesi olan bir tarz Country Müzik. Bu tarzın en önde sanatçılarından olan Taylor Swift sağ gösterip sol vurdu ve yaptığı müzikte kulvar değiştirdi. Baştan sona pop olan son albümü hem Taylor için de müzik dünyası için de yeni bir dönemi işaret ediyor olabilir.
Bundan 2 sene önce Taylor Swift yeni albümü için çalışmalara başladığında plak şirketine bu sefer başka bir yöne gideceğini söylediğinde onlar da ilk olarak bu fikri yadırgamışlar. Pop tarzda bir albüm yapacak olmasının getirdiği risklerle plak şirketi Taylor’ı bu kararından vazgeçirmek istese de, Swift’in bu konudaki öngörüsünün ne kadar yerinde bir adım olduğunu albümün satış grafiklerinden belli oluyor. Yeni albümün satış başarısı demişken, 2000 senesinde piyasaya çıkan Britney Spears’ın‘Oops!...I did It Again’ albümüyle 1,3 milyon adet satış rekorunu geçen ve bu tahta oturan Taylor Swift elde edilmesi zor bir rekoru da tekrardan yazdı diyebiliriz.
Taylor Swift doğduğu yıl olarak adlandırdığı ‘1989’u sadece Pop müziğe geçiş yaptığı için değil aynı zamanda Nashville’den New York’a taşındığı albüm olarak da farklı bir yere koyuyor. Bir anlamda metropol hayatına giren yetişkin bir kadın profiline de soyunan Swift tüm bu değişiklikleri son iki sene içinde planlarken albümünü tüm dünyadan gizli bir şekilde kaydetmiş. En büyük korkusu olan şarkılarının internete sızma riskine şarkı şarkıların demolarını hiçbir şekilde stüdyo dışına çıkartmayan sanatçı, sadece telefonunda dinlediği albüm kayıtlarını, yakınlarına ve sanatçı arkadaşlarına da bizzat kendi eliyle telefonundan dinletmiş.
Arkadaşım olarak bahsettiği Lorde ve Ed Sheeran albümün üretimi boyunca her an fikirlerini aldığı kişilermiş. Albümün künyesine baktığımızda, Taylor 1989’da Max Martin, Shellback, Greg Kurstin, Ryan Tedder, Imogen Heap gibi her biri birbirinden büyük isimlerle çalışmış. Albümden ilk çıkan single ‘Shake It Off’ MTV VMA’deki sahne performansı uzun süre konuşulması bir yana, şarkı Youtube’da 267 milyon kez tıklanmış durumda.Yeni albümün piyasaya çıkışından kısa süre sonra albümden çıkan ikinci single ‘Blank Space’ oldu.
Swift’in hayranlarına değer veren bir sanatçı olduğunu yeni albümü öncesinde gösterdi. ‘1989’ piyasaya çıkmadan haftalar öncesinde Londra, New York, Nashville ve Los Angles’daki evlerinde toplam 500 civarında hayranına özel dinleme partisi vererek muhtemelen bu şanslı kişiler için hayatlarını en mutlu anlarını yaşatmış. Hayranlarının bu özel dinleme partisi sonrası en ufak bir bilgiyi internete sızdırmaması Taylor ve sevenleri arasındaki ilişkinin ciddiyetini ispatlarken, Swift bu tarz sürprizlere albüm turnesi boyunca devam edeceğini açıklamış.
1989’da ne çok farklıydı da hiç dinlemediğim Taylor Swift’e hayran olacak halde geldim derseniz, bence şarkıların sadeliği ve gerçekten saf bir pop albümü olması diyebilirim. Şarkıcı kimliği bir yana, Taylor Swift aynı zamanda çok da başarılı bir söz yazarı. Yeni albümünde yine kendi hayatından kesitler anlattığını söyleyen Swift, ‘birçok kişi bunu doğru bulmasa da benim müzik ile olan ilişkim ancak kendimi anlatabildiğim zaman ortaya çıkıyor’ demiş.
Albümde 13 şarkı yer alırken deluxe versiyonunda 3 yeni şarkı ve Taylor Swift’in demo kayıtlarını paylaştığı 3 şarkı ile toplam 19 şarkı bulunuyor. Özellikle deluxe format benim gibi detay arar müzikseverler için biçilmiş kaftan, albümü alırken deluxe formatı tercih etmeniz daha doğru bir karar olabilir.
YILDIZLAR:
Welcome To New York
Blank Space (klibini mutlaka izleyin, gözü dönmüş Taylor nasıl olur bir görün)
How You Get The Girl
Shake It Off
This Love
Wonderland (şarkı sadece deluxe formatta yer alıyor, aman gözden kaçmasın)
OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ:
Bad Blood (Ed Sheeran’ın albümdeki favori şarkısıymış, ne tesadüf benim de defalarca dinlediğim ve bayıldığım şarkı. )
I Know Places (Ryan Tedder ile birlikte yaptıkları müthiş bir şarkı.)
Clean (Albümün en büyük incisidir, kucak dolusu Oscar sahibidiri, bir Imogen Heap güzelliğidir. Taylor Swift’in yeni albümünde Imogen Heap ile bir şarkı yapması büyük bir olay olmasının yanında bir de şarkının standart versiyonda kendisine yer bulması beni çok şaşırttı. Sırf bu yüzden bile Taylor Swift’e hayran olabilirim. )
SWIFT VE SPOTIFY ARASINDAKİ KARA KEDİ
1989’un İlk haftada yakaladığı rekor 1,3 milyon adet satışın üzerine, Taylor Swift Spotify ile yollarını ayırma kararı alması ve tüm kataloğunun kaldırılması müzik dünyasını şoka soktu. Nerdeyse yeni albümünün konuşulduğu kadar bu ayrılığın da tüm manşetlerde yer alması her iki tarafın açıklamalarıyla giderek alevlendi.
Spotify’ın CEO’su Daniel Ek yaşanan bu durumdan hoşnut olmadıklarını, Taylor Swift kadar başarılı bir sanatçının böylesine bir hamleyle ilerlemesinden mutsuz olduklarını dile getirirken, kendilerinin haksız değerlendirdiğini açıkladı.Taylor Swift, Spotify üzerindeki dinlenme oranı en yüksek sanatçılardan olmasına karşın bunun parasal karşılığının yeterli olmadığını savunup, sistemin doğru işlemediğini iddia ederken şirketin Ceo’su Daniel Ek ise olayın pek de öyle olmadığını anlatmaya çabalar nitelikte art arda açıklamalar yaptılar.
Son gelinen noktada, Taylor Swift insanların müzik marketlere gidip eskisi gibi CD almak gibi bir alışkanlığa sahip olmasını beklediğini belirtirken, müzik sektöründe yaşanan tartışma hakkında taraflar haricince kimsenin ağzını bıçak açmıyor.
Muhtemelen bu çözümsüzlük durumu bir süre daha böyle gidecektir, eğer Taylor Swift gibi ciddi tirajlı sanatçılar benzer bir tutum izlemeye karar verirlerse Spotify’ın başka kararlar alması gerekebilir diye düşünüyorum. Bence Taylor Swift’in buradaki izlediği tutum bardağın dolu tarafını görmekle ya da görmemekle alakalı olsa da, dijital platformların olası bir zora girmesi demek yeni sanatçılar ve yeni müzik tanıtımı için büyük bir darbe olacaktır. Dilerim bu alandaki uzlaşıya en kısa zamanda ulaşılır.
Paylaş