Paylaş
Önceki sene turnesinin büyük bölümünü zehirlendiği için iptal etmek zorunda kalan şarkıcı yine bir sağlık sorunu yüzünden Amerika turnesini iptal etmek zorunda kaldı.
‘True To You’ sitesinin haberine göre,7 Haziran’daki Boston konserinde bayılan ve hastaneye kaldırılan sanatçı ciddi bir gribal enfeksiyon yaşıyor. Sağlık sıkıntıları aslında Mayıs ayının sonunda Miami konseri sırasında ortaya çıkmış. Morrissey’in alt grubu olarak sahne alan Kristen Young, iddialara göre Miami konserinde bu gribal enfeksiyonu Morrissey’e de geçirmiş ve Atlanta konserinin iptal olmasına sebep olmuş.
‘True To You’ sitesindeki habere göre, Kristen yaşadığı ciddi gribal enfeksiyon sebebiyle turnenin devamında yer alamamayı ve tüm turne programından ayrılmayı talep etmiş. Buraya kadar her şey normal gibi görünürken, bu açıklamalara Kristen Young cephesinden yalanlama gelmesiyle bu sağlık sorunu birden farklı bir bakış açısı kazandı. Kristen, Morrissey’in web sitesindeki açıklamanın aksine, kendi isteğiyle değil zorla turne programından çıkartıldığını iddia ediyor. Morrissey turnesinin menajerini basına verdikleri bu açıklamalardan ötürü yalancılıkla suçluyor.
Sonuçta gelinen noktada, önceki gün Morrissey kendi resmi Facebook hesabından yaşadığı sağlık problemi sebebiyle Amerika turnesini iptal ettiğini ve bu durumdan ötürü çok üzgün olduğunu açıkladı. Tüm hayranlarından özür dileyen sanatçı, iyileşme süresinde sevenlerinin iyi dilekleri için minnettar olduğunu belirtirken bir süre daha dinleneceğini belirtmiş.
15 Temmuz’da piyasaya çıkacak olan yeni albümü ‘World Peace Is None Of Your Business’ için geri sayım devam ederken, albüm sonrası çıkacağı muhtemel turnesi için tüm gücünü toplaması gerekiyor. Söz konusu albümden 2. single olarak yayınladığı ‘İstanbul’ şarkısından sonra, yeni single olarak ‘Earth Is The Loneliest Planet’ piyasaya sunulurken, şarkının tanıtım amaçlı kısa video klibinde hayvan hakları savunucusu olarak da bilinen Pamela Anderson rol alıyor. Umarım Morrissey yeni albümünün çıkışıyla birlikte tüm sağlık sıkıntılarını geride bırakır ve hemen İstanbul’a konsere gelir, bu kara bulutları Türkiye konserinde dağıtıverir.
ONE LOVE FESTİVAL 13 İLE BİRLİKTE HAYATA
Bu hafta sonu One Love Festivali’yle geçecek. ‘Soma İçin Müzik’ sloganıyla düzenlenecek olan One Love Festival’in bilet gelirlerinin tamamı Soma'ya destek olarak Toplum Gönülleri Vakfı'nın Soma Gençlik Bursu'na bağışlanacak. 13. senesini kutlayan, Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan One Love için biletler önceki haftalarda tükendiği için katılımın çok yoğun olması bekleniyor.
Bilet almak isteyenler için önemli bir not var, önceden satın alınmış ve 13 Haziran akşamına kadar iade edilen biletler, 14 ve 15 Haziran günleri festival girişi kapısında 14:00-17:00 arası satışa sunulacakmış. Eğer bilet alamadık diye üzülüyorsanız, festival günü giriş kapısında tekrardan şansınızı deneyebilirsiniz.
13. One Love Festival 4 sahneden oluşuyor. İstanbul, Berlin, Austin ve Portobello sahneleri iki gün boyunca birbirinden farklı müzik türlerini ve sanatçıları ağırlayacak. İstanbul sahnesinde ilk gün için merakla beklediğim; Büyük Ev Ablukada, Oh Land, Mogwai, Basement Jaxx konserlerinin yanı sıra Berlin ve Austin sahnelerine de aralarda gidip neler oluyor görmek istiyorum. Özellikle Pazar günü sahne alacak olan Bonobo ve Moderat festival için en büyük heyecanım.
MARIAH CAREY - ME. I AM MARIAH... THE ELUSIVE CHANTEUSE
Mariah Carey’in 14. stüdyo albümü geçtiğimiz ay müzik marketlerin raflarında yerini aldı. 2009 senesinden beri kendi şarkılarından oluşan bir albüm yayınlamayan sanatçı için bu albüm aslında büyük bir geri dönüşün de sembolü.
En son 2010 senesinde Christmas temalı bir albüm ile hayranlarına seslense de, esas gönlünde yatan kendi şarkılarından oluşan yeni albümü için ilk olarak 2011 senesinde çalışmalara başlamış. Daha sonra 2012 senesinde Randy Jackson ile 7 şarkı hazırlayan Carey, hamileliği sebebiyle bu albümü 2 sene rafa kaldırmış.
Kendi müzik Janrında belki de en önemli divalarından olan Mariah, seneler içinde çıkarttığı albüm ve single’larla hep hatırlanacak ve adından söz ettirecek işler yaptı. Özellikle 2000’li yılların başlarından itibaren R&B, Hip-Hop ve Pop alanında yeni sanatçılar ve grupların parlaması, her sanatçı gibi Mariah içinde rekabeti farklı bir yöne çekti. Belki şimdilerde Beyonce, Alicia Keys gibi seslerin etkisi müzik piyasasını kasıp kavuruyor olabilir ancak bu isimlerin temellerinde hep bir Mariah Carey vokalinin olduğunu da unutmamak gerekir diye düşünüyorum.
14. stüdyo albümü için oldukça uzun süredir çalışan, hayranlarını mutlu edecek bir iş çıkartmak için didinen Mariah mükemmeliyetçilik anlayışından ötürü albümün çıkışını da epey geciktirmiş. Bundan 1-2 ay öncesine kadar bile hala bazı şarkılardaki küçük değişikliklerle uğraştığını itiraf eden sanatçı, yeni albümünü öylesine benimsemiş ki ona bıraksalar galiba daha stüdyoda çalışmaya devam edermiş.
‘Me. I am Mariah... The Elusive Chanteuse’ albümü adı Mariah Carey’nin 3 yaşında yaptığı bir resimden alıyor. Çocuk yaşta yaptığı bu resimin üzerine yazdığı ‘Me. I Am Mariah’ yazısı albümün adı olarak kullanılırken, söz konusu resim albümün arka kapağında da yer almış durumda.
Yeni albümün bir başka sürprizi de iki tane cover şarkı içermesi. Yılların eskimeyen George Michael şarkısı ‘One More Try’ tekrardan Mariah vokaliyle hayat bulurken, albümün Japonya versiyonlu baskısında bir de ‘America The Beautiful’ cover’ı yer alıyor. Özellikle George Michael cover’ı gerçekten Mariah Carey vokaliyle bambaşka olmuş.
Carey’nin yeni albümünün standart versiyonunda 15 şarkı yer alırken, deluxe versiyonunda Mary J. Blige ve R. Kelly ile birlikte söylediği iki düet şarkı yer alıyor. Albümden ilk single geçtiğimiz Aralık ayında yayınlanan ‘The Art Of Letting Go’ olurken, Şubat ayında ‘You’re Mine (Eternal)’ piyasaya çıktı. En son albümün çıkışını müjdeler şekilde ‘#Beautiful’ yeni single olarak şimdilerde albüme güç katmaya devam ediyor.
Albüme genel bir bakışla yaklaşacak olursak, Mariah Carey’ın o sakin sesinin her şarkıda hissedildiği birçok farklı türden parçanın olduğu dolu dolu bir çalışma olmuş. Bunun en büyük kanıtı da albümdeki prodüktör sayısı. Piyasadaki birçok isimle çalışan Mariah Carey, gerçekten ince eleyip sık dokumuş. Sadece slow şarkılar değil, dans pistlerine de hitap edecek, belki de önümüzdeki günlerde remixlerle de çokça duyacağımız hitler barındıran bir albüm var karşımızda.
14 albümünü üst üste koysak yine de Mariah Carey benim için ‘Fantasy’ ve ‘My All’David Morales remix’i demektir. Bu iki şarkı her daim nerde çalarsa çalsın beni her zaman yakalamayı başarmıştır. Çocukluğumda çokça dinlediğim, 90’ların en önde gelen seslerinden birisi olarak Mariah Carey’i yeni bir albümle dinlemek hem kesinlikle keyif verici, hem de tarifi olmaz bir şekilde nostaljik bir durum. 5 sene sonra yeniden çıkarttığı bu albüm, Mariah Carey ve onun eşsiz vokaline hasret müzik severler için büyük mutluluk kaynağı olacaktır.
YILDIZLAR:
Faded
Thirsty
You’re Mine (Eternal)
You Don’nt Know What To Do
Supernatural (şarkıda ikizlerinin de vokalleri var, haliyle albümdeki Mariah için de en özel şarkı)
Betcha Gon’ Know feat R. Kelly
The Art Of Letting Go
OSCAR’IMI VERDİM GİTTİ:
#Beautiful (Albümün incisidir, özellikle açılışındaki bas girişi sanki bir Lana Del Rey şarkısı geliyor hissi veriyor, farklı ve güzel bir şarkı olmuş)
One More Try (keşke şarkıyı George Michael ile birlikte bir de düet versiyonu olsaymış diye düşündüm, sanki o versiyon da bu albümde çok iyi gidermiş )
Paylaş