Paylaş
Deyim yerindeyse ‘müzelik’ bu malzemelerin satılması her ne kadar grubu duygusal olarak farklı bir yöne götürmüş olsa da, bu satıştan elde edilen gelir Bangkok’taki bakıma muhtaç çocuklara ve İngiltere’deki CALM derneğine bağışlanıyor.
20.yıl turnesi kapsamında İngiltere’de konserlerine devam eden grup yeni albüm çalışmalarına da bir yandan başlamış durumda. Geçtiğimiz günlerde Placebo’nun solisti Brian Molko’nun NME’ye verdiği röportajla birbirinden önemli açıklamalarda bulunmuş. Molko, en son yayınladıkları single’ları ‘Jesus Son’ ve Talk Talk cover’ı ‘Life is What You Make It’in şimdiye kadar yayınladıkları en ticari şarkılar olduğunu belirtmiş. Genelde bu tarz işlerden sonra yaptıklarının tam tersine giderek deyim yerindeyse ‘kariyer yok edecek’ şarkılar peşinde koştuklarını söyleyen Brian Molko, yeni albüm için sürekli şarkı yazdığını söylemiş. Molko, son dönemde yazdığı şarkıların daha çok insanlığın ve hayatın acısı, trajedisi üzerine olduğunu söylerken, bu hislerin şimdilik akıllarının arkasında onlarla birlikte yeni albüme kadar gideceğini de eklemiş.
Yeni albüm için yazdıkları şarkılar bir yana Brian Molko aynı zamanda bu dönemde daha önce hiç denemediği farklı methodlarla üretim yaptığını belirtmiş. David Bowie’nin de sıklıkla kullandığı ‘cut up’ tekniği ile şarkılar yazdığını belirten Molko, bu sayede eski yöntemlerinin tamamını bu albüm için çöpe attığını söylemiş. Kimi şarkılarda önce başlık ile başlayıp daha sonra sözler üzerine ilerlediğini belirten Molko, kendi limitlerini zorlayarak daha önce yapmadığı her yolu şarkı üretmek adına denediğini aktarmış. Yeni şarkılar için bütün bu yeni yöntemleri denemekten çekinmeyen Molko, şarkı yazmanın bir disiplin işi olduğunu ve sürekli çalışmayı gerektirdiğini eklerken, hayranlarına yeni şarkılar için sürprizlere hazır olmaları gerektiğini söylemiş.
David Bowie’nin vefatından sonra Placebo’ya bu kaybın hayatlarına olan etkisi sorulduğunda, Brian Molko hala bu konuyu kendi içinde irdelediğini, uzun meditasyonlar yaparak bu konuyu anlamaya çalıştığını belirtmiş. David Bowie’nin kendisine son 5-6 yıl içinde verdiği öğütleri bu dönemde tekrar tekrar anımsadığını belirten Molko, çok yakın bir arkadaşını ve aynı zamanda akıl hocasını kaybetmenin üzüntüsünü henüz üzerinden atmadığını itiraf etmiş. Brian Molko üzerinde çalıştıkları 8. stüdyo albümlerinin temelinde Bowie’nin kaybının büyük etkisi olacağını belirtirken, bu duruma alışmalarının tahminlerinden de uzun süreceğini belirtmiş.
Kalben – Sonsuza Kadar
Dün akşam Kalben’in 2. stüdyo albümünü dinlemek için Babajim Stüdyo’sundaki basın davetine katıldım. Yeni albüm ‘Sonsuza Kadar’ın yeni şarkılarını baştan sonra birkaç kere dinleme fırsatı bulduk. Dün geceden aldığım notları sizlerle paylaşıp, yeni albüm heyecanımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Kalben’in 2. stüdyo albümü 13 şarkıdan oluşuyor. Albümün çıkış şarkısı ‘Ben Her Zaman Sana Aşıktım’ olacak. Bu albümde sürpriz bir Nil Karaibrahimgil cover’ı olarak ‘Rüzgar’ var.
‘Sonsuza Kadar’ın şarkıları fonda çalarken Babajim’in verandasında ayaküstü sohbet ettiğim Kalben’in haklı heyecanı hepimizi etkiledi. Yeni albüm nasıl olmuş sorusuna, Kalben’in ilk albümle dinleyenlerde bıraktığı alışkanlığı ziyadesiyle pekiştirecek kıvamda olmuş diye cevap verebilirim. Yeni şarkılar daha doğrusu yeni albüm yoğun bir konser programı anlamına geldiği için haliyle Kalben de, yeni şarkıların dinleyicilerle buluşacağı konserler için her zamankinden daha da heyecanlı. Kalben’in deyimiyle ‘Sonsuza Kadar’ herkesin birbirini özgürce, mutlu mesut sevebildiği dünyadan, her şeye baş kaldıran ama baş kaldırırken de olabildiğince sakin olan, eşitlikten, özgürlükten, karanlığın varlığını ve kendi karanlığını da kabul eden şarkılardan oluşuyor. Güzel haber şu ki yeni Garaj etiketiyle yayınlanacak olan yeni Kalben şarkıları için çok fazla beklemeye gerek yok! 30 Ekim Pazartesi günü ‘Sonsuza Kadar’ piyasaya çıkıyor.
Paylaş