PaylaÅŸ
Yoann Lemonie nam-ı diÄŸer Woodkid’e ilk olarak son 1.5 senenin durum deÄŸerlendirmesini sordum. O bu dönemi nasıl geçirdi, neler deÄŸiÅŸti hayatında, bir de ondan bu deneyimi duymak istedim. Pandeminin baÅŸlarında genel olarak süreci biraz garip bulduÄŸunu söyledi. O sırada tam yeni albümünü yayımlamak üzere olduÄŸunu ve pandemi sebebiyle planları durdurmaya karar verdiklerini belirtti. Ä°lk kapanma döneminde takımıyla bir arada çalışmak yerine evinde tek başına her ÅŸeyle ilgilenmesinin kendisine de farklı bir konsantrasyon saÄŸladığını itiraf etti. Konu turnesinin iptal ve ertelemelerine gelince iÅŸlerin çok zorlayıcı olduÄŸundan bahsetti. Aşının yaygınlaÅŸmasından sonra konserler kontrollü bir ÅŸekilde baÅŸlayınca, turneye çıkmanın ekip olarak onlara çok iyi geldiÄŸinin altını çizdi. Her ne kadar konserlere devam etseler de ÅŸartların her zamanki rutinlerine kıyasla iÅŸ yapma ÅŸekillerini çok zorladığını da sözlerine ekledi. Tüm dünya için zorlayıcı bir dönem olduÄŸunu, bu dönemi hiç yaÅŸamamış olmayı tercih ettiÄŸini sözlerine ekleyen Woodkid, konserlerde dinleyicisinin mutluluÄŸunu görmesinin kendisine çok iyi geldiÄŸini ve Ä°stanbul’a gelmelerinin kendisi için de büyük bir heyecan olduÄŸunu aktardı.Â
Pandeminin Etkisi Nasıl Oldu?
Bu açıdan bakınca pandeminin Woodkid’e neler kattığını öğrenmek istedim. Yeni albümünün bu dönemde yayımlanmasıyla birlikte bambaşka bir yol ile yeni albümü ‘S16’yı tanıtabildiğini söyledi. Bir anlamda albümünü adeta bir ders niteliğinde dinleyicisiyle paylaştığını, bu durumun da aslında ‘S16’yı bir başka açıdan görmesine yardımcı olduğunu belirtti. Müziğin her zaman farklı bir şekilde okunup anlaşılmasının hayalini kurduğunu, özellikle de pandemi döneminde yeni albümünün çıkmasıyla kendisi de daha önce hiç yaşamadığı bir deneyim yaşadığını, bu durumun da kendisi için unutulmaz olduğunu söyledi.
Woodkid demek elbette ‘The Golden Age’ albümü demek. Bir araya gelip de bu efsane albüm hakkında konuÅŸmasak eksik kalırdım. Bu muhteÅŸem kayıttan 8 sene sonra yepyeni bir albüm yapmanın kaygıları hakkında düşüncelerini sorduÄŸumda, Woodkid her ÅŸeyden önce unutulmaktan korktuÄŸunu söyledi. Öte yandan da unutulmak için ilk albümünün kendisine zaman verdiÄŸini ve hatta bu albümün hak ettiÄŸi boyutta sevilmeye ve benimsenmeye ulaÅŸmasını istediÄŸini, yeni bir albüm yapacak zamanı da kendisine tanımak istediÄŸinin altını çizdi. Bu kadar uzun zaman ara vermenin kendisine hem fikirleri açısından tazelenmeye imkân verdiÄŸini, hem de ilk albümde seçtiÄŸi yoldan daha farklı bir yol deneme cesareti bulabildiÄŸini söyledi.Â
Yeni albümü S16’nin Bilinmeyen Yönleri
S16’ya geldiğimizde hazırlık dönemi ve albümün temellerinin nasıl atıldığını öğrenmek istedim. Woodkid 2016 senesinin Ocak ayında Paris’teki stüdyosunda Son Lux ile çalışmaya başladığını, albümün temasını ve beat temellerini o zaman oturttuklarını söyledi. En baştan beri endüstriyel bir albüm yapmak istediğini, fikirlerinin temelinde bir nevi bilimkurgu temasının hâkim olduğunu aktaran sanatçı, bundan sonraki aşamada birkaç sene boyunca Los Angeles, New York, İzlanda’da çalışarak kayıtlar için Japonya’ya gittiğini söyledi. Bu kadar çok ülke ve şehirde bulunarak albümü tamamladığı için S16’nın harika bir seyahat albümü olduğunu, içinde hareket ve enerji içerdiğini belirtti.
Sanatçı yeni albümünün kulağa hoş gelmesini ve endüstriyel görünmesini ancak bir şekilde de çok çağdaş yansımasını istediğini aktardı. Bu sebeple petrokimyasallar hakkında bahsettiğini, görünmeyeni anlatarak endüstriyel dünyanın yarattığı cömertlik ve hayranlıktan yana detaylar vermek istediğini, diğer yandan bu alandaki düşmanca güçlerden hiç bahsetmek istemediğinin de altını çizdi.
Böylesine karmaşık ama içine girince detaylarıyla sizi kendisine hapseden S16 albümünde kendisinin favorilerini sormadan bu söyleÅŸiyi bitiremezdim. Woodkid bu soruma ‘Shift’ ÅŸarkısını seçerek cevap vermek istediÄŸini belirtti. Söz konusu ÅŸarkıda 2015’teki Paris saldırılarından bahsettiÄŸini, deÄŸiÅŸen dünyadan, bir saniyede çöken ve bambaÅŸka bir ÅŸeye dönüşen bir evreni anlattığı için bu ÅŸarkının kendisi için çok önemli olduÄŸunu söyledi. Pandeminin de buna benzer bir durum yarattığını vurgulayan sanatçı, ÅŸarkının kendisi için oldukça zorlayıcı olduÄŸunu belirtti. DiÄŸer yandan, çok yüksek perdeli, armoni kurgusu olarak kendisini çok mutlu hissettiÄŸi bir ÅŸarkı olduÄŸu için bunu seçtiÄŸini ek olarak aktarmak istedi.Â
Çocukluğundan günümüze Woodkid
Woodkid müzisyen kimliÄŸi öncesinde bir illüstratör ve film yönetmeni olarak birçok baÅŸarıya imza atmış bir isim. Bu kadar çok ÅŸapkayı bir arada taşımanın nasıl bir duygu olduÄŸunu ve çocukken kendisiyle ilgili nasıl bir gelecek hayal ettiÄŸini sordum. Woodkid spesifik olarak aslında bunların herhangi birisi olmak istemediÄŸini ancak çocukken ileride mutlaka sanat ile içli dışlı bir hayatının olacağını tahmin ettiÄŸini aktardı.Â
Zamanla sanatçı olmanın ne kadar özel bir durum olduÄŸunu, kimilerinin olabildiÄŸini kimilerinin de istese de olamadığını anladığını belirtti. Kendisinin sanat harici hiçbir alanda bundan daha iyi olamadığını anladığını ve bu alanda kendisini mutlu hissettiÄŸini bildiÄŸi için hayatına böyle devam etmeye karar verdiÄŸini sözlerine ekledi. Sanat alanında birçok farklı aracı keÅŸfetmeye çalıştığını çünkü bunun onu bir sanatçı olarak daha keskin ve eksiksiz olmasına fayda saÄŸladığını belirten Woodkid, bu yolda attığı her adımın ona her zaman yardımcı olduÄŸunu, bu yüzden de sanatın farklı dallarında aynı anda yer almaya çalıştığını söyledi.Â
Ä°stanbul Konserinde Bizleri Neler Bekliyor?Â
Woodkid ile sohbet gerçekten de hem zihin açıcı hem de dinledikçe daha çok konuşmamı tetikleyen dolu dolu bir söyleşiydi. Söyleşinin sonunu 17 Aralık’ta İstanbul’da Zorlu PSM’deki konseriyle ilgili güzel bir yerde noktalamak istedim. Bu konser için inanılmaz heyecanlı olduğunun altını her sefer çizen sanatçı, konserin müzikal olduğu kadar görsel bir şölen olacağını belirtti. Konsere gelenlerin çok özel bir geceye tanık olacağını söyleyen Woodkid, konserlerinde birçok duygunun yer aldığını, izleyenlerin kimi zaman ağlayıp, kimi zaman dans ettiğini gördüğünü aktardı. İnsanların konserlerinde yaşadığı bu zengin duygu yelpazesinin onu çok mutlu ettiğini, günümüz dünyasının bizleri birçok anlamda uyuşturduğunu ama duyguların bizlerin hareketsizliğine son veren yegâne anahtar olduğunu söyledi. Bana sorarsanız sadece bu sorunun cevabı bile Woodkid’in bizleri bu konserde ne kadar farklı ve özel bir dünyanın içinde gezdireceğinin kanıtı.
PaylaÅŸ