Paylaş
Bu Cuma bu köşenin baş rolünde Sapan var. Sapan 2010 yılında Baykal Ada, Cihan Deniz ve Hikmet Altınyıldız ile kurulmuş nefis bir grup. Rock’n Coke, One Love gibi Türkiye’nin en büyük festivallerinde sahne alan grup, 2012’de ‘Miller Music Factory’ birinciliğini ve jüri özel ödülünü kazanmış. ‘Be The Band’ yarışmasında da ikincilik ödülünü evine götüren grup, yayınladığı iki EP’den sonra geçtiğimiz sene ekibe Tahsin Güngör’ün de katılmasıyla yeni albümü ‘Anlık İzler’i geçtiğimiz ay yayınladı. Albüme dijital satış kanallarından satın alarak erişebildiğiniz gibi, albümün web sitesinden de ücretsiz indirilebiliyorsunuz.
Sapan’a dair tüm detayları konuştuğumuz söyleşi ve grubun hazırladığı Karışık Kaset listesi sizlerle;
Bunu sormazsam eksik kalırım, ‘Sapan’ ismi nasıl aklınıza geldi?
Baykal: Uzun bir süre grup ismi aradık esasında. Birçok önerme oldu ancak en son benim lisedeki grubumun ismi olan ‘Sapan’da karar kıldık. Grubun isminin Türkçe ve akılda kalıcı olması bu tercihi yapmamızdaki etkin sebepler arasında. Çok özel bir anlamı veya hikayesi yok. Grubun yaptıklarının zamanla isime anlam katacağını düşündük.
İki EP sonrası ilk albümünüz yayınlandı. İlk hisleriniz nasıl, aldığınız tepkiler nasıl?
Hikmet: Hissiyat tanımı bende ‘’genel olarak güzel.’’(Gülüyor) Etrafımızdan ve dinleyicilerimizden aldığımız tepkiler gayet olumlu ve güzel. Bu da gayet motive edici.
B: Oldukça mutlu olduğumuzu söyleyebilirim. Albüm uzun zaman sarfedilen emeğin somutlaşmış hali netice itibariyle. Albüm kaydının başlayıp tamamlanması belki 2 veya 3 ayı geçmiyor. Ancak içinde birkaç senelik çalışmayı taşıyor. Albüme koymadığımız, hatta çalmaktan vazgeçtiğimiz şarkılar üzerindeki kafa yormaların dahi etkisi vardır çıkan sonucun üzerinde.
Albümün yayınlanmasına ilişkin süreci, web sitelerinin yapımı ve buna benzer birçok hususla da doğrudan biz ilgilendik. Dolayısıyla büyük bir sahiplenmişlik var içimizde “Anlık İzler”e ilişkin. Biraz klişe bir ifade kullanacağım affınıza sığınarak, çocuğumuz gibi görüyoruz. Tepkiler şu ana dek gayet olumlu.
Tahsin: Geçen sene ekibe dahil olduğum için ilk iki EP'de sadece ‘Sapan’ dinleyicisiydim. Sonrasında zaten sevdiğim ve dinlediğim bir grup ile beraber albüm sürecine girmek benim için de ilginç ve bir o kadar da heyecan verici oldu. Aldığımız tepkiler gerçekten güzel. Özellikle içimizden geleniyansıtmayaodaklı bir süreç yaşadık. Benden önceki süreçte de bu zaten böyle yaşanmıştı. Ortaya çıkan ürüne dair aldığımız tepkiler de genelde bunu hissettirebildiğimiz yönünde.
İlk klip Yağmur'a geldi, ikinci klip için bir fikir var mı kafanızda?
B: İkinci klip için fikirler var evet. Hatta yakında çalışmalarına da başlayacağız gibi gözüküyor, bir aksilik çıkmazsa.
H: Bu sıralar onun üstüne düşünüyoruz aslında. Muhtemelen ‘’Uktem’’ isimli şarkımız olacak. Klip için birkaç fikrimiz var. Aslında şarkının videoyu çekecek kişide uyandıracağı his ve fikirler daha önemli. Zaten bir şekilde orta yolu buluruz. Pas, orta, gol.
T: Evet fikirler var. Güzel bir ekip ile çalışacağız. Güzel de bir iş çıkartacağımızı umuyoruz.
Şarkılarınızı nasıl ortaya çıkartıyorsunuz? Gruptan birisi şarkı sözünü yazarken, besteyi hep birlikte mi yapıyorsunuz?
B: Şarkıların melodileri ile armonilerini genelde ben oluşturuyorum. Kabaca trafiğini de düzenliyorum. Provada hep beraber üzerinden geçip şarkının son halini oluşturuyoruz. Yani şarkıların aranjmanını birlikte üstleniyoruz çoğunlukla.
Söz yazımına herkesin bir katkısı oluyor. Bazen sözler baştan sona birimiz tarafından yazılıyorken bazen hepimizin bir dokunuşu söz konusu.
Albümde iki tane Fransızca şarkı var. Benim gibi Fransızca bilmeyenler için sormak isterim, ‘Perdu’ ve ‘L'impasse’ şarkıları neyi anlatıyor?
B: Perdu (Kayıp) de L’impasse (Çıkmaz) da varoluşsal sorgular ve ikilemleri anlatıyor.
Perdu ters yüz olmuş bir dünyayı, insanlığın ipin ucunu kaçırmasıyla oluşmuş bir ruh halini tasvir ediyor. L’impasse çok daha birey odaklı. Hayatındaki bir geçiş evresinde geçmişinden kopmuş, geleceğe karşı hevessiz nereye tutunacağını bilemeyen, düşünceleri sürekli olarak çıkmaza giren birinin hikayesini anlatıyor.
T: Bu soruya Baykal dışında hepimiz fransız kalıyoruz.
Hızlı bir konser programındasınız gördüğüm kadarıyla, en son hafta sonu Ankara'daydınız, genelde konserlerde Ankara seyircisi daha tutkuludur. Nasıl bir deneyimdi, biraz bahseder misiniz?
H: Ankara eğlence kültürü bayağı değişmiş. En azından bana öyle geldi. Malum orda yaşayan tüm arkadaşlarım artık İstanbullu.
B: Ankara’ya galiba 3. gidişimizdi. ‘Route’ güzel, bir o kadar da yeni bir mekan. Zamanla Ankara’nın tutkulu seyircisinin ayağının daha da alışacağını düşünüyoruz.
Bizim açımızdan keyifli bir seyahatti. Konser de aynı şekilde öyle. Albümü dinlemiş olup gelenler vardı. Kendilerine buradan tekrar teşekkür ediyoruz.
T: ‘Route’ gerçekten çok güzel bir mekan. Bizi de çok güzel ağırladılar. Yolculuk da hepimiz için keyifli ve bol eğlenceli oldu. Konsere katılımı biraz daha yüksek bekliyorduk açıkcası. Tutkulu Ankara seyircisinin ucundan tutmuş oldukbu sefer. Konsere gelen herkese ayrıca bol bol sevgiler.
Albümünüz 'Anlık izler' dijital satış kanalları dışında, web sitenizden ücretsiz indirilebiliyor, Paypal üzerinden bağış usulüyle de satın alınabiliyor. Bu tarz bir pazarlama stratejisine pek de alışık değiliz. Sanırım ilk olarak Radiohead'in 'In Rainbows' albümü ile bu tarz bir satış stratejisini duymuştuk.
B: Esas amacımız olabildiğince çok dinleyiciye ulaşmaktı bu albümle. İçimize sinen de bu şekilde yayınlamak oldu. Daha 1 ay olmadı albüm yayınlanalı ama eminim ki müzik marketlerinde satılacağından daha çok indirilmiştir.
H: Türkiye’yi Dünya müzik piyasası ile karşılaştırmak biraz yersiz olur. Malum içine girdiğimiz müzik piyasası maalesef biraz geriden takip ediyor dünya müzik piyasasını. Ayak uydurmakta zorlanıyor. Tabi bunun birçok sebebi var. Plak firmalarının bizim gibi yeni çıkan grup ve sanatçılara yatırım yapmama, inanmama gibi durumları bunun en iyi örneği. Tabi sözüm meclisten dışarı. Çoğu gelişmeyi de yerinde takip eden firmalar da var. Bunun gibi birkaç sebep sıralanabilir.
T: Dinleyiciye ulaştırmak odaklı bir strateji izledik. Zaten korsan yollardan müziğe erişim pek engellenemiyor. Yasak, dayatma veya duygu sömürüleriyle bunun önüne geçemiyorsunuz. Kim hangi yöntemi kullanarak müziğimizi edinmek istiyorsa buyursun.
Albümün isminin “Anlık İzler” olmasının sebebi?
B: Şarkıların sözleri her birimizin son yıllarda yaşadıkları, hissettikleri ve edindiği tecrübelerden yola çıkılarak yazıldı. Geriye dönüp baktığımızda bizde iz bırakmış ancak hayatımızın artık bir parçası olmayan çok kişi, his ve düşünce bulunmakta.
İnsan hayatındaki bu devinimler geçmişe yönelik rahatsız edici bir yabancılaşmaya neden olabiliyor. Hatta izler dahi yok olabiliyor.
Sanırım ‘Anlık İzler’ bu gelip geçiciliğin içinde bir zamanlar yaşadıklarımızın bir hatırlatıcısı olacak hep. Şarkı süresince unutulmuş, silinmiş izlerin yeniden canlanması...
Benim için albümdeki en özel şarkı ‘Oyun’. Mutlaka sizin için albümdeki bir şarkının yeri diğerlerine göre farklıdır. Hangisi bu?
Cihan: Tabi hepsinin yeri ayrı, ama ruh halime göre bu Rüya & L’impasse ikilisi de olabiliyor, Çe & Yersiz Sonbahar ikilisi de.
H: Rüya kesinlikle.
B: Ben özellikle Rüya ile L’impasse arasında gidip geliyorum.
T: Çe
‘Gezi dönemine dair ‘Occupy’ isminde bir şarkımız var’
Gezi dönemiyle ilgili birçok sanatçıya bu soruyu sordum. Size etkisi nasıl oldu bu dönemin, şarkılarınıza yansıdı mı, örneğin bu süreçte yazdığınız bir şarkı var mı bu albümde?
B: Gezi döneminde stüdyoda canlı kaydedip yayınladığımız ‘Occupy’ isminde enstrümantal bir şarkımız oldu. Ara ara konserlerde de çalıyoruz. Hatta soundcloud hesabımızdan ulaşılabilen tek şarkı şu an için. Elbette Gezi döneminin bir etkisi oldu bizde. Ama albüm şarkılarının büyük bir kısmı o zamana kadar yazılmıştı. Dolayısıyla albümde doğrudan Gezi ile bağlantılı bir şarkı bulunmuyor.
Buna mukabil, ‘Yağmur’ Gezi’den hemen önceki Reyhanlı’daki patlamanın ardından yazıldı. Yalnızca Reyhanlı’ya ilişkin değil, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana güney doğuda yürütülen devlet politikalarına işaret eden bir şarkı. Bu yönüyle Gezi olaylarıyla paralellik gösterdiği söylenebilir.
T: Gezi dönemi bütünüyle hayatlarımıza doğrudan etki eden bir dönem olduğu için hayatımızın içinde var olan her harekete de bir şekilde yansıdı.
Türkiye'de müzikten para kazanan daha doğrusu hayatını müzikten kazanan herhalde sayılı grup vardır. Sizin müzik ile ilgili hayalleriniz, gelecek planlarınız nasıl?
H: Türkiye’de müzikten hele hele yaptığımız tatda bir şey yapıyorsanız, para kazanma işi biraz ütopik. En azından şimdilik diyerek iyimser bakıyorum duruma. Gelecek planlarım arasında kendime yeni bi bisiklet almak var. Bu çok iyi olur.
T: Bu biraz bu taraflarda zor. Daha fazla şansa ihtiyacı var. Zaten ülkedeki bağımsız müziğin en büyük derdi bu. İşten çıkıp provaya soundchecke gitmek ile geçiyor müzisyenin hayatı. Bu konuda belli bir çıtayı aşmış, gerçekten hissettiğini üreterek müzik ile geçinen bir kaç grup var. Onlarda uzun zaman içerisinde ancak bu konuma erişebildiler. Şimdilik işin geçinme kısımlarını çok düşünmeden istikrarlı ve her zaman kendimizce doğru gördüğümüz çizgide müziğe devam etmek istiyoruz. Sabır ve istikrar oldukça gerisi elbet gelecektir. Bisiklet için ben de varım!
B: Biz de çok isteriz müzik yaparak geçinebilmeyi. Ancak günün piyasa koşulu ile algısının buna çok izin verecek imkanları sağladığı söylenemez. Maddi kazanç hayatın olmazsa olmazı elbette. Bu nedenle de şu an mesleki çalışmalarımızla veya yan işlerle geçimimizi sağlıyoruz. Duruşumuzu bozmadan müziğimizi yapmaya ve yaymaya devam edeceğiz elimizden geldiği kadar. Umarım hepimizin yalnızca müziğe odaklanabileceği günler gelir.
C: Bu durumun büyük ölçüde dinleyici ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Yani bizim gibi gruplar için bu ülkede talep zaten az. Dolayısıyla yalnızca müzik ile hayatını geçindirmek isteyen pazarın daha büyük olduğu türlerde iş yapmak durumunda. Biz ise bunun yerine Baykal’ın dediği gibi mesleki veya yan işler ile maddi denge yaratıyoruz.
Sapan'ın sevdiği müzik türleri neler? Albüm hazırlığında hangi sanatçıları daha çok dinlediniz?
B: Hepimizin dinledikleri arasında örtüşen ve ayrışan müzikler vardır. Klasik müziğin içinde doğdum ailemin müzisyen olmaları sebebiyle. Ergenken daha çok punk dinledim. Ama herhalde uzun zamandır Indie’ye sarmış durumdayım. Albüm hazırlığında çoğunlukla ‘Young The Giant’, ‘Bye Bye Bicycle’, ‘Beach House’ ve ‘The Maccabees’ dinledim.
H: Ben albüm sürecinde ve hatta şu an ‘Local Natives’, ‘Incubus’, ‘dredg’, ‘Deftones’ dinliyorum, yeni nesilden ise ‘Foals’, ‘Peace’,‘The Maccabees’, ‘Errors’, ‘Young the Giant’, ‘Dikta’, ‘Bye Bye Bicycle’, ‘Bombay Bicycle Club’, ‘Bloc Party’ , ‘This Town Needs Gun’, ‘Mystery Jets’, ‘Blood Red Shoes’, ‘The Courteeners’, ‘The Vaccines’, ‘This New Puritans’, ‘The Cinematics’, ‘Fenech Soler’, ‘The Drums’,’The Radio Dept.’, ‘M83’, ‘Rifles’, ‘Good Shoes’, ‘New Cassettes’, ‘Delphic’, ‘Phoenix’, ‘The Dead Weather’, ‘Liam Finn’, ‘Jack Penate’, ‘Vampire Weekend’i sıralayabilirim.
T: Kişisel olarak ayrıştığımız müzik türleri elbetteki var. Ortak buluştuğumuz noktalara ise yukarıdakilere katılarak soruyu savuruyorum.
Sizi en mutlu eden konser performansı nedir? Bu yaz İstanbul'a kim gelse sizi mutlu eder?
H: ‘Foals’, ‘Queens of the Stone Age’, ‘Foo Fighters’, ‘Local Natives’, ‘Peace’, ‘Young the Giant’ gelse de canlı izlesek diyorum ben.
B: Geçen yıl Foals’u izlemeyi çok istemiştim One Love’da. Festival iptal oldu. Bu yaz gelmeleri güzel olurdu.
T: Geçen yaz ‘Sigur Ros’ konseri iptal edilmişti. Bu yaz bir süpriz olur mu acaba diye bekliyorum. Bir de ‘Radiohead’ izleyelim artık.
C: Radiohead gelsin hakkaten.
Son olarak hayranlarınıza ne söylemek istersiniz?
H: Dinleyicilerimiz albümü anlikizler.com’dan ücretsiz edinebilirler. Bize katkıda bulunmak isteyen dinleyicilerimiz ‘bağış yap’ butonunu kullanabilir, ya da albümü isterse itunes’dan da satın alabilir. Bizimle alakalı tüm bilgilere sapan.info’dan ulaşılabilir. Facebook ve Twitter üzerinden de konser ve diğer tüm etkinliklerimizi duyuruyoruz. Bu iki mecradan da takip etmeleri yeterli olacaktır.
Facebook.com/sapanmusic
Twitter.com/sapantheband
KARIŞIK KASET
Sapan ile röportaj yapınca, yazının Karışık Kaset listesini de onlar hazırlasın istedim. Her zaman olduğu gibi listeyi Spotify’da Karışık Kaset by Sapan olarak da oluşturdum. Listede Death Cab For Cutie olması pek manidar, ayrıca liste sayesinde bilmediğim birkaç grup da öğrenmiş oldum, sizlere de tavsiye ederim.
Keyifli dinlemeler…
1.Grandaddy – The Crystal Lake
2.Manchester Orchestra – I’ve Got Friends
3.Young The Giant – Firelight
4.The Maccabees – Went Away
5.The Shins – Simple Song
6.Local Natives - You and I
7.Alterkicks – Do Everything I Taught You
8.Incubus – Isadore
9.The Heartbreaks - Polly
10.The Crookes - I remember the Moonlight
11.Suuns - Minor Work
12.Death Cab For Cutie - Soul Meets Body
13.Pornopop - Atomic Heartswing
14.Pg.lost – Crystalline
15.Mutemath – You Are Mine
16.Arcade Fire – Joan of Arc
17.Nine Inch Nails – Copy of A
18.Errors - Mr. Milk
19.Maths Class - Emporio Laser
Paylaş