Paylaş
Hele hele zirvede tamamlanan ilk yarıdan sonra Denizlispor maçını bambaşka düşünmüştük zihnimizde.
Göztepeliler Denizli’ye şampiyonluk umuduyla akacak, Süper Lig sevinciyle dönecekti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Evet belki Süper Lig’e çıkış maçı olmadı Göztepe adına ama başka bir hedefe ulaşıldı. Denizli’de alınan beraberlik Göztepe’yi play-off’a taşıdı. Öncelikle ligin son bölümünde bir şekilde düştüğü yerden kalkmayı bilen, Süper Lig umuduna sarılan Göztepe’yi ve Yılmaz Vural hocamızı kutlamak gerek.
Futbol tanrısının desteği, Tayfur’un yükselen formu, Halil’in hırsı, Jahovic’in ustalığı Play-offta Boluspor’un rakibi yaptı Göztepe’yi.
Hani demiş ya Mevlana...
“Düne ait ne varsa dünde kaldı cancağızım. Bugün yeni şeyler söylemek lazım...”
Göztepeli futbolculara en güzel nasihat bu olsa gerek.
Geride kalsın kayıplar, geride kalsın hayal kırıklıkları... Önümüzde 3 maçlık yepyeni bir umut yolculuğu var. Bu kulüp, bu şehir, bu taraftar sizden Süper Lig bekler.
Unutmayın, borçlusunuz onlara.
Ve bu borcu ödemenin yolu play-off’dan geçer.
***
Gelelim Altınordu’ya...
Sezon boyunca izlemekten keyif aldığımız, geleceğe dair umutlarımızı yeşerten bu gençlerin ilk 6’nın dışında kalması insanın ağzında buruk bir tat bırakıyor kuşkusuz. Dünkü galibiyetten sonra insan Elazığspor maçına bir kez daha kahroluyor. Ancak şunu bilmek gerekiyor ki, Altınordu adına yitirilen sadece bir muharebe... Ve bu savaşın galibi kesinlikle onlar olacak. Başta bu peri masalında hak ettiği övgüyü almadığını düşündüğüm Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu olmak üzere tüm genç kardeşlerimin emeğine, Başkan Mehmet Özkan’ın hayallerine sağlık.
Paylaş