Beyonce’nin Rönesansı!

Sanatçının 2016 senesinde yayımladığı ‘Lemonade’ albümünden yaklaşık 6 sene sonra gelen yeni albüm tüm dünyaya dansı ve eğlenceyi yeniden hatırlatan bir güzellik olarak karşımızda.

Destiny’s Child’ın sınırları dar gelince, kendi yoluna devam eden Beyonce, her yayımladığı solo albümüyle dünya listelerini ve satış rekorlarını altüst eden bir diva. Her yaptığı işte bir öncekine göre daha direkt ve hatta daha politik ve cesur olduğunu gösteren sanatçı bu yanıyla da müzik sektöründe farklı bir takdirin de sahibi olduğunu düşünüyorum. Şarkılarının derinliği bir yana, Amerika’daki özellikle Afrika Amerikalı nüfusun yaşadığı ayrımcılığa çektiği dikkat onu hayranlarının kraliçe olarak anmasına haklı bir zemin sundu.

‘Renaissance’ Beyonce’nin seneler içinde kazandığı tüm haklı zaferlerden sonra, pandemi sonrasında sanatçının kendini ve sevenlerini yeniden özgür kılmanın anahtarı olarak bize ulaşıyor. Sony Music etiyketiyle yayımlanan yedinci albüm Beyonce’nin diskoyu kendince yorumladığı nefis bir dans albümü olmuş.

Beyonce’nin ‘Renaissance’ı üç bölümden oluşuyor ve ilk bölümü şu an hakkında tek bilgi sahibi olduğumuz kısım. Albüm kapağı, bu albümün belki de en cesur işlerinden birisi. ‘Renaissance’nin kapak fotoğrafı,  John Collier’in 1897 tarihli yağlı boya çalışması olan ‘Lady Godiva’dan esinlenerek yapılmış. Sanatçının pandemi kapanmaları döneminde, yani yaklaşık 3 senelik bir zaman diliminde, hazırladığı 3 bölümlük bu çalışma çocukları, kocası ve amcası Jonny’e adanmış. Beyonce’un amcası Jonny kendisinin çocukluğuna dair çok önemli izler taşıyan, onu birçok müzikle, sanatla ve hayal edemediği bir dünyayla tanıştırmasından ötürü bu albümün ilham kaynağı olmuş.

Dünyanın önde gelen şehirlerinde ve İstanbul’da da Studio 54 temalı disko geceleriyle tanıtımı yapılan ‘Renaissance’ müzikal alt yapısı bakımından pop, R&B, disko ve house türlerini bünyesinde usta bir şekilde harmanlıyor. Şarkıların dinleyicisini dans pistine davet eden, kışkırtıcı ve hatta bulaşıcı hali Beyonce’un sahip olduğu başarılar hanesine dev bir yıldız daha eklerken söz konusu albüm arşivlerd şimdiden sağlam bir yere oturdu. Canınız ne zaman disko isterse evde, arabada, daha doğrusu siz nerdeyseniz Beyonce size bu anı yaşatacak nefis bir albüm yapmış, dinleyip bunun keyfini çıkartın derim.

Yıldızlar: I’m That Girl, Cozy, Energy, Heated, Alien Superstar, Cuff It

Oscar’ımı Verdim Gitti: Break My Soul, Summer Renaissance

Yeni Çıkış: Sena Şahin

2021 yılından beri yayımladığı teklilerle dikkat kesildiğim Sena Şahin ile müziğinin detaylarını öğrenmek için bir araya geldik.

Sena Şahin’in aslında çocukluğu müzik içinde geçirmiş. Orgdan piyanoya ordan gitara ve kemana birçok enstrümanla tanışmış ve hepsinden bir tutam almış, kendisini adım adım müziğe adamaya başlamış. 16 yaşındayken yarı zamanlı gittiği konservatuar müzik eğitimi anlamında kendisine büyük katkı sağlamış. Lise eğitimi sonrası İtalya’da sanat tarihi okuyan genç sanatçı, Türkiye’ye döndükten sonra yaptığı şarkıları müzikseverlerle buluşturmaya başlamış.

Çok küçük yaşlardan beri şarkı yazdığını belirten Sena Şahin, o yaşlarda yazdıklarının şarkı olduğunu bilmese de kendisini en iyi şiirlerle ifade ettiğinin altını çizdi. Şiir merakı, okumaktan aldığı keyif zaman içinde şarkılara evrilmiş.

2021 yılında yayınladığı ‘Sonu Var Mı’ ve ‘Kendine İyi Bak' şarkıları Netflix'te yayınlanan ''Kuş Uçuşu'' dizisinde kullanılması ile Sena Şahin için de hem sürpriz olmuş hem de dinleyici kitlesinin hızlı bir şekilde büyümesine etki etmiş.

2021 senesinde yayımladığı ‘Baştan Başla’, ‘Pusula’, ‘Bana Yalanlar Söyle’nin ardından özellikle müzikal anlamda kırılma yaşadığını düşündüğüm ‘Bu Gece’ ve ‘Bilir Misin?’ teklilerini paylaşan sanatçı yeni ekibiyle üretim anlamında büyük bir atılım yaşadığını belirtti. Sırada yayımlanmayı beklediği birçok şarkısı olduğunu belirten Sena, sık aralıklarla çıkartacağı yeni şarkılar ile dinleyici kitlesini mutlu edeceğini söylerken bu üretim yolu adım adım onu ilerideki albümüne hazırlayacağının da ipucunu verdi. 

Arctic Monkeys’e Günler Kaldı!

Arctic Monkeys birkaç gün sonra iki gece üst üste İstanbul’da Zorlu PSM sahnesinde olacak.

9-10 Ağustos tarihli konserlerin biletleri çıktığı gün dakikalar içinde tükenmiş bilet alamayan binlerce kişiyi şok etmişti. Arctic Monkeys bundan 9 sene önce İstanbul’u Rock N’Coke festivalinde ziyaret etmişti. Bu yazıyı yazarken 9 sene önce neler yazmışım diye açıp bakınca o festivaldeki heyecanımı yeniden hissettim. Festivalin headliner’larından biri olan Arctic Monkeys’in performansı festival alanını resmen gece olmasına rağmen güneş doğmuşcasına aydınlatmıştı. Kalabalığın şarkılara eşliği, grubun vokali AlexTurner’ın sahnedeki havalı halleri hala gözümün önünde. Şarkılar arasında Alex Turner’ın cebindeki tarağı çıkartıp saçlarını taraması o dönemden aklımda kalan enteresan anlardandı, bakalım İstanbul konserinde bizi neler bekliyor. 9 sene sonra İngiliz grubun yeniden İstanbul’da sahne alacak olması şimdiden nefis anıların garantisi olacağını söyleyebilirim.