×
Geçtiğimiz hafta sonu Zorlu PSM’deki Sigur Ros konserine gittim.
Son üç senedir hayalini kurduğum performans olduğu için konserden beri hala o gecenin etkisindeyim diyebilirim. Her ne kadar benim için Sigur Ros konseri tam bir açıkhava konseri olsa da, hatta bu his konser başlayana kadar bende bitmek bilmese de, Zorlu PSM’deki konser tek kelimeyle nefisti. Grubun enerjisi, performansı ve sahnedeki görsel şovlar o kadar iyiydi ki, eminim o gece konsere giden herkes Zorlu PSM’den mest olarak ayrılmıştır.
Haziran ayının başından beri birçok okurdan bu yazın festivaller ve konserlerine dair hap özellikli bir yazı talebi vardı. Sigur Ros konserinden çıktığımda gözüme her yerdeki Patti Smith posterleri ilişince, haliyle Sigur Ros heyecanı sevinçle yerini bu konsere bıraktı. Bu bekleme halinden feyzle, yazın festival ve konserlerini bu yazıda sizler için derlemek istedim.
Önümüzde sabırsızlıkla bekleyecek bir sürü konser var, bu yaz umduğumuzdan da nefis geçebilir:
PATTI SMITH AND HER BAND: 23 HAZİRAN @ ZORLU PSM
Patti Smith
‘Kırık Kalpler Albümü’ adıyla yayınlanan Sertab Erener’in yeni albümü aslında tam da bir yaz albümü değil. Bunu derken yanlış anlaşılmasın, aslında demek istediğim yaz albümü derken amiyane tabirle ‘eller havaya’ türde bir albüm değil demek istiyorum. İçten içe iyi ki de öyle değil diyorum o ayrı.
Benim için Sertab Erener demek ‘Sakin Ol’, ‘Lal’ en çok da ‘Sertab Gibi’ albümleridir. ‘Kırık Kalpler Albümü’nü ilk dinlediğimde bir yanıyla beni ‘Sertab Gibi’ albümüne götürdü. Albümün künyesini ve detaylarını inceleyince aslında o hissin nerden geldiği de çok net ortaya çıkıyor. ‘Kırık Kalpler Albümü’nün tamamı canlı enstrümanlarla kaydedilmiş.
Yeni albüm Sertab Erener’in duru sesiyle kısa bir introyla açılıyor. Hemen ardından damardan bir Yıldız Tilbe şarkısı olan ‘Aşk Beni’ ile devam ediyor. Yeni albümde Sertab Erener Yıldız Tilbe’nin yanı sıra Can Bonomo, Can Temiz, Soner Sarıbakadayı’nın söz ve bestelerine yer vermiş. Albümün çıkış şarkısı olan ‘Kime Diyorum’ dışında ‘Kırık Kalpler Albümü’nde Ersel Serdarlı’nın 3 adet daha söz ve bestesi yer alıyor. ‘İnsanım Nihayetinde’ şarkısının sözleri Sibel Algan imzası taşırken, bestesi Emre Kula ve Sertab Erener’e ait. Özetle, Emre Kula’nın prodüktörlüğünü ve aranjörlüğünü üstlendiği ‘Kırık Kalpler Albümü’ 9 şarkı bir remix ile albüm 10 şarkıdan oluşuyor.
Albümü dinlemeye başladığınız andan itibaren şarkıların basit ve samimi yapısı sizi 90’lar müziğinin ruhuna götürüyor. İlk klip ‘Kime Diyorum’a çekilirken albümün sonraki klipleri için şimdiden neye çekileceğini merak ediyorum, favorilerim arasında büyük çekişmeler var.
Albüm Haziran’ın ilk günlerinde sadece dijital olarak indirilebilirken, bu hafta itibariyle fiziksel olarak da müzik marketlerde yerini aldığını duyurmak faydalı olacaktır. 90’lar ruhunu özleyenler için ilaç gibi bir Sertab albümü sizleri bekliyor, benden söylemesi.
YILDIZLAR:
Kime Diyorum
Hava da nefis, Babylon Kilyos’ta güzel müzik, nefis ortam için Soundgarden’a gidip doyasıya festival ruhunu yaşayın derim.
Doritos’un ana sponsorluğunda 4 Haziran Cumartesi nefis bir program var. Festival katılımcıları gün boyu denizin kenarında kumlara ve çimlere yayılarak iyi müziğin keyfini sürerek yaza merhaba diyecekler.
Yazın habercisi Babylon Soundgarden’a Kilyos’ta geçen sene katılıp bizzat yerinde tecrübe eden biri olarak bu senenin kadrosunu da görünce gerçekten bu özel günü kaçırmamak gerektiğini düşünüyorum.
İyi festival sanatçı kadrosundan belli olur, fazla da lafa gerek olmaz deyip bu sene Babylon Soundgarden’da kimler kimler var şöyle bir bakalım:
Metin Türkcan’ın müzik yolculuğu, gitar tutkusu ve hakkında bilmek istediğiniz daha birçok detayı bu röportajda sizlerle;
Albümdeki isimleri görünce, büyük bir emeğin sonunda projenin ortaya çıktığı hissi geliyor ister istemez. Nasıl oluştu Vakti Geldi’ albümü?
2007-2008 gibi “Metoboy-Benimle Çalar Mısın?” projesinin devamında Metin Türkcan-Vakti Geldi albümü çıktı…
Benimle Çalar Mısın?’dan davulda Ozan Demir ve bas gitarda Berkhan Ay ve de ben olarak Metoboy grubunu kurduk ve beraber çalmaya başladık, konserlerde, festivallerde ve hatta sanal ortamda konserler verdik bu kadro ile, daha sonra Berkhan’ın yerine bas gitara sevgili dostum “THE DUDE” Gürkan Bozacı’nın katılımı ile ilk ciddi demolarımızı hazırlamaya başladık. Demolar demolar derken en sonunda cd ve sanal ortamlarda bir albüm olarak sizlerle buluştu bu çalışmalar, umarım beğenirsiniz.
Albümdeki repertuara nasıl karar verdiniz, isimlere karar verirken listenizi nasıl oluşturdunuz?
Bizim yaptığımız müzik türünde repertuar hazırlamak diye bir kafa yok, var ise de ben bilmiyorum, yapmaya çalıştığımız organik yani insan faktörünün, duyguların, çalışmanın, bazen hüzün ve gözyaşının bir araya geldiği, katılan bütün sevgili dostlarımın kendilerinden bir şeyler kattığı ve de bence en önemlisi bunları yaparken keyif alıp mutlu oldukları bir çalışma oldu. Kısaca organik, çok fazla planlı olmayan ve biraz da doğaçlama kolektif bir çalışmadır bu albüm…
123 şimdilerde ne yapıyor? Stüdyo hikâyeleri en sevdiğim müzik dedikodusudur, biraz anlatsanıza.
Berke: Aksel ve Arve’nin albümlerinin kitaplarını yayınlamıştık. Anja’nın Cd’sini çıkarttık ama kitabını yayınlamamıştık. Anja karakterinin gözünden bu günlüğü hazırladık ama kitap olarak basamamıştık, içimizde kaldı bu. Anja’nın kitabını da yayınlayıp, 3 kitabı bir box set gibi piyasaya sürmek istiyoruz. Bu kitap konusu boğazımızda bir düğüm oldu, bunu halletmeden yeni bir şeye geçemeyeceğiz gibi hissediyoruz. Bir de grupta değişiklik oldu Anja döneminde çalan Arda ve Seçil şimdilik gittiler, Burak geri geldi. Yeni bir müzik için de biraz vakte ihtiyacımız var, biraz kapanıp çalışacağız ama buna biraz daha vakit var.
Dilara’dan bir solo albüm gelmesi, grup için bir nefes alma dönemi yarattı mı size?
Aksine bu bizi daha çok yordu bu durum (gülüyorlar).
Feryin: Orada da çalıyoruz, Dilara’nın albümünü basan plak şirketi de biziz, iş kapasitemiz daha da arttı aslında.
Berke:
Senenin ilk festivali %100 Music Presents: Parkfest 15 Mayıs Pazar günü Küçükçiftlik Parkı’nda gerçekleşecek. NEA ve VERA Müzik organizasyonuyla gerçekleşecek olan festival bu senenin ilk açık hava festivali olacak.
Festivalde konserler ve dj setlerinin yanı sıra, çeşit çeşit yemek alanları, tasarım ürünlerinin satışının olduğu mini dükkânlar da yer alıyor, kısacası eğlenceli bir Pazar gününe aday bir etkinlik bizleri bekliyor.
Festivalin yıldızları birbirinden ilginç; içi içine sığmayan Amerikalı rap şarkıcı Azaelia Banks, İsrailli müzisyen Riff Cohen ve geçtiğimiz senenin en favori şarkıcılarından olan Jain Parkfest sahnesinde döktürecek.
Pazar günü saat 14:00 itibariyle kapıları açılacak olan festivalin detaylı programı şu şekilde:
JAIN İLE KISA KISA…
Bu sefer farklı olarak konsere çıkacak sanatçılar konser anına kadar duyurulmamıştı. Sebep belliymiş, Sofar Istanbul git gide çıtasını yükseltmiş ve farklı bir konser konseptini bir adım daha öteye taşıyarak bu konser için farklı bir çekim tekniğiyle büyük isimlerle birleştirmiş. Sofar İstanbul’daki çekimler bu sefer kameralar yerine Samsung’un Galaxy S7 Edge telefonuyla hem de karanlıkta yapılacak çekimlere bırakmıştı.
Sahneye ilk olarak Redd çıktığında, gecenin geri kalanı için daha kimleri izleyeceğiz merakı aldı başını gitti. Redd nefis performansını bitirip sahne sonraki ekip için hazırlanırken katılımcılar kendi arasında yeni sanatçı için kulis yapıyordu.
Tıpkı bir önceki kendi ismini taşıyan 5. stüdyo albümü gibi bu albüm de görsel bir albüm. Beyonce ‘Lemonade’ ile görsel albüm yapmak nedir müzik sektörüne bu sefer çok daha iyi bir şekilde ispatlıyor.
Lemonade’in bir önceki görsel albümünden en büyük farkı, Şubat ayında yayınladığı ilk single ‘Formation’ ile başlayan gündemle Beyonce gümbür gümbür geliyorum demesiydi. Çünkü bu albüm gizemli bir ortaya çıkış hikayesi değil, aksine Beyonce’nin politik bir kimlik olarak kendisini ortaya koyduğu, Amerika’da Afrika Amerika insanların yaşadığı şiddete karşı durma hali olan ‘Black Lives Matter’ hareketini de gündeme getirdiği, bir yandan da feminist bir söylem.
Hal böyle olunca, albüm hem müzikal olarak hem de görsel olarak dopdolu olunca, Beyonce’un yeni albümü ‘Lemonade’ tüm haftanın konuşulan en önemli müzik olayı oldu. Söz konusu albüm geçtiğimiz hafta Cumartesi gecesi HBO’dan 1 saatlik film haliyle ilk defa izleyici karşısına çıkarak bütün hafta kendisinden neredeyse her köşede söz ettirir oldu. Albümün ilk haftada satın alınma ve dinlenme oranlarına da bakılacak olursa, Beyonce 2016’nın en iyi albümleri sıralamasında kendisine şimdiden üst sıralarda bir yer alacak gibi duruyor.
Müzik dünyasının bitmek bilmeyen bir klişesidir, yeni bir albüm yayınlandı mı o albüm genelde sanatçının olgunluk albümü olur, hatta en duygusal olarak bağlandıkları albümleridir. Bu durum her ne kadar klişe gibi olsa da, Beyonce için ‘Lemonade’ doğduğu felsefe ve aldığı isimle bu durumu doğruluyor.
Albümün adı Jay-Z’nin büyükannesi Hattie White’dan esinlenerek konulmuş. Albümdeki ‘Freedom’ şarkısının sonunda Hattie White’ın kısa bir konuşması duyuluyor. Bu konuşma kendisinin 90. yaş gününde kaydedilmiş, Hattie White ‘Hayatta inişlerim ve çıkışlarım oldu ama içimdeki güçle kendimi toplamasını hep bildim. Hayat bana limon verdi bense limonata yaptım’ diyor ve albüm de böylece ‘Lemonade’ boşuna olmuyor.