Paylaş
Yaz ayları güzel, denize girmek güzel, piknik yapmak güzel de, bu dönemlerin bir de kabusu var: Boğulmalar.
Devlet yahut yerel yönetimler bulundukları bölgelerde ne kadar tedbir alsa da, yaz aylarında üzücü boğulma vakaları ile yine karşı karşıya kalıyoruz.
Bu durum ne yazık ki İznik Gölümüz için de geçerli.
Her yıl gölde yaşanan boğulmalar birçok ocağa ateş düşürüyor.
Yaz dönemlerinde plaj bölgelerinde işte bu boğulma olaylarına karşı önlemler alınır.
Denize ya da göle girilebilecek bölgeler devletin ilgili kurumlarınca belirlenir.
Yetmez, yerel yönetimler kanalı ile de cankurtaran hizmetleri verilir.
Aynı hizmet İznik Gölü Orhangazi plajında da veriliyor.
Büyükşehir Belediyesi İznik Gölü sahilinde her yıl cankurtaran hizmeti veriyor.
Bu yıl bu hizmet gecikmeli başladı.
Bunun en önemli nedeni Covid-19 salgınıydı.
Ancak 1 Haziranda başlayan yeni normal dönemle birlikte,
Artık piknikçiler, günü birlik tatilciler yine tatil mekanlarına akın etmeye başladı.
Özellikle de temmuz ayı ile birlikte Bursa bölgesindeki tüm plajlarda Büyükşehir Belediyesi’nin cankurtaran timleri hizmet veriyor.
Yaz aylarında bu hizmet son derece önemli bir yer tutuyor.
Ancak bu konuda hemen tüm plajlarla ilgili gelen şikayetler de yok değil. Cankurtaran sayılarının yetersiz olduğu bilgisi her yerden geliyor.
*
Örnek vermek gerekirse,
Cankurtaran hizmeti verilen plajlardan birisi de İznik Gölü Orhangazi sahili.
Orhangazi Çamlık bölgesinde hem piknik alanları, hem plaj oldukça uzun.
Yaklaşık 3 bin metrelik bir plaj alanı var.
Üstelik bu plaj alanı hem hafta içi hem hafta sonu binlerce insanın akınına uğrayan, bölgeden çok sayıda insanın tercih ettiği bir bölge.
İşte bu plajda sadece 2 cankurtaran görevlendirilmiş durumda.
Bu iki görevli de sadece 3 bin metrelik plajın 400 metresinden sorumlu.
Oysa, plajın tamamında çok sayıda insan suya giriyor.
2 personelin bu plajın tamamına hizmet vermesi, olası bir boğulma vakasına müdahale etmesi mümkün görünmüyor.
Dolayısıyla belli aralıklarla daha fazla cankurtaran görevlendirilmesi de zorunluluktur.
Yaz aylarında artık ocakların sönmemesi, acı olayların yaşanmaması için bu konuya daha fazla bütçe ayrılmalı, kadrolar daha geniş tutulmalıdır.
*
Tatil ayları, deniz sezonu ve İznik Gölü demişken değinmeden geçemeyeceğimiz bir husus daha var.
İznik Gölü’nde kış döneminde görülen aşırı çekilme yeniden ortaya çıktı.
Hatırlanacağı gibi geçen yaz kurak geçmişti.
Sonbahar dönemi ise son 36 yılın en kurak dönemiydi.
Kışın sonlarına kadar bölge yeteri kadar yağış almadı.
Dolayısıyla da İznik Gölü’nde son yılların en büyük çekilmesi yaşandı.
Su seviyesi 20 metre civarında çekilmiş göl sahilinde bir çok noktada adacıklar oluşmuştu.
Bu durum kış aylarının sonlarında ve ilkbahar döneminde terse döner gibi oldu.
O dönemlerde bölge ciddi yağış alınca, su seviyesi de yükselmeye başlamıştı.
Ancak yaz dönemi ile birlikte bölgede bu kez de tarımsal sulamalar başladı.
Hem Orhangazi hem İznik tarafındaki sulama birlikleri marifeti ile hem de ovalardaki sondajlar vasıtası ile bölgede tarımsal sulama yapılıyor.
Sulama sezonu ile birlikte ne yazık ki gölde su çekilmesi yeniden görülmeye başladı.
Bu konuda artık birilerinin yada ilgili kurumların acil önlem almaları gerekiyor.
Gölden gelişigüzel su çekilmesi bilinçsiz ve kontrolsüz tarımsal sulama devam ettiği sürece göldeki çekilmeyi durdurmak da mümkün olmayacak.
Lütfen birileri artık İznik Gölü konusunda bir şeyler yapsın.
Paylaş