Paylaş
Şarkının en can alıcı noktası, Manu Chao’dan bildiğimiz ‘Bongo Bong (King Of The Bongo)’ nun Türkçe uyarlaması olması. Manu Chao onaylı bir şarkıya albümlerinde yer vermeleri şüphesiz gurur verici.
Röportaj için ekipten Ahmet ve Eren ile buluştuğumuzda müzik için verdikleri çabayı, yaptıkları işi ne kadar çok sevdikleri her soruya cevap verirken kendini belli ediyordu. Albümlerinde yer şarkılar grubun hayata mutlu ve daha pozitif bir gözle bakmayı anlatıyor, bu açıdan da onları çok değerli bulduğumu söylemem gerekli. Lafı uzatmadan sözü ‘Ahmet Beyler’e vermek isterim, buyursunlar gelsinler müzikleriyle bizleri şenlendirsinler:
Röportaj öncesi çevreme sordum ‘Ahmet Beyler’i hiç dinlediniz mi diye. Sizi bilenlerden aldığım genel cevap çok eğlenceli bir grup olduğunuz. Bir kez dinleyen bile sizlerin enerjisini fark ediyor sanırım. Sizce durum nasıl, biraz sizi sizden dinleyelim.
4 yıldır ayda bir iki kere Kadıköy’de çalıyoruz, bizi dinlemiş insanlara denk gelmeniz sevindirdi bizi. Bizden aldıkları enerji şöyle bir şey olabilir belki, bizim yaratmaya çalıştığımız bir ortam var aslında. Müziği yapma amacımız da bu, insanlara yakın olmak. Herhalde bu sıcaklığı, arkadaş ortamını hissediyor izleyenler, çok sevindik bunu duyduğumuza.
İsimle başlamak gerekirse, ‘Ahmet Beyler’ adını nasıl aldınız?
‘Ahmet Beyler’in birliktelik, samimiyet, aile sıcaklığı veren bir yanı olduğunu düşündük. Biraz da eskiden hitap olarak bu tarz bir ifade kullanıldığı için, bize de güzel geldi grubun adını böyle koyduk.
Ahmet Beyler ismi biraz da komik bir isim. Ahmet her ortamda olan bir isim, biraz da anonim bir anlamı olduğu için istedik. Biz sahnede kendi ismimizi kullanmıyoruz, ekibin hepsinin ‘Ahmet Beyler’ olarak anılması bize güzel geliyor.
Müzik türünüz için ‘Kadıköy Pop’ diyenler olduğunu okudum. Kadıköy’ü çok sevdiğim için bana da güzel geldi bu tür. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda.
Tek başına müzik türü olarak pop demek uygun mu bilmiyorum, ama popüler olarak anılmak hem başına da Kadıköy konulması bizim de hoşumuza gitti. Yaptığımız müzik türünü içinde birçok element olduğu için aslında biz çok da sınıflandırmıyoruz.
Ekipteki herkesin müzik geçmişi var, farklı gruplardan gelmenin avantajı ve dezavantajı nasıl?
Herkes bir ve tek olduğu için, başka gruplarda da yaşadığı hep bambaşka deneyimler oluyor ve hepsi de değerli. Bütün bu deneyimlerin güzel ve farklı yanları var diyebiliriz. Müzik anlamında en çok da ilişki anlamında büyük deneyim katıyor. Grup olayı biraz evlilik gibi, dip dibe olduğun için nerdeyse bütün zamanın birlikte geçiyor.
‘Ahmet Beyler’ olarak biz dört senedir birlikteyiz, grubun son haliyle 6 aydır birlikteyiz. Gruba sürekli yeni elemanlar ekleniyor, bu konuda esneğiz. Grubu daha da geniş bir hale getirdik son versiyonda.
‘Ahmet Beyler’ birkaç kelime ile ifade edilse neler olurdu bunlar?
Zevk, arkadaşlık, samimiyet, özgün diyebiliriz.
Albüm sürecinizi biraz öğrenmek isteriz, nasıldı, ne kadar sürdü.
Biz albüm için ilk olarak kitle fonlama yöntemi kullanarak (kickstarter) bir kampanya yarattık. Albümü dinleyicilerin desteğiyle yaptık, bu bizim için çok önemli. Albüm için çok fazla şarkı kaydettik, mastering, mix, stüdyo süreçleri epey vaktimizi aldı. Manu Chao’nun şarkısı için başvurduğumuz izin de çok uzun sürdü, ama tabi o izinin gelmesi de her şeye değdi. Stüdyoda için kaydettiklerimizin hepsini albüme ekledik.
Albüm kapağını da sormak istiyorum. Çok dikkat çekiçi, kartonet de çok orijinal.
Yakın bir arkadaşımız var Merve Abayoğlu. Hem seramikçi hem de birbirinden güzel tasarımları var. Ona sorduk şarkılarımızı dinleyip, bize içinden gelen bir kapak tasarımı yap dedik, ortaya bu sonuç çıktı. Aslında tam da istediğimiz duyguyu veren bir kapağımız oldu, Merve’nin bizimle birebir hissetmesi çok mutlu etti bizi de. Kapağın dışında kartonetteki çizimler de çok özel ve zengin oldu.
‘Hayat Nerede’ sanki grubun da hayata bakışını sorguluyor. Albüme adını verdiğine göre önemli bir hikâyesi olduğunu düşünüyorum.
Bizim şarkılarımızda genel olarak pozitif bir hava vardır. ‘Hayat Nerede’nin sözlerinde de aslında böyle bir durumdan bahsediyoruz. Mutlu insan ve mutlu müzik aslında çok yok piyasada. ‘Ahmet Beyler’ in şarkıları genelde mutluluğu hedefliyor diyebiliriz. ‘Hayat Nerede’ kısaca hayatın aslında küçük şeylerde olduğunu anlatıyoruz. Mutlu olmak da aslında çok zor değil demek istiyoruz. Bu şarkıyı çok seviyorduk, sözlerindeki anlam da bize çok iyi geliyordu, albümün adı olmasını istedik bu yüzden.
Albümdeki en özel şarkı sizin için nedir?
‘Bay Yengeç’ ve ‘Mutsuz olmuyorum’ diyebiliriz. Düzenleme olarak ‘Mutsuz Olmuyorum’ en çok hoşumuza giden şarkı.
Grup olarak yaşadığınız sizde yeri olan bir anınız?
Kalabalık bir grup olduğumuz için küçük sahnelerde sürekli komik anlar yaşıyoruz. Anı olarak düşününce çok anı var ama şimdi aklıma geldi Caddebostan’da çalıyorduk bir gün. Bizi dinlemeye gelen birisi, misafirliğe gidiyormuş bizi görünce durup dinlemeye başlamış. Misafirliğe giderken evinde yaptığı likörü bize hediye edip ayrılmıştı.
Albümde çok özel bir şarkı var. Manu Chao’nun “King Of Bongo” su, ‘Dümbelek Kralı’ olarak hayat bulmuş. Yeni haliyle şarkıyı dinlediğinde Manu Chao’nun yorumunu merak ediyorum.
Bu şarkının izni için epey uzun vakit bekledik, hatta albüm bu yüzden gecikti diyebiliriz. Bu kadar beklemenin sonunda Manu Chao’nun bizden herhangi bir şey talep etmeden onay gelmesi bizim için çok değerli oldu. Türkiye’ye sık sık geliyorlar, bir konserimizde belki birlikte sahneye çıkarız.
Şarkının içine girdikçe, aslında başka bir geçmişi olduğunu öğrendik. Aslında ‘King Of Bongo’ da başka bir şarkıdan esinlenilerek yazılmış. Şarkıda bir maymundan bahsediyor, ormanda müzik çalıyor, şehre geliyor ama kimse onu dinlemiyor. Biz de onu Türkçe ’ye uyarladık. ‘Dümbelek Kralı’nda köyden şehre gelen bir dümbelek çalan bir çocuğu anlatıyoruz. Klibinde de harika bir oyuncumuz var, Sercan İstanbul’da İstiklal’de çalıyor bazen. Çok yetenekli bir çocuk, klibin de kralı o oldu.
‘Git Haylazım’ albümdeki bir diğer dikkatimi çeken şarkı oldu. Onun da bir hikayesi vardır sanırım.
Aslında ‘Git Haylazım’ orijinalinde bir Rum şarkısı, rembetiko. Ahmet sözlerini yeniden uyarladı şarkının. Şarkının orijinalinde kadın sevgilisine kızgın baya, biz biraz onu yumuşattık sanırım bizim versiyonumuzda. Bir kadın ve erkek düetine çevirdik şarkıyı.
Yeni projeleriniz, yeni planlarınız nelerdir? Son olarak dinleyenlerinize iletmek istediğiniz bir şey var mıdır?
Şarkılarımızın canlı halleri kesinlikle çok daha güzel, konserlere gelip bizle birlikte söylemesini çok istiyoruz dinleyicilerimizin. 19 Aralık Kılçık Kadıköy, 8 Ocak Gitar Cafe Kadıköy’de olacağız, bekleriz.
BACH İLE YENİ YILA ADIM ADIM
Yeni yıl Bach eserleriyle adım adım yaklaşıyor. Biletleri günler öncesinden tükenen sihirli viyolonselci Jiri Barta 19 Aralık Cumartesi saat 20.00’de İstanbul Deniz Müzesi’nde ve 20 Aralık Pazar saat 19.00’da Ankara Akün Sahnesi’nde, J.S. Bach’ın bütün çello suitleriyle müzikseverlere güzel bir akşam vaat ediyor.
Dünyanın en iyi org ve klavsen virtüözlerinden Benjamin Alard 21 Aralık Pazartesi Ankara Akün Sahnesi, 24 Aralık Perşembe saat 20.00’de İstanbul Deniz Müzesi’nde Bach’ın en sevilen ve klasik müzikle ilgilenen hemen herkesin evinde kaydı bulunan eseri Goldberg Varyasyonları'nı klavsenle seslendirecek.
MELİS DANİŞMEND ÜÇÜNCÜ ALBÜMÜYLE İLK KEZ SALON’DA
Üç yıl aradan sonra yeni bir Melis Danişmend albümü haberi ile karşınızdayım.
Yeni albümü ‘Ve Ev’i yayınlamaya hazırlanan Melis Danişmend albümdeki yedi şarkının söz ve müziğinde kendi imzası yer alırken, bir şarkı ise Pinhani’den Sinan Kaynakçı’ya ait.
Albümün yeni şarkılarını müzikseverlerle buluşturmak üzere Melis Danişmend 18 Aralık Cuma akşamı Salon’a konuk oluyor, kaçırmamanız dileğiyle.
Paylaş