Paylaş
2020’nin inişleri ve çıkışlarına rağmen birbirinden nefis albümler bu seneye renk, dans ve bir o kadar da anı kattı. İçinden geçtiğimiz ve hala da devam eden enteresan pandemi günleri ile bu sene sona eriyor. Dilerim 2021 bizi sağlıklı ve mutluluk dolu günleriyle şaşırtır, geçtiğimiz bu zor seneyi neşesiyle geride bırakır. Hepinizin yeni yılı kutlu olsun, müzik dolu olsun.
OCAK
Halsey senenin başında Ocak ayında nefis bir başlangıç yaptı. Sanatçı 3. albümü ‘Manic’ yayımlanmasının kendisi için en cesur hareket olduğunu belirtirken bu albümde Alanis Morissette ile bir şarkı yapması benim için fevkalade bir durumdu. Kırılganlığını ve samimiyetini sonuna kadar şarkılarında yansıtan sanatçı, Grammy’de bu nefis albümle bir adet adaylık bile alamayınca haliyle açtı ağzını yumdu gözünü. Kimseden çekinmediğini, onu geldiği bu noktaya hayranlarının getirdiğini, ödüllerin kendisi için bir anlamının olmadığını belirten açıklamalarla seneyi kapattı.
ŞUBAT
Takvimler Şubat ayını gösterdiğinde, belki de bu senenin en iyi albümlerinden biri olan Tame Impala’nın ‘The Slow Rush’ yayımlandı. Merakla beklenen bu albüm eminim çaldığı her yerde disko topunu otomatik olarak tepeden inip içimize neşeyi bıraktı. 2020’nin doğal fonda çalan müziği olan bu nefis albüm, hem birçok sanatçıya ilham oldu, hem de bu zor seneyi bir nebze kolay atlatmamıza imkan verdi. ‘Borderline’, ‘Breathe Deeper’, ‘Lost In Yesterday’ ve ‘Is It True’ albümden inciler olarak hafızalarımızda yer etti.
Caribou’nun ‘Suddenly’ albümü senenin en sepmatik ve sıcak dans albümlerinden biri olarak hayatımıza Şubat ayında adım attı. Bir önceki albümünden sonra araya 5 sene gibi geniş bir zaman alan Dan Snaith, ‘Suddenly’ ile en kişisel çalışmasına imza atmış. ‘Never Come Back’, ‘Home’, ‘You And I’, ‘Sun’ albümün öne çıkan şarkıları olsa da, bir bütün olarak albümü dinlediğinizde pozitif bir meltem size koşuveriyor.
Nashville’in gözbebeği Soccer Mommy, nam-ı diğer Sophie Allison’un ikinci stüdyo albümü ‘Color Theory’ Şubat ayına bir güneş gibi doğmuştu. Genç sanatçı hem kişisel hayatını, hem de duygusal ve ruhsal hayatına büyüteç tuttuğu yeni şarkılarıyla, senenin en çok dinlenen albümlerinden birine imza attı.
Şubat ayının kapanışını Grimes ile yapıyoruz. Önceki albümleri ‘Visions’ ve ‘Art Angels’tan sonra oldukça karanlık, bir o kadar da aktivist etkileri olan 5. stüdyo albümü ‘Miss Anthropocene’ ile sevenlerinin yüzleri tebessümle doldu. Sanatçının pek de gündem olmasına alışık olmayanlar Elon Musk ile olan beraberliği sayesinde ismini daha sık medyada duyar oldu. Üstelik sanatçının bu ilişkisinden 2020’de bir de çocuk doğurması tüm dünyanın gündemindeydi.
MART
Mart ayı dünyada ve Türkiye’de pandeminin tırmanışa geçtiği ay olarak hafızamızda yer etti. The Weeknd’in yeni albümü ‘After Hours’un yayımlanma zamanı da tam bu döneme denk gelmişti. Henüz başımıza neler geleceğinden habersiz bir şekilde salgın haberlerini dinleyip, önlemlerle ilgili belirsizlikleri takip ederken, böyle nefis bir albümün turnesinin önümüzdeki seneye erteleneceğinden elbette The Weeknd dahil hepimiz habersizdik. Sanatçının geceye ithaf ettiği bu yeni albümü önceki albümlerine kıyasla biraz daha karanlık ama içinde 80’ler dokunuşları olan bence senenin en özel işlerinden biriydi. Grammy’de bir adaylık bile alamamasına Halsey gibi kendisi de ateş püskürürken, birkaç ay sonra Super Bowl’daki şovunu şimdiden iple çekiyorum.
Bu sene dans albümlerinin yılı gibiydi. Dua Lipa’nın merakla beklenen ikinci stüdyo albümü ‘Future Nostalgia’ Mart ayında yayımlandı. Sanatçı ve ekibi bu kadar pozitif dokunuşları olan ve dans etmenin tek gerçek olduğu bu nefis albümün, salgın döneminde yayımlanmasıyla ilgili bir süre kararsız kalsalar da sonunda yayımlanması kararını almışlardı. İyi ki de böyle bir karar almışlar, Dua Lipa bu albümle, özellikle de bu zor senede milyonlara yeni şarkılarıyla pozitif bir nefes oldu. Albümün devamında yazın yayımlanan remixed versiyonu olan : Club Future Nostalgia ile bir albüm baştan sonra nasıl remix yapılır, kimler konuk edilir ders gibi gösterdi tüm dünyaya. Madonna, Gwen Stefani, Missy Elliot gibi isimlerin remixlerde Dua Lipa’ya eşlik etmesi senenin olayı değildir de nedir sorarım sevgili okurlar.
MAYIS
Notlarıma bakınca Mayıs ayı oldukça verimli bir ay olmuş. Birçok favori olarak işaretlediğim albüm bu ay yayımlanmış. Çıkış tarihi Mayıs olan albümlerden önce pandemi döneminde üretkenliğini gösteren Charli XCX’in albümüyle başlamak mantıklı geldi. Sanatçının pandemi döneminde madem evdeyim, neler hissediyorum, hayata bakışım nasıl, müziğimle bunu anlatayım demesi, hem de albümü çok kısa bir sürede yapıp, her aşamasından da dinleyenlerini sosyal medya üzerinden haberdar etmesi bu senenin önemli anlarından biriydi. Charli XCX, albümün yayımlanma tarihine sadık kalarak ‘how i’am feeling now’ söylediği zamanda yayınlayarak, evinde yaptığı videolarla tanıtımına da benzer şekilde destek oldu.
Perfume Genius’un 5. stüdyo albümü ‘Set My Heart on Fire Immediately’ övgülerin, alkışların albümü olarak karşımızda. Mayıs ayında yayımlanan bu nefis çalışmada yıldızlar karması olan Jim Keltner, Matt Chamberlain, Pino Palladino bu albümde Mike Hadreas ile birlikte çalışmışlar. Handreas’ın 50’li 60’lı yılların müziğindeki sadeliğe olan hayranlığı bu albümün bütününe yayılmış. Şarkılar birbiri ardına akıp giderken, dalıp gitseniz de Hadreas sizi uyandıracağı noktaları özenle seçmiş bu albümde.
Koyu bir Paramore hayranı olarak Hayley Williams’ın senelerdir lafı geçen ama bir türlü gelmeyen solo albümü de bu seneye kısmetmiş. ‘Petals for Amor’ adlı albümü sanatçının en yakın arkadaşı olan ve Paramore’dan da bildiğimiz Taylor York ile birlikte yapmışlar. Söz konusu solo albüm Paramore sevenlere de müjdesiyle geldi. ‘Petals for Amor’ın kayıtlarını yeni Paramore albümün kayıtları sırasında tamamlayan sanatçı özellikle kendi müziği adına, böylesine yenilikçi bir yönde albümle gelmesi içimizde çiçekler açtırdı.
The 1975 canlı izlemeyi en çok istediğim gruplardan biri. Grubun 4. albümü ‘Notes On A Conditional Form’ 22 şarkılık dev bir müzik şöleni olarak karşımızda. Müzik türleri arasında ustaca gezinen albüm şarkı sözleriyle de aktivist yanlarını cesur bir şekilde sunuyor.
Lady Gaga’nın yeni bir albüm yayımlaması her zaman büyük bir olaydır. Sanatçı ‘Chromatica’ albümüyle yeniden pop sularında güvenle okyanuslara açılıyor. ‘Chromatica’ dansın odağında olan bir Lady Gaga albümü olsa da, sanatçı dans ederken düşündüren içli şarkılarıyla bizleri karşılıyor. BLACKPINK, Elton John ve Ariana Grande’nin konuk olduğu ‘Chromatica’ pandemi döneminde hayranlarını yeni müziğiyle buluşturmaktan çekinmeyen Gaga, 2021’de yapacağı turne ile eminim 2020’nin acısını çıkartacaktır.
HAZİRAN
Bu sene önümüzdeki senelerde de bayıla bayıla dinleyeceğimiz nefis albümlere sahne oldu. Bunlardan biri de Jessie Ware’in ‘What’s Your Pleasure?’ albümüydü. Her ne kadar bu sene kulüplere gidip dans etme imkânı olmasa da, Jessie Ware kariyerinin en önemli albümlerinden birini tam da bu dönemde yayımladı. Sanatçı 4. stüdyo albümünde Studio54 havasını derinlemesine içine çekip, şarkılarını dansın merkezde olduğu bir moda dönüştürmüş.
Houston’ın funk topluluğu Khruangbin nefis bestelerinin vokallerle zenginleştiği ‘Mordechai’ albümünü bu yaz yayımladı. Indie rock ve soul temalarının şarkılarda usul usul gezindiği ‘Mordechai’ canlı performansları hak etse de eminim acısını pandemi sonrasındaki konserlerde çıkartacaktır.
Gelelim HAIM’in bu sene herkesi mest eden, grubun 3. stüdyo albümü olan ‘Women in Music III’’e. Üç kız kardeşin melankoliyi yeni şarkılarındaki işleme şekli gruba Grammy ödüllerinde adaylık da getirdi. Samimiyeti kendi müzikal dünyalarında anlatan kız kardeşler bu senenin en özel işlerinden birine imza attılar. ‘I Know Alone’, ‘Summer Girl’, ‘Gasoline’ bu nefis albümden aklımda kalan inciler olduğunu belirtmek isterim.
TEMMUZ
Ellie Goulding’in 4. albümü ‘Brightest Blue’ da bu senenin önemli çalışmalarındandı. İngiliz sanatçı bu albümde Lauv, blackbear’ın yanı sıra bu sene ansızın hayatını kaybeden rap dünyasının önemli seslerinden Juice WRLD ile düet yapması ‘Brightest Blue’nun en önemli noktalarındandı.
Bu senenin en büyük şoklarından birini Taylor Swift yaptı. Hiçbir ipucu vermeden pandemi boyunca gizliden gizliye hazırladığı efsane ‘folklore’ albümünü bir gece ansızın yayımladı. ‘folklore’ zengin hikaye anlatımı ve müzikal açıdan sadeliği ile pandemiye damgasını vurdu. Üstüne birkaç ay sonra devamı olan ‘evermore’ albümünün da benzer bir gizlilikle aniden yayımlanmasıyla Taylor Swift ne kadar usta bir şarkıcı olduğunu bir kere daha gösterdi.
Alanis Morissette de meğer albüm yayımlamak için bu seneyi bekliyormuş. Sanatçı 8 sene aradan sonra nefis bir albümle geri geldi. Jagged Little Pill albümünün 25. senesini kutlayan sanatçı bu özel senede, Garbage’ın da dahil olacağı özel bir turneye çıkıp, bunu da yepyeni bir albümle taçlandırmak istemiş. Ama tabi pandemi tüm bu planları suya düşürdü. ‘Such Pretty Forks In The Road’ adlı 9. albümü çıkış zamanı olarak birkaç kere ertelense de Temmuz ayında yayımlandı. Alanis’i bilen, seven, şarkılarına hayran olan herkes eminim bu albümle özlediği müzik dolu günlere geri dönmüştür.
AĞUSTOS
Katy Perry ‘Smile’ albümünü Ağustos ayında yayımladı. Geçtiğimiz yılın sonlarından beri yayımladığı single çalışmalarıyla giderek heyecanı yükselten sanatçı, bir de ilk hamileliği dönemine bu albümü sıkıştırması kendisi için de oldukça zorlayıcı olmuş. Dünyanın dengesinin bir hayli şaştığı pandemi günlerinde, albümünü yayımlamakta ısrarcı olan sanatçı, covid sürecine rağmen albümün prodüksiyonunu bitirmek için şartları kendi adına zorlamış. Özellikle bu albümde son birkaç sene içinde yaşadığı kişisel sorunları mercek altına yatırıp, korkmadan girdiği depresyonu ve zor günlerini şarkılarında anlatan Katy Perry, yine de o delidolu neşeli halinden en ufak bir şey kaybetmemiş.
Kelly Lee Owens’ın ‘Inner Song’ albümü kesinlikle bu senenin dikkat edilmesi gereken bir çalışması. Sanatçının ikinci albümü olan bu nefis dans dünyası, kendi deyimiyle büyüdüğü Wales’teki hayatına açılan bir pencere. Her şarkının kendine has dünyası ve enerjisi bir bütün olarak dinlendiğinde albümün kalitesini daha da yükselten bir noktaya getiriyor.
EKİM
Ekim ayında Roisin Murphy bizi 5. stüdyo albümü ‘Roisin Machine’ ile ütopik bir evrene ışınladı. Roisin’in bu ütopyası tahmin edersiniz ki dans pistleriyle dolu bir yer. Böylesine enerji yüklü bir albümün pandemi dönemine denk gelmesi, enerjisini kulüplerde test edememesi biraz hüzünlü olsa da, Roisin Murphy şarkılarının insanları evlerinde dans ettirdiğini bildiği için bunun onu ziyadesiyle mutlu ettiğini belirtmiş.
Ariana Grande’nin albüm yapmadığı bir sene herhalde eksik geçerdi. ‘Positions’ adlı albümüyle Ariana Grande de bu zor senede bizi müziksiz bırakmayanlardan oldu. Yayımlandığı gün dijital platformlarda albümün tüm şarkılarıyla listelerin ilk 10’unu kapatan sanatçı hayranlarının gücünü her daim arkasında hissettiği için rekorlarına rekor eklemeye yeni albümüyle de devam ediyor.
Sam Smith’in ‘Love Goes’ albümü benim için bu senenin en özel albümlerinden biri oldu. Aslında sanatçı senenin ortasında ‘To Die For’ adıyla yeni albümünü yayımlayacaktı. Ancak pandeminin gidişatı ve olumsuz tablosu sonrası, hem albümün yayınlanma tarihini erteledi, hem de yeni albümün ismi değişti. Birkaç ay sonra albüme yaptığı eklemeler ile ‘Love Goes’ adıyla yayımlanan sanatçının 3. albümü Sam Smith’in vokaline beni yine hayran bıraktı.
KASIM
Kylie Minogue adıyla yaşayacak nefis bir disko albümüyle seneyi kapatıyor. ‘Disco’ sanatçının 15. stüdyo albümü olarak yayımlanırken, hem sevenleri hem de müzik dünyası Kylie’nin özüne yani diskoya dönmesinden çok mutlu.
Bu seneye ait bir şarkısı seç deseler galiba Miley Cyrus’un ‘Midnight Sky’ını söylerdim. 80’ler diskosunu kendi yorumuyla harmanlayan Miley Cyrus yayımladığı bu şarkı ile bizi adım adım Kasım ayında çıkan ‘Plastic Hearts’a hazırladı. Cyrus’ın 7. albümü olan ‘Plastic Hearts’ Dua Lipa, Billy Idol, Joan Jett ve Stevie Nicks gibi özel isimleri konuk etmesinin yanı sıra, The Cranberries cover’ı Zombie’i de bu albümde söylemesi benim için ayrıca değerliydi.
Paylaş