CAZIN RENKLİ SESİ: ELİF ÇAĞLAR

4 saatlik Blues dolu bu gecede Jimmy Burns, Katherine Davis, Dave Herrero Trio, Mississippi Heat, Sax Gordon ve Berk Arıhan Blues Experience sahne alacak. Gecenin en özel anlarından birinde Elif Çağlar da sahnede olacak.

Elif Çağlar işine özenle titreyen, müziğe verdiği önemi sahnede her notasında hissettiren çok özel bir ses.  Kendisiyle yaz başında yayınladığı 2. albümü ‘Misfit’ sonrası yaşadıklarından, müzikal gelişimine, kendine ve müziğine dair çok içten bir söyleşi gerçekleştirdik.

Lafı uzatmadan sizi Elif Çağlar’ın dünyasıyla baş başa bırakıyorum:

Eğitiminizi müzik üzerine tamamlamış, yurt dışında da bu alanda kendinizi geliştirmiş bir sanatçısınız. Müzik ile ne zaman profesyonel olarak ilgilenmeye karar verdiniz? 

Çocukluk hayalimdi müzik, üniversite dönemine yaklaşırken de artık başka şey düşünemiyordum müzik okumak ve profesyonel olarak bu işi yapmak dışında.

Caz üzerine yoğunlaşmanız doğal bir seçim miydi? Kendinizde bu yönü nasıl keşfettiniz? 

Her tür müziği severdim, halen öyle. 11 yaşımda babamın getirdiği bir swing cd'sinde duyduğum Billie Holiday, Ella Fitzgerald, Louis Armstrong gibi isimler sayesinde cazın kapısı açılmış oldu, üniversite döneminde de ülkenin ilk caz bölümü açılınca istikamet hemen netleşti.

İlk albümünüz M-U-S-I-C ile büyük beğeni toplamıştınız. İkinci albümünüzü Türkiye’de pek az denenen bir yöntemle hazırladınız. Indiegogo üzerinden yürüttüğünüz yeni albümün hazırlık sürecini biraz sizden dinlemek isteriz.

Evet, yurt dışında hem yeni hem usta müzisyenlerin senelerdir kullandıkları bir yöntemdir bu, ülkemizde henüz çok alışılmış değil ama bir sürü projede kullanımının arttığını mutlulukla görüyorum. Finansal bir sponsoru olmayan, bağımsız bir müzisyenim, engellere alışık olduğumuz için durmadan üretmeye, motivasyonumuzun kırılmasına izin vermemeye de alıştık, şarkıları hazırladım, uluslararası bir çalışma olsun istedim, dinleyenlerim de derdimi anladı, biz sana destek olalım dediler, müzisyenlerin de desteğini aldım, bir rüyam gerçekleşti... New York ve İstanbul'da kayıtlar yapıldı, Babajim stüdyolarında mixing ve mastering de oldu.

Yazın başında yayınlanan ‘Misfit’ albümünüz için Aaron Parks, Harish Raghavan, Eric Harland gibi dünyaca ünlü caz müzisyenleriyle çalışmışsınız. Albüm için aldığınız yorumlar nasıl, yarıyılı nasıl tamamladınız ‘Misfit’ ile?

Keyifli bir yarıyıl oldu. Yurt içi ve dışından çok güzel mesajlar alıyorum, müzik kritiklerinden de şimdiye dek mutluluk verici yorumlar geldi, konserler ve tanıtım süreci devam ediyor tabii, elimizden geldiğince geniş bir kitleye ulaştırmak için çalışıyoruz.

 ‘Misfit’i ne kadar sürede hazırladınız? Albümdeki hangi şarkı sizin için diğerlerinden daha farklı, daha özel?

Şarkılar bir iki sene içinde çıktı ama kayıt süreci çok rahattı, toplamda 1 haftada kaydettik her şeyi, su gibi aktı. Hepsi çok özel benim için, ayırt edemedim (Gülüyor)

İlk iki albümünüzü yan yana koyunca nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir sonraki albüm için şimdiden fikirler beliriyor mu aklınızda?

İlki biraz daha mizah duygusu içeren, daha sade melodi ve armonilerin egemen olduğu, konuların daha parlak renklerle işlendiği bir albümdü. İkincisinde renkler daha pastel, konular daha çok öze dönmek, ayırımsız sevmek ve toplumdaki problemlerle ilgili, ayrıca armonik ve melodik olarak daha katmanlı.

Bir sonraki elektronik ep ve farklı tarz şarkılardan oluşan bir başka mini albümün parçaları hazır bile, kaydedilmeyi bekliyorlar, imkânım olduğu gibi hemen onlarla uğraşmak istiyorum. İki ayrı türdeki çalışma da biraz daha karanlık diyebilirim, sürpriz olsun.

Caz denince hangi vokaller aklınıza gelir?

İlk aşık olduğum ses Ella Fitzgerald'ı. Carmen McRae, Billie Holiday, Nina Simone diğer aklıma gelen büyükler. Canım hocam rahmetli Nükhet Ruacan. Ayrıca birlikte çalıştığım iki ayrı deha, Randy Esen ve Sheila Jordan. 

Sahnede seslendirmekten en çok zevk aldığınız şarkı hangisi, sizin için bir anlamı var mı şarkının?

Hepsini çok seviyorum çünkü sahnede hep doğaçlıyoruz, hep farklı sonuçlar çıkıyor. Jamaica, Universal Love, Circus Love gibi şarkıları artık biraz daha bilindikleri için seyirci desteğiyle söyleyince ayrı keyifli oluyor. Yeni albümden Pieces of Heaven'ı söylemesi de çok keyifli.

İstanbul müzik sahnesinden son zamanlarda sizi heyecanlandıran hangi grup ve sanatçılar var?

Çok güzel yeni şarkılarla, yeni isimler çıkıyor sürekli, mutlulukla takip etmeye çalışıyorum. Yakında bestelerden oluşan çok nitelikli albümleriyle gelecek olan Selin Sümbültepe ve Esra Kayıkçı'yı şimdiden takibe alın derim.

Ceylan Ertem’in ‘Amansız Gücenik’ albümünde ‘Gideni Tutma’ parçasında söz ve müzik size ait olduğunu görünce şaşırmıştım. Benzer şekilde başka sanatçılara şarkı vermeyi düşünüyor musunuz?

Çok sık parça yazıyorum, hepsi de kendime değil ama, bazen daha yazarken başka bir ses duyuyorum kafamda. ‘Gideni Tutma’ da öyle oldu, söylediğimde kendi sesimi, yorumumu oturtamadım sanki. O anda Ceylan'ın sesi çınladı kulağımda, onun sesinde canlansa tam kafamdaki gibi olacaktı parça. Hemen gönderdim, anlattım, ne mutlu ki Ceylan da şarkıyla o bağı hemen kurdu, çok sevindim albüme alacağını söylediği zaman. Daha nice sanatçıyla böyle çalışmalar yapmak istiyorum ileride de.

12 Aralık’ta ‘Blues Sessions Istanbul’ etkinliğinde sahne alacaksınız. O gece için nasıl hazırlıklarınız var, önceden biraz dinleyicilere ipucu vermek istesek neler demek istersiniz?

Chicago'da kaydettiğimiz Blues ile Birlikte Hayata albümünde tanışmıştım bu müzisyenlerle, hepsi çok değerli usta blues'cular. Aynı albümdeki konsepti koruyup, eskilerden iki Türkçe parçayı, iki de İngilizce parçayı yorumlayacağız.

Türkçeler Barış Manço ve Özdemir Erdoğan'dan, İngilizcelerden biri de beste, İstanbul için yazdığım Chicago'lu müzisyenlerin albümde yorumladığı bir blues. Sürprizli bir gece olacak, heyecanlıyım bu ekiple yeniden bir araya geldiğimiz için.

KARIŞIK KASET

Aralık ayı müzik için koca bir senelik hasadının toplandığı acayip bir ay. ‘En İyiler’ listeleri hazırlana dursun, sene boyunca yeni albüm ve single’larını yastık altında tutan bütün ağır toplar bu evrede piyasaya bir bir düşüyor.

Karışık Kaset By Aralık 2015 bu senenin son Karışık Kaset’i olmakla birlikte, bu ayın çok özel sesleriyle kendine şekil vermeye başladı bile. Troye Sivan, Kygo, Chris Brown, Antony Hegarty’in yepyeni projesi Anohni, Greg Laswell, Miike Snow, Matoma, Marcus Marr bu ayın şimdilik öne çıkan yenilikleri. Listeyi takip edip, sene bitmeden yeni şarkıları kaçırmayın derim.

Keyifli dinlemeler…

1)      Chris Brown – Wrist

2)      Greg Laswell – Lifetime Ago

3)      Troye Sivan feat. Broods – EASE

4)      Kygo feat. Maty Noyes – Stay

5)      Matoma feat. Astrid S. – Running Out

6)      Steve James feat. Clairity- Renaissance

7)       Miike Snow – Genghis Khan

8)      St. Lucia – Physical

9)      Marcus Marr feat. Chet Faker – Learning For your Love

10)  Sammy Adams – Remember

11)   Jeremih – Pass Dat

12)  Dropout – You Always Win

13)   GTA feat. Sam Bruno – Red Lips (Skrillex Remix)

14)  Chairlift – Romeo

15)   Troye Sivan – for him.

16)  Aquilo – Never Seen You Get So Low

17)   Paperwhite – Get Away

18)  Sigma feat. Jetta – Slow Down

19)  Majid Jordan – Something About You

20)  Daisy – All My Life

21)  Dresses featç Cheat Codes – Please Don’t Go

22)  Modern Space – Pen To Paper

23)  Royal Tongues – One And Only

24)  MIIA – Dynasty (Elephante Remix)

25)  ANOHNI – 4 Degrees