Paylaş
Red Bull 64 Bars dünya sahnelerinden sonra şimdi Türkiye’de. Türkçe Rap dünyasının önemli isimleri olan Ceza, Khontkar, Motive ve Baneva’nın yer aldığı bu maraton kapsamında Baneva ile konuşarak tüm detayları birinci ağızdan öğrenmek istedim
Baneva oldukça heyecanlı olduğunu belirtirken Red Bull 64 Bars’ın birçok yeteneğin filizlenmesi için bir umut olacağının altını çizerek söyleşiye başladı. Özellikle son iki senedir yayımladığı şarkılarıyla rap sahnesinde büyük ilgi gören Baneva’nın bu maratondaki hazırlıklarını merak ederek stüdyo çalışmalarının nasıl geçtiğini öğrenmek istedim. Baneva, GOKO!’nun çalışmalarını dinlediğinde İngiltere Hip Hop sound’una çok iyi adapte olduğunu, hazırladığı beat’leri dinlerken bu drill beat’i almış. ‘Before The Manen’in 64 barını yazarken aynı zamanda yakında çıkacak 2. albümü ‘MANEN’in söz yazım aşamasında olduğu için yeni albümünü özet geçen barların da yer aldığını belirtti.
Red Bull 64 Bars aslında hip-hop ve rap müziğin özüne döndüren çok orijinal bir proje. Ham yeteneğin tam olarak hayat bulduğu bir arena da diyebiliriz. Baneva’ya sahnede doğaçlama yaparken aklından neler geçtiğini, nasıl kendisini akışa bıraktığını sordum. Bunun en başından bugüne kadar gelen çok uzun bir süreç olduğunu söyledi. Kişinin ne yapıp ne yapamadığını iyi bilmesinin, ahenk içinde kalabilmesine fayda sağladığını, akıp gidebilmesine imkân verdiğinin altını çizdi.
Şarkı yaparken temelde ilhamı nereden aldığını, üretim sürecine daha yakından tanık olmak adına çalışma disiplinindeki alışkanlıklarını Baneva’dan duymak istedim. Onun için yazdığı barların ortak bir ana fikri veya konseptinin olması gerektiğini belirtirken bunların olabilmesi için o an hissettiği şeyi yani yazdığı dönemin psikolojisini iyi aktarabilmenin önemli olduğunu söyledi. Bu sebeple de her verse’ünde ve o verse’ün yazıldığı döneme dair yaşadığı tüm deneyimleri anlayıp artıları eksileri mutlaka o barlara döktüğünü ekledi.
Baneva’yı yakalamışken hala tadı damağımdaki nefis albümü ‘MANİFESTOR’ üzerine konuşmadan ayrılmak istemedim. Belki de kariyerinin ortalarında karşımıza çıkacak detayda ve olgunlukta bir albüm olan ‘MANİFESTOR’ sonrası yeni şarkılar yaparken kendisindeki değişimi nasıl gördüğünü Baneva’dan dinlemek istedim. ‘MANİFESTOR’un şarkıların kendi içinde yarattığı konseptlerden oluşan bir albüm olduğunu söyleyen sanatçı, şu an üzerinde çalıştığı yeni albümü ‘MANEN’de ise şarkıların ortak bir konsepte dönüşerek ortaya çıkan bir albüm olduğunu aktardı. Sözlerin ilk albümüne göre daha derin ve içsel olduğunu belirten Baneva kendisini her zaman eleştirerek daha iyiye doğru geliştirdiğini söyledi.
Dinleyicisinin yorumlarını ve heyecanını, şarkılarına verdikleri reaksiyonların yeni üretimlerine etkisini her sanatçı adına merak edenlerdenim. Baneva motivasyonunun en büyük sebeplerinden birinin bu olduğunu söyledi. Şarkıları yazarken, stüdyoda çalışırken dinleyicisinin seveceğini düşünerek çalıştığını belirtti. Her ne kadar bunu aklının bir kenarında tutsa da, bu duruma bağlı kalmayıp yaptığı her çalışmada bunu hissettiğini özellikle belirtti. Yeni albümü ‘Manen’in hazırlıklarını Baneva sürdürürken, GOKO! ile birlikte Red Bull 64 Bars kapsamında yaptığı ‘Before The Manen’i dinleyerek yeni albümde bizleri nelerin karşılayacağının ipuçlarını bulabilirsiniz.
Yeni Çıkış
Selin- Asi
Selin Geçit’i muhtemelen birçoğunuz tanıyordur. Ben pandemide bir arkadaşımın gönderdiği Instagram postuyla kendisinden haberdar olmuştum. O paylaşımda Mahmut Orhan ve Ali Arutan ile birlikte yayımladığı ‘In Control’ şarkısının akustik versiyonunu arkada babası gitarıyla eşlik ederken söylüyordu. Bu performanstan sonra Selin’i takip edince anladım ki 2010 senesinden beri Selin babasıyla çeşitli cover videoları yaparak Youtube’da yayımlıyormuş. Kendine has bir sesi ve çok özel bir yorumu olan Selin geçtiğimiz yaz Sertab Erener’in Harbiye Açıkhava konserinde yer aldığında iyiden iyiye daha sonra neler yapacağını merak etmeye başlamıştım.
Warner Music Türkiye etiketiyle geçtiğimiz Ekim ayında ilk Türkçe teklisi ‘Gidip Gel’i yayımlayan Selin bu senenin başında aynı şarkının İngilizce versiyonu ‘Give And Take’i paylaşmıştı. Bir yandan İngilizce dans müziği teklilerini de yayımlamayı sürdüren Selin, geçtiğimiz hafta yeni şarkısı ‘Asi’yi yine Warner Music Türkiye etiketiyle yayımladı. Şimdiye kadar yayımladığı cover’lar, İngilizce şarkılar ve ilk teklisi ‘Gidip Gel’den sonra gelen ‘Asi’ Selin’in başarısının nasıl da sağlam temellere dayandığını ispatlayan nefis bir şarkı olmuş.
‘Asi’ bir ayrılık hikayesini anlatıyor. Şarkıda iki kişinin usulca ve barışçıl bir şekilde yollarını ayırışını anlattığını belirten Selin yaşadığı gerçek bir olaydan ilham alarak şarkıyı kaleme almış. ‘Asi’nin söz ve müziğinde Selin, Onur Özdemir, Umur Doma ve Ozan Bayraşa ile birlikte çalışırken düzenleme Ozan Bayraşa’nın hünerli ellerinden çıkmış.
Şarkının video klibinin yönetmen koltuğunda Ece Naz Kızıltan’ı görüyoruz. Selin’in hayalindeki dünyanın hikayesini kurgulayan Ece Naz Kızıltan video klibi Dolmabahçe, Galata, Zekeriyaköy, Kilyos ve Selin’in sahne aldığı Korto İstanbul’da çekmiş. Oyuncu Utku Coşkun’un da yer aldığı klipte Selin’in müzisyen babası Selim Geçit de küçük bir sahnede görünüyor.
Florence + The Machine – King
Nihayet Florence Welch sessizliğini bozdu ve yeni teklisi ‘King’i geçtiğimiz hafta yayımladı. 2018’deki yayımladığı son albümü ‘High As Hope’ turnesinde kendisini İngiltere’deki O2 Arena’da izleyip çok etkilenmiştim. Sahnede kuğu gibi süzülüp şarkılarını söylemesi hala gözümün önümden gitmiyor. Son 4 sene içinde birkaç tekli yayımlayan sanatçı geçtiğimiz yıl Cruella filminin film müzikleri albümünde ‘Call Me Cruella’ şarkısıyla yer almıştı. 2018’den bu yana meğersem ‘King’in yayımlanmasını bekliyormuşuz.
‘King’ gerçek bir geri dönüş şarkısı çünkü şarkının video klibinde Florence yine özel bir çalışma ile sevenlerine göz kırpıyor. Autumn de Wilde’nin yönettiği video klipte nerdeyse yerden çok gökte uçan Florence 30’larında olmanın duygularını daha doğrusu kadın olarak gücünü daha farklı bir açıdan anladığını belirtmiş.
Hem sahnelerde olup hem de bir aile kurmanın bir kadın olarak benzer kariyerdeki bir erkek sanatçıya göre hiç de kolay olmadığının altını çizmiş. İlk kez idolleriyle arasındaki duvarın yıkıldığını hissettiğini belirten sanatçı onların vermediği kararları vermek zorunda hissettiğini söylemiş. ‘King’ özlediğimiz Florence’in nefis vokalleriyle dolu, klibiyle birlikte teatral bir yanı olan çok özel bir şarkı olmuş. Yeni şarkı dilerim yeni bir albümün kapısını aralıyordur.
Paylaş