KADEBOSTANY: MÜZİĞİN FETHETTİĞİ CUMHURİYET

Dillere pelesenk olan 'Castle In The Snow' şarkısıyla dünyaca üne kavuşan Kadebostany 4 Kasım Cuma günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde sahnede olacak.

Haberin Devamı

Grup ile konser öncesi söyleşi için bir araya geldik. Yeni albümlerini, ekipte olan değişiklikleri, yeni projelerini, müziğe dair hayallerini kısacası tüm akla gelen detayları konuştuk. 4 Kasım akşamı nefis bir sahne şovuyla İstanbul’da olacak ekip hayli heyecanlı, sizi Kadebostany Cumhuriyeti’nin başkanı Kadebostan ile baş başa bırakıyorum:

Bilmeyenler için sizden Kadebostany’nin adının hikayesini bir kere daha rica edelim.

Benim adım Kadebostan. Kadenbostany Cumhuriyeti’nin başkanıyım. Bu ülkeyi dünyayı müziğimle fethetmek için kurdum, hiçbir sınır tanımadan sanatımda özgür olabilmek benim için çok önemli. Ben bir yapımcıyım, besteciyim ve ses sanatçısıyım.

Haberin Devamı

‘Castle In The Snow’ gibi dünya çapında etki yaratan bir şarkıdan sonra yeni bir hit şarkı yaratmak zor mu?

Aslında hit şarkı üretmezsiniz ya da hit şarkı bestelemezsiniz. Müziği büyük bir tutkuyla ve samimiyetle üretirsiniz. Kararı hep sizi dinleyenler verir, o zaman şarkınız ya hit olur ya da olmaz.

Madem ‘Castle In The Snow’ den konu açıldı, sormadan edemeyeceğim. Şarkının hikâyesini merak ediyorum.

Şarkıyı yaptığım zaman doğrusunu söylemek gerekirse diğer yaptığım şarkılardan benim için hiçbir farkı yoktu. Hangi şarkı olursa olsun, 4 dakikalık bu mucize için tüm emeğinizi, hünerinizi ona yatırıyorsunuz. Şarkı bittiğinde ve dinlediğinizde tüyleriniz diken diken oluyorsa, o şarkı hazırdır.

‘Castle In The Snow’u ilk defa canlı çaldığımızda aldığımız tepkiyi hiç unutamıyorum, o zaman bu şarkının dünyada bir marş olacağını anlamıştık.

‘May be The War Is Over’ şarkınız eski dönem çok bilindik bir Türk ezgisini de anımsatıyor. Nerden esti böyle bir şarkı yapmak?

Haklısınız, eski bir şarkıdan ilham aldık. Şarkıyı hem Yunanca da hem de Türkçe de bulmak mümkün. Malum bazı şarkıların kökeni çok da net olarak bilinemiyor. Ama işin ilginç olan tarafı bu şarkı modern bir pop marşı oldu bizim için.

Haberin Devamı

Kadebostany’nin kadrosunda bu yaz büyük değişiklikler oldu. Amina gruptan ayrıldı, yeni vokal olarak Kristina ile çalışmaya başladınız. Yeni albümde bu değişikliklerin etkisi nasıl oldu?

Her Kadebostany albümü için yeni yönler belirliyorum, yepyeni kurallar koyuyorum ve konseptler oluşturuyorum. Her seferinde yeni bölgeler keşfedip bir yandan da yeni ve heyecanlı kalmak adına üretim sürecimizi değiştiriyoruz.

İlk Kadebostany albümü ‘Songs From Kadebostany’i birçok farklı sanatçı ve vokalist ile birlikte yapmıştım. İkinci albüm ‘Pop Collection’ için genel olarak vokallerde Amina ile çalışmıştık. Şimdi yeni çıkacak olan üçüncü albümümüz için yine yepyeni vokallerle çalışacağım. Yeni albüm hem çok duygusal, hem de çok güçlü olacak. Her zaman sanatsal açıdan özgür olmayı hayal ettim ve bence bu çok fantastik bir durum. Öyle ki, bu hal size hiç ummadığınız kapılar açıyor ve yepyeni ihtimalleri de beraberinde getiriyor ve bu da yaptığım projeyi bir sonraki aşamaya geçirmeme yardımcı oluyor. Benim için yaptığım bir işin benzerini bir daha yapmak beni sanatsal açıdan heyecanlandırmıyor, o yüzden yenilik her zaman için güzel bir durum.

Haberin Devamı

Bildiğim kadarıyla son albümde şarkı sözlerinde Amina’nın etkisi büyüktü. Kadebostany’den ayrılmış olması, yeni albümdeki şarkıların sözlerinde de bir farklılık getirecek mi?

Kadebostany birbirinden heyecan verici birçok sanatçıyı barındıran bir ülke olduğu için yepyeni ve harika şarkı sözü yazarlarını bulmak çok da zor değil. Üstelik ben de şarkı sözleri yazmaya başladım.

Son turnenizde epey çok ülkeye gittiniz. Bunca konserden sizi en çok etkileyen hangisiydi?

Sanatımız sayesinde bu kadar çok seyahat edebildiğimiz için kendimizi çok şanslı hissediyoruz. Gittiğimiz onca şehirde bizi sevenlerle birlikte hep bir ağızdan şarkıları söylemek tarifi olmayan bir mutluluk diyebilirim. Aralarından hangi şehir daha iyiydi diye seçmek gerçekten çok zor bir

Haberin Devamı

seçim. Diğer yandan beklenmedik olayları sevdiğimi belirtmek isterim. Hiçbir şeyin düzgün görünmediği ama sonunda gerçek dışı ve büyülü bir şeye dönüştüğü anlar benim için değerlidir.

Yeni albümünüz yakında piyasaya çıkacak. Neler demek istersiniz yeni şarkılarınız için?

Albümün adı henüz netleşmedi. Biz kendi kurallarımızı yeniden keşfedip, kişisel, aynı zamanda evrensel ve belirli bir döneme ait olmayan bir eser ortaya koymak istiyoruz. Şimdiye kadar yeni şarkılarımızı canlı söyledik ve dinleyicilerden gelen tepkiler mükemmeldi. İnsanlar devamlı bize çaldığımız bu yeni şarkıların adını soruyorlar.

Peki, yeni albümün üretim ve stüdyo süreci nasıldı?

Haberin Devamı

Bu albüm için çok etkili bir sound arıyordum bu sebeple orkestra için birçok melodi yazdım. Sırf şarkıların güzelliği stüdyo ortamında kaybolmasın diye genel olarak hepsini piyanoda besteledim.

İlham konusu sanatçılar için hep çok önemlidir. Sizin için özel bir yer ya da durum var mıdır şarkı bestelemek için?

Her yerde çalışabiliyorum çünkü kendimi iyi iş çıkartabileceğim her ortama sokabiliyorum. Özellikle işbirliği yaptığım farklı sanatçıların kendi aralarındaki etkileşimlerine odaklanıyorum. Her zaman büyülü bir an yakalayıp yürekten ve hiç beklenmedik bir şey yaratmaya çalışıyorum.

Başka bir sanatçının söylediği çok sevdiğiniz ama “keşke ben yazmış olsaydım” dediğiniz bir şarkıyı seçmenizi isteseydim bu ne olurdu?

Adele’in ‘Hello’ şarkısını seçerdim. Şarkı çok samimi ama evrensel.

İstanbul’a birkaç sefer geldiniz. İlk performansınızla son performansınızı düşündüğünüzde izleyiciyle aranızdaki enerji için neler söylemek istersiniz? Ve tabii 4 Kasım’da sizi Zorlu PSM sahnesinde izlemek için sabırsızlanan hayranlarınız için neler söylemek istersiniz?

Türkiye ile her zaman özel bir bağımız oldu. 4 Kasım akşamı yeni albümümüzden şarkıların yanı sıra “Castle In The Snow”, “Walking With A Ghost” gibi klasik şarkılarımızdan oluşan çok özel bir şov ile karşınızda olacağız. Bizim tek istediğimiz, biz sahnedeyken bizi izleyenler biraz olsun gerçeklikten kaçabilsinler, bu bizim için yeterli.

GLASXS’İN İLK ALBÜMÜ PLANET REVERSE ÇIKTI!

Geçtiğimiz hafta Glasxs’in ilk albümü ‘Planet Reverse’ün dinleme partisine davetliydim. Ekibin stüdyosunda ilk albüm heyecanını albümü dinlemeye gelen diğer konuklar ile paylaştık. Albümdeki tüm şarkıları tek tek dinleyip, şarkılara dair detaylarını grubun vokali Melis’ten öğrendik.

İlk albümlerinden önce yayınladıkları “Mavi Toz Ormanda” ve “Hayaletler” single’ları ile dikkatleri üzerine çeken Glasxs “Planet Reverse” ile dikkatleri üzerlerine çekecek orijinallikte 11 şarkıdan oluşan nefis bir albüm yapmışlar. Albümdeki altyapılar bir yana grubun vokali Melis’in vokalleri gerçekten oldukça etkileyici olduğunu belirtmeliyim. Söz konusu albüm tüm dijital platformlarda geçtiğimiz geçtiğimiz hafta Cuma günü itibariyle yayınlandı, son zamanlarda hep aynı şeyleri dinliyorum diye yakınıyorsanız “Planet Reverse” sizin için nefis bir seçim olacaktır.

FERMAN AKGÜL’DEN ÖZEL PERFORMANSLAR

maNga’nın vokali Ferman Akgül grup ile yoluna devam ederken solo kariyerinde de alternatif çalışmalarla dikkatleri üzerinde topluyor. Ferman, geçtiğimiz haftadan itibaren iki hafta bir Çarşamba günleri Karaköy Verde’de Chillout Çarşamba konseptiyle kendi şarkılarının yanı sıra yerli yabancı özel bir seçkiyle müzik severlerin karşısına çıkıyor. Ferman Akgül bu özel gecelerde seslendireceği şarkıların yanı sıra, ayrıca izleyicilerle birlikte interaktif bir şekilde yeni şarkılar da üretip farklı bir şov sunuyor. Hafta içi alternatif gece gezmeleri arayanlar için önerilir.

BURAK BUYRUK’TAN YENİ KLİP

Burak Buyruk’un “Yalnızlık Abidesi” albümünden aynı adı taşıyan şarkısına ait klip çalışması geçtiğimiz haftalarda yayınlandı. Şarkının albümde yerini almadan önceki hazırlık sürecinin yaklaşık 9 ay sürdüğü belirten sanatçı, bu zamanın şarkının ortaya çıkmasına etki eden şartlara bağla olduğunu belirtmiş. Sanatçı 9 ay süren bu evrenin bir anlamda insanın doğum süreci ile benzerlik taşımasının da bir tesadüf olmadığına inandığını da belirtmiş.

Şarkının finalindeki enstrümanları çokça ve yoğun şekilde kullanan sanatçı, kişinin ruh halindeki yalnızlık kaynaklı kaos halini dinleyicilere geçirmek istediğini belirtmiş.

Yazarın Tüm Yazıları