Lojistik merkezi olmak istiyorsak...

Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu ile birlikte Orhangazi bölgesinin kaderinin değişeceği her platformda dile getirilen bir gerçekti.

Haberin Devamı

Çünkü, Orhangazi’nin İstanbul’un arka bahçesi konumuna geleceğini, özellikle turizm ve lojistik konusunda bölgenin gelişeceğini söylemiştik.
Bu iki husus, turizm ve lojistik konusu bölgemizin en fazla üzerinde durması gereken husustu.
Konum olarak Orhangazi, Türkiye nüfusunun yüzde 40’ına en uzak 2 saatlik mesafede, ticaretin ise tam göbeğinde.
Türkiye’nin ticaret ve ekonomideki can damarı İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Sakarya gibi merkezlerin odağında olan Orhangazi için önündeki en önemli avantajlardan birisi de lojistik olacaktı.
Bu konuda Orhangazi Taşıyıcılar Kooperatifi’nin son yıllardaki gelişimi, hem nitelikli araç filosunu güçlendirmesi, hem kooperatifin şirketleşerek depo ve antrepo hizmetine yönelmesi, Orhangazi için ayrı bir değer anlamına geliyor.

***
Orhangazi verimli tarım arazileri nedeniyle sanayileşmedeki yükünü artık doldurmuş olması hasebiyle, farklı alanlarda gelişim göstermesi gereken bir kent.
Sanayi yükü en üst seviyede olan, sanayideki üretim kapasitesini de her geçen yıl artıran Orhangazi, tarımsal depolama konusunda da son yıllarda gelişime açık olduğunu yapılan yeni tesislerle ortaya koymuş durumda.
Orhangazi’nin İstanbul gibi bir ticaret merkezine, sanayisi güçlü Kocaeli ve Bursa’ya yakınlığı, bununla birlikte limanlara olan mesafesi ile lojistik konusunda avantajlara sahip.
Orhangazi, bir lojistik merkezi olabilir. Ama bu konuda geleceği doğru planlamak gerekiyor. Yerel yönetim, özellikle Taşıyıcılar Kooperatifi’nden de destek alarak, şehri lojistik merkezi yapabilmek için çalışmalar yapabilir.

***
Son dönemlerde Orhangazi’de artan nakliye araçlarını da hepimiz görüyoruz.
Hem kooperatif üyesi, hem özel şirketler hem de şahıslara ait yüzlerce ağır vasıtayı şehrimizin herhangi bir noktasında görebiliyoruz.
Lojistikte geliştikçe ortaya çıkan bir sorun da bu ağır vasıta yoğunluğu. Bu yoğunluk ne yazık ki şehir içine, sokak aralarına kadar taşmış durumda. Bugün, Muradiye Mahallesi’nin alt kesimleri başta olmak üzere, terminal civarı, ana yol güzergahları ve siteler bölgesinde yüzlerce ağır vasıta ve TIR görebilirsiniz. Bu gelişigüzel durum, gelecek adına da büyük risk taşıyor.
Vatandaşlar da bu durumdan şikayetçi zaten. Muradiye Mahallesi’nin alt kesimlerine inenler cadde ve sokak boylarında park halindeki ağır vasıtaları göreceklerdir. Mahalle sakinleri bu durumdan oldukça şikayetçi.

***
Peki ne yapmak gerekiyor?
TIR ve ağır vasıtalar bu şehrin olmazsa olmazlarıysa, bunlar için de bir önlem düşünülmeli. Mesela yıllar öncesinden Taşıyıcılar Kooperatifi bu konuda bir öngörü ortaya koyup harekete geçti. İznik Gölü yakınlarında belediyeye ait bir arsayı kiralayarak buraya bir TIR parkı yapmak istedi. Ancak her şeye karşı zihniyet tarafından bu işlem engellendi.
Böyle bir park alanı oluşturulamayınca, bugünkü tablo ortaya çıkmaya başladı.

***
Bugünden sonra ise artık bu konuda acil önlem alınması gerektiğini görüyoruz.
Sokak aralarında, caddelerde, ana yol güzergahlarındaki yoğun ağır vasıta parklarını görünce, ortaya bu konuda ciddi de bir rahatsızlık ortaya çıkınca, gözler yeniden böyle bir projeye dönmüş oldu.
Yapılması gereken şey kamu ve özel sektör eli ile şehrin uygun bir bölgesinde acilen böyle bir park alanı inşa edilmesi.
Bugün itibarı ile ne taşıyıcılar kooperatifinin devasa park alanları, ne diğer alanlar bu kadar fazla ağır vasıtayı kaldıracak durumda değil.
Lojistik konusunda doğru işler yapmak istiyorsak, bu önlem ile başlayabiliriz. Zaten bu bir önlemden ziyade artık zorunluluk gibi duruyor.
Yerel yönetim, kamu ve bu işin en önemli aktörü olan Taşıyıcılar Kooperatifi bir araya gelerek TIR parkı için adım atarsa, şehir içindeki o kötü görüntü ortadan kalkmış olacağı gibi, lojistik konusunda da geleceği daha doğru planlamış oluruz.

Yazarın Tüm Yazıları