Paylaş
Birisi İstanbul-Bolu-Ankara otoyolu, diğeri ise bir kaç yıldır faaliyette olan Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu.
Bu iki otoyol özellikle tatil başlangıçları ve bitişlerinde büyük yoğunluğun yaşandığı güzergahlar.
Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu faaliyete girmeden önce 15 milyonluk İstanbul’un tatillerde yükünü çeken Anadolu Otoyolu ile Bursa yolu geçmişte aşırı yoğunlukların yaşanmasına neden oluyordu.
Bu Kurban Bayramı’nda tatil 9 gün olunca, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun ihalesinin yapılıp, güzergahının belirlendiği 10 yıl öncesinin bölgedeki tartışmaları aklıma geldi.
Özellikle Türkiye’de yapılan hemen her şeye karşı gelen bir zümrenin otoyola da karşı olduğu, neredeyse yolun yapılmaması için ne çaba varsa harcadıkları dönemleri anımsadım.
Otoyolun ihalesinin yapıldığı 2006 yılında Türkiye’nin ve Marmara Bölgesi’nin hem ekonomik hareketliliği, hem araç yoğunluğu ile ilgili yapılan öngörüler bugün net bir şekilde karşımıza çıkmış durumda.
Örnek vermek gerekirse, Orhangazi’de 2010 yılında trafiğe kayıtlı araç sayısı 15 bin iken, 2018 yılı itibarı ile trafiğe kayıtlı araç sayısı 25 bini geçmiş durumda. Yani 8 yılda sadece Orhangazi’de trafiğe katılan araç sayısı 10 binin üzerinde olmuş.
Bu rakamları bölgesel olarak düşündüğünüzde, İstanbul trafiğine katılan araç sayısını da eklediğinizde, karşımızda nasıl devasa bir mesele olduğunu daha net görebiliyorsunuz. Geçmişte ne şehirlerimiz ne şehirlerarası yollarımız bugünkü araç sayısına ve trafik yoğunluğuna göre planlanmadığı için bugün şehirlerin en büyük sorununun trafik olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
***
Peki, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun ne gibi getirileri oldu? Bu soruya verilecek ilk yanıt, trafikteki rahatlama olarak verilebilir.
Gazetecilik mesleğinin yıllardır içinde olan birisi olarak olayın şu tarafını da net bir şekilde söyleyebilirim; otoyolların, duble yolların artması, trafiğe bu yollar sayesinde bir rahatlama getirilmesi ile birlikte trafik kazalarındaki oran da ciddi ve hissedilir derecede düşmüş oldu.
Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu İstanbul’dan Bursa çıkışına kadar olan bölümünün açılışı 2 yıl öncesine dayanıyor. 2 yıllık dönemde 4 ayrı bayram tatili yaşadık.
Bu bayram tatilleri de genel anlamda uzun tatiller olunca, geçmişte olduğu gibi bugün de insanların memleketlerine ve tatil yerlerine akınına şahitlik ettik. İşte son iki yılda görünen şu tablo var, İstanbul, Yalova, Bursa bölgesinden başlayıp Karacabey bölgesine kadar olan bölümde artık o eski trafik çilesi yaşanmıyor.
Otoyolun İzmir’e kadar olan kısmının da tamamen açılması ile birlikte bu sorunun bu güzergahta tamamen ortadan kalkacağını da söyleyebiliriz.
***
İstanbul’un Bursa üzerinden İzmir güzergahına bağlanan yolunda eskiden araç kuyrukları Yalova Topçular İskelesi’nden başlayıp, Orhangazi’ye kadar uzanırdı. 20 kilometrelik yolun 4 saate katedilebildiği günleri de hatırlarız. Ancak Osmangazi Köprüsü, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu ile birlikte bizim bölgemizde eskiden yaşanan bu çileli yolculukların artık yaşanmadığını görmek de otoyolun gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.
***
Ulaşım rahatlığı, yakıt tasarrufu, trafik kazalarının daha da azalması ile birlikte elde edilen kazançları saydığımızda, yalnızca otoyol yatırımları ile elde edilen kazançları da görebiliyoruz.
***
Otoyol inşaatının başladığı dönemlerde yapılan bir istatistik de vardı aslında.
Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolunun tamamen devreye girmesi ile milli sermayenin yıllık tasarrufunun 1 milyar TL’yi bulacağı öngörülmüştü. Yani, İstanbul’dan İzmir’e kadar uzanan güzergahta yapılacak ticaret ağları bağlantıları, ulaşımda elde edilecek vakit ve yakıt tasarrufu.
Hepsinden de daha önemlisi trafik kazalarının daha da azalacak olması ile elde edilecek kazanç 1 milyar TL’yi bulacaksa, böyle bir yatırımın sadece bölge için değil Türkiye için ne kadar önemli bir yatırım olduğunu da görmüş olduk.
Ve bu kazançların otoyolun tamamının bitip hizmete girmesi ile daha da hissedilir seviyeye ulaşacağını da söyleyebiliriz.
Paylaş