Paylaş
Geçtiğimiz Cuma günü Anadolu Rock – Saykedelik müziğin önemli isimleri ile İngiliz Müzisyenlerin bir araya geldiği Air Anatolia’yı Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde büyük bir kalabalıkla izledim. O büyülü gecenin detaylarına girmeden önce, etkinlikten bir gün önce Air Anatolia’yı ve hazırlık döneminin detaylarını konuşmak için EFG Londra Caz Festivali’nin direktörü Pelin Opçin ve Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova ile bir araya geldik.
Söyleşi için bir araya geldiğimizde hem Pelin Opçin, hem de Filiz Ova’nın bu özel performans için büyük bir heyecan içinde olduklarını söylemem gerekli. İkisinin de kültür sanat kariyerleri boyunca böylesine özel bir oluşumun içinde olmanın haklı gururu ve heyecanı o akşam yemek boyunca gözlerinden okunuyordu.
Pelin Opçin halk müziğimizin gençlerin algısındaki kabulüyle ilgili söyleşimizi başlattı. 60’lar ve 70’lerde bu algı ve beğeni pek günümüzdeki gibi olmadığını, daha açık ifade etmek gerekirse daha yoğun bir ilgi ve takip olduğunu, günümüzdeki akımında tıpkı geçmişteki benzer bir seviyeye çekilebileceğini, buna giden yolda bir şeyler yapmanın heyecanını aktardı.
Zorlu PSM ve EFG Londra Caz Festivali’nin ilişkisinden bahsetmeden Air Anatolia fikrinin filizlenmesine değinmek imkansız. Zorlu PSM Genel Müdürü Filiz Ova ile EFG Londra Jazz Festivali Direktörü Pelin Opçin’in dostluğunun seneler öncesinde İKSV’de birlikte çalıştıkları döneme kadar geri gitmesi aslında bugün bu sahnenin oluşmasında büyük bir adım olduğunun altını çizdiler.
Pandemi sonrasında yeni bir misyonla yola çıktıklarını anlatan Filiz Ova, Türk kültür-sanat tükecisine dönüştürücü, ilham veren, yenilikçi bir sahne sunmaya taahüt ettiklerini belirtirken, bu yolda bir arayışta olduklarını ve nasıl bir katkı sağlayabileceklerine odaklandıklarını belirtti. Hedeflerinden birisi dünya sahnesini Zorlu PSM’ye taşımak olduklarını söylerken, bu anlamda Londra Caz Festivali’yle nasıl bir iş birliğine girebileceklerini konuşarak geçtiğimiz yıl 2 günlük bir konser yaptıklarını belirtti. Dünya sahnesini Türkiye’ye taşımak hedeflerinin yanı sıra Türkiye’deki müzik sahnesini de dünyaya taşımanın bir diğer hedefleri olduğunu belirten Filiz Ova, Pelin Opçin ile birlikte bir proje yaratabileceklerini konuştuklarını, o günlerde fikir olarak yükseldikleri Anadolu Rock – Saykedelik Müzik eksenindeki bu hayalin Air Anatolia’yı oluşturduğunu aktardı.
Pelin Opçin, Air Anatolia fikir babası olarak, bu projenin hayata geçmesi için gereken fonun British Council desteğiyle yaratılması, Türkiye’de bir evi olarak Zorlu PSM, Londra’da bir evi olarak Royal Festival Hall’un organize edilmesi, sanatçıların projeye dahil edilmesi için Gülbaba Records ekibiyle bir araya geldiklerini ve bu projenin giderek büyüdüğünü, ve sonuçta birçok bacağı olan büyük bir organizasyona dönüştüğünü belirtti.
Tüm sanatçıların Air Anatolia projesine olan inancı ve heyecanının yüksekliğini anlatırken, birçok detayı ve hatta zorluğu sanatçıların tamamı görmezden gelerek projede yer aldıklarını söyleyen Opçin, sanatçılara deyim yerindeyse ‘1 diyoruz onlar 10 koyuyor’ diye ifade ettiği bu büyülü zaman aslında her iki ülke sanatçılarının birbiriyle kurduğu harika sinerjiden kaynaklı olduğunun da altını çizdi. Yaratıcı süreç açısından sanatçılara hiç karışmadıklarını söyleyen Pelin Opçin, bazı anlar geldiğinde hayal ettiklerinin kendi kendine olmaya başlamasından ötürü sürekli heyecanlarının katlandığını da aktardı.
Pelin Opçin, beklentisiz bir ilişki ile bu işi yaptıkları için Zorlu PSM ile kurdukları bu sağlam birlikteliğin tüm ekibi çok güvende hissettirdiğini sözlerine ekledi. Türk müziğinin yurt dışındaki bilinirliği üzerine sohbetimiz derinleştiğinde, 70’ler 80’lerde Moğollar, Selda Bağcan, Barış Manço gibi isimler İngiltere ve dünyada birçok yerde konserler vererek dünyada belli bir bilinirlik ve popülerlik edinmiş müzisyenler olmasını vurgulayan Opçin, ‘neden şimdilerde de aynı o dönemlerde olduğu gibi büyük etki yaratacak bir hatırlatma yapmayalım’ diyerek yola çıktıklarını belirtti.
Filiz Ova pandemi sonrası kültür sanat dünyasına farklı bakmaya başladıklarını söyledi. İlk etapta birlikte yürümek, sinerjiler yaratmak, ortak çalışmalar yapmanın ne kadar önemli olduğunu direkt deneyimlediklerini, hala da bu tarz ortak çalışmaların öneminin altını çizdi. Tüm dünyada bu tarz bir çalışma modelinin arttığını, Air Anatolia’da olduğu gibi ortaklıkların daha da devam edecek bir yolda olduğunu belirtti.
Air Anatolia’nın Künyesi
Müzik direktörlüğünü Türkiye'den VeYasin (ModeXL, Hey! Douglas) ile Tolga Böyük’ün (Islandman), İngiltere’den ise Al MacSween’ın (Maisha, Kefaya) yürüttüğü Air Anatolia’da Anadolu saykedelik müziğin efsanevi grubu Moğollar'dan Cahit Berkay, Okay Temiz, efsane haline gelen iki büyük isim, Cem Karaca'nın kurduğu Kardaşlar ve Barış Manço'nun kurduğu Kurtalan Ekspress ile yaptığı çalışmalarla dolu kariyeriyle tanınan usta müzisyen Ahmet Güvenç, Türkiye müzik sahnesinin bir diğer ikonik grubu BabaZula'nın kurucu üyesi Murat Ertel, olağanüstü sesi ve derinlikli şarkı sözleriyle modern Türk müziğinin yükselen yıldızı Melike Şahin, Dunja Botic, Tamar Osborn, İngiliz müzik sahnesinin yenilikçi müzisyenleri Jake Long ve Chelsea Carmichael, Yunan asıllı İngiliz kontrbas sanatçısı ve besteci Thodoris Ziarkas, Yazz Ahmed, Eralp Güven, Erdem Başer ve Ekin Eti, Anadolu geleneklerini yeni nesle aktaran Derya Yıldırım, Tolgahan Çoğulu ve Muhlis Berberoğlu Air Anatolia’nın kadrosunu oluşturuyor.
Konser Günü İzlenimleri
Söyleşiden bir gün sonra bu kadar detay bilgiyle birlikte, işin mutfağını, aylarca süren bu emeğin ortaya çıkarttığı projenin güzelliğine tanık olmak için ben de soluğu Zorlu PSM’de aldım.
Air Anatolia’nın kalabalık kadrosu sahnede yerini aldıktan sonra ışıklar kararıp sahnede Air Anatolia logosu belirdiğinde o büyülü performans başladı. ‘Dönence’nin introsu duyulduğu anda Zorlu PSM’yi dolduran o kalabalık çığlıklar ve alkışla bu girişe eşlik etti. Ahmet Güvenç’in sahnede belirmesi önce ‘Dönence’ ardından ‘Gülpembe’yi Air Anatolia kadrosuyla birlikte çalması müthiş yüksek bir andı. Hemen ardından Derya Yıldırım’ın seslendirdiği ‘Acem Kızı’ ve ‘Seherde Bir Bağa Girdim’ benim için bu gecenin en özel anlarıydı. Derya Yıldırım’ın sesine hayran olup, duygulanmamak bence imkansız bir durum.
Tolgahan Çoğulu’nun mikrotonal gitarıyla çaldığı ’Kara Toprak’ sonrasında Cahit Berkay’in Derya Yıldırım ile birlikte seslendirdiği ‘Alageyik’ performansının güzelliği dinleyicinin yüreklerine ince ince yerleşirken, devamında gelen ‘7/8 9/8’ konserin havasını bir anda daha da yükseğe çıkarttı. Okay Temiz’i Air Anatolia sahnesinde görmek benim için bu performansın bir diğer unutulmaz bölümlerinden biriydi. ‘Deniz Üstü Köpürür’ ve ‘Fidayda’yı Air Anatolia orkestrasıyla birlikte icra eden usta sanatçıdan sonra sahneye Melike Şahin adeta bir güneş gibi doğdu. Melike Şahin’in kendine has nefis yorumu ve sahnedeki enerjisi ‘Deniz Üstü Köpürür’e o kadar yakışmıştı ki, arkasından ‘İnce İnce’ ile izleyiciyi deyim yerindeyse mest etti. Murat Ertel’in ‘Kelebekler & Kuşlar’ ve ‘ Aşıkların Sözü Kalır’ yorumu, konserdeki enerjinin en yüksek olduğu anlardan biriydi. Hemen sonrasında sahneye gelen Dunja’nın seslendirdiği ‘Pretty Saro’ ve özellikle tüm kalabalığın eşlik ettiği ‘Yaz Gazeteci’ şarkısından sonra Air Anatolia’nın Müzik Direktörlerinden olan Al MacSween’in ‘Indignados’ performansı ve ardından Islandman’in ‘Shu’ şarkısı sonrasında gece boyunca süren şölen noktalandı.
Bis için sahneye geri gelen tüm Air Anatolia grubu tüm kadro olarak Kolbastı performansıyla bu özel projenin kapanışını gerçekleştirdiler. Gönül isterdi ki bu sizlere aktarabildiğim konser performansını herkes izleyebilsin, hatta benim gibi tek geceyle yetinmeyenler tekrar izleyebilsin. Air Anatolia 18 Kasım’da ikinci ve son kez İngiltere’de Royal Festival Hall’de performansını tekrarlayacak. Ekipten bir gün söyleşide aldığım bilgiye göre bu iki canlı performanstan oluşan bir konser kayıdı zamanı belli olmamakla birlikte dijital platformlarda dinleyiciye ulaşacakmış. Dilerim Air Anatolia çıktığı bu yolda bundan sonra düzenlenecek yeni konserler ve her sene tekrarlanan özel performanslarla yine yeniden bizleri ziyaret eder.
Paylaş